Eroğlu, “yüz yıllardır bu topraklarda eşitlik ve egemenlik mücadelesi vermiş, nice zor dönemlerden geçmiş, birçok zorluğa göğüs germiş, hakkına ve hukukuna sahip çıkmayı bilmiş onurlu Kıbrıs Türk halkının, bundan sonra da bu haklarına sahip çıkmaya ve ebediyen bu adada var olmaya devam edeceğini” vurguladı.
Cumhurbaşkanı Eroğlu, 1 Ağustos Toplumsal Direniş Bayramı nedeniyle yayımladığı mesajda, üç mutlu yıldönümünü kutladıklarını belirterek, Kıbrıs’ın fethinin 440., özgürlük ve varoluş mücadelesinin efsanevi örgütü Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT)’nin 53. ve Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nın 35. kuruluş yıldönümleri olduğunu kaydetti.
Halkın Kıbrıs’ın fethiyle bu topraklarda başlayan yaşam ve var oluş mücadelesinin bu günlere ulaşması ve hür iradesiyle 15 Kasım 1983’te kurulan bağımsız ve egemen KKTC ile taçlandırılmasının hiç de kolay olmadığını belirten Cumhurbaşkanı Eroğlu, “Osmanlı Devleti’nin bu topraklardaki 307 yıllık egemenliğinden sonra tarihin acı bir tecellisi olarak adanın İngilizlere kiralanması, daha sonra da İngiliz egemenliğine geçmesi Kıbrıs Türkü için acılı ve zorluklarla dolu bir dönemi de beraberinde getirmiştir” dedi.
Eroğlu, Sömürge Yönetimi’nin sistemli baskı ve asimilasyon girişimlerine ve Enosis’i gerçekleştirmek amacıyla başvurulan her türlü eylemlere karşı Kıbrıs Türkü’nün, sadakatle Anavatanı’na bağlı kaldığını ve bir gün mutlaka kurtarılacağının inancıyla direnişini sürdürdüğünü anlattı.
“İşte bu inanç ve bilinç sayesindedir ki, 1955’li yılları takip eden dönemde insanımız, daha etkin ve örgütlü bir varoluş mücadelesinin artık kaçınılmaz hale geldiği bir noktada 1 Ağustos 1958 yılında kendi bağrından çıkan soylu TMT’yi kurmuştur” diyen Cumhurbaşkanı Eroğlu, 1960’ta kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti’nin, Rum ortağın hâkimiyetçi anlayışının sonucunda sadece 3 yıl yaşayabildiğini hatırlattı.
Kıbrıs Türkü için Kanlı Noel’le başlayan ve 10 yılı aşkın süren karanlık ve zor dönemde insanımız kan ve ateşle sınanmasına rağmen yılgınlığa ve karamsarlığa düşmediğini, tam tersi sergilediği görkemli direniş sonucu Anavatanı’nın 20 Temmuz 1974’te gerçekleştirdiği Mutlu Barış Harekâtı ile özgürlüğüne kavuştuğunu kaydeden Eroğlu, şunları dile getirdi:
“Mutlu Barış Harekâtı’nın sağladığı güvenlik ortamında ve oluşan coğrafi zeminde halkımızın kendi kendini yönetme iradesi yeni bir aşamaya girerken, çağdaş devletin önemli göstergeleri arasında yer alan güvenlik örgütümüzün daimi orduya dönüştürülmesi de yine 1 Ağustos 1976’da gerçekleştirilmiştir. Bugün Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığımızın kat ettiği gelişmeler her Kıbrıslı Türk’e gurur verecek bir düzeye ulaşmıştır.”
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, bugün 28 yıldır var olan ve her geçen gün kökleşerek güçlenen bağımsız ve egemen bir devlet bulunduğunu, halen devam eden müzakere sürecinde samimiyetle yeniden eski zor ve karanlık günlerin tekrar yaşanmayacağı; bir çözüm ve anlaşma hedefine ulaşmaya çalıştıklarını vurguladı.
“TAHAMMÜL KALMADI”
Eroğlu, Kıbrıs Türkü’nün daha uzun süre çözümsüzlüğün tutsağı halinde bir geleceğe mahkûm edilmesine tahammülü kalmadığının asla unutulmamasını isteyerek, “Tavrımız açık ve nettir. Biz de, Anavatan Türkiye de müzakerelerin yılsonuna kadar başarıyla tamamlanabileceği ve 2012’nin ilk aylarından itibaren ise eş zamanlı referandumların yapılması gerektiği ve bunun mümkün olduğu konusunda tam bir fikir birliği içindeyiz” dedi.
Bir yandan müzakerelerde uzlaşma ve sonuçta bir çözüm ve anlaşmaya varma uğraşları sürerken diğer yandan da egemenlik ve eşitliğin göstergesi olan devleti yüceltme ve daha kurumsal noktalara taşıma gayretlerine de devam ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Eroğlu, “yüz yıllardır bu topraklarda eşitlik ve egemenlik mücadelesi vermiş, nice zor dönemlerden geçmiş, birçok zorluğa göğüs germiş, hakkına ve hukukuna sahip çıkmayı bilmiş onurlu Kıbrıs Türk halkının bundan sonra da bu haklarına sahip çıkmaya ve ebediyen bu adada var olmaya devam edeceğini” vurguladı.
GERÇEKLERİN GÖRÜLMESİYLE…
Eroğlu, bugün artık Kıbrıs Türk halkının bağımsız yaşama yönündeki iradesi yanında Kıbrıs’ta ve bölgede barış ve istikrara yapmış olduğu katkı ve bu yöndeki yapıcı gayretleri herkes tarafından daha iyi anlaşıldığını ifade ederek, “Kıbrıs’ta iki ayrı halk, iki ayrı demokratik düzen ve iki ayrı devlet vardır. Gerçek ve sürdürülebilir bir anlaşma ise ancak Adadaki gerçeklerin görülmesiyle mümkün hale gelecektir” ifadelerine yer verdi.
Cumhurbaşkanı Eroğlu, Kıbrıs’ın fethi ile özgürlük ve var oluş mücadelesinde şehit düşen bütün Mehmetçik, Mücahit ve mukavemetçilere Tanrı’dan rahmet diledi ve halkın 1 Ağustos Toplumsal Direniş Bayramı’nı kutladı.