DAÜ-Sen’in yazılı açıklamasında, “Devlet okullarında bunca sorun devam ederken bu sorunları çözme yerine tüm toplumu gerecek ilahiyat bölümü açma gibi fantaziler ülkemizi içinden çıkılması güç bir kaosa sürükleyecektir. Kamusal eğitimin böyle tehlikeli bir girdaba girmesini önlemek için yapılacak her eyleme açık desteğimizi belirtiriz” denildi.
Devlet okullarında ilahiyat bölümü açılmasını “komedi” olarak niteleyen sendika, “toplumun her kesiminden yükselen tepkiler ortadayken, dini değil bilimsel eğitim talepleri yüksek sesle dile getirilirken, hükümetin bu konuya kulak tıkaması bu işin gerisinde başka hesapların olduğuna işaret etmektedir” dedi.
DAÜ-SEN, “Kıbrıs Türk toplumunun sosyal kültürel yapısının değiştirilmesine yönelik olan bu uygulamayı bir toplum mühendisliği olarak algılıyor ve tümden reddediyoruz” ifadelerini de kullandı.
Öğretmen sendikaları tarafından gündeme getirilen sorunların “gerçekten önemli ve kamusal eğitiminin ne durumda olduğunun da bir göstergesi durumunda olduğu” ifade edilen açıklamada, hükümet yetkilileri ve özellikle Milli Eğitim Bakanı duyarsızlıkla suçlandı.
Açıklamada şu ifadelere de yer verildi:
“Partililerin ihtiyaç olup olmamasına bakılmadan her türlü devlet dairesine istihdamları yapılırken, devlet okullarının ihtiyaçları hasıraltı edilmiştir. Makam araçları yenilenirken okullardaki çocuklarımız adeta cezalandırılmaktadır.
Her türlü partizanca uygulamaya kaynak yaratan hükümet, devlet okullarının eksiklerini tamamlama konusunda pek bir isteksiz görünüyor. Özel okullara her türlü kaynağı ayıran hükümet, devlet okullarına gelince param yok diyor. Böylesi çarpık bir anlayışı anlamak veya kabul etmek mümkün değildir.
Bu konuda yaptıkları uyarılar dikkate alınmayan sendikalarımız grev yapınca da sorunlar karşısında sessizliğini koruyan Milli Eğitim Bakanı başta olmak üzere hükümet yetkilileri ve onların medyadaki sözcüleri çocuklarımızın eğitim hakkının gaspedildiğinden bahsetmektedir. “
Nakil tüzüğünün gündeme getirilmesine de tepki gösterilen açıklamada, “sendikaları bölmek için bir grup öğretmenle gizli toplantılar yapıldığı; sarı sendikalar kurarak öğretmen sendikalarının zayıflatılmaya çalışıldığı” ileri sürülerek, “Devletin özellikle eğitim alanında böylesi organize işler içine girmesi kabul edilemez” denildi.