Side Belediyesi desteğiyle Side Müze Müdürlüğü tarafından Doğu Akdeniz Üniversitesi ekibi ile yürütülen ortak çalışmalarda çıkarılan üç adet mezar steli, Side Müzesi'ne taşındı. Side antik kentinin mendireği açıklarında bulunan eserlerin bir batığın kalıntıları olup olmadıkları uzmanlar tarafından araştırılırken; eserlerden biri üzerinde yapılan ön incelemede Dor lehçesiyle Helence yazıtın var olduğu, yazı ve stelin tarzından Rodos adası etkisi görüldüğü belirtilirken; M.Ö. 4'ncü veya 2'nci yüzyıllardan kaldığının tahmin edildiğini kaydedildi. Yazıt üzerinde 'Seimous damatriou (Damatrios oğlu Seimos)' yazısının Anadolu Üniversitesi’nden Doç.Dr. Ahmet Tolga Tek tarafından deşifre edildiği, çalışmalara Kültür ve Turizm Bakanlığı uzmanları İlknur Subaşı ve Emre Savaş’ın da katıldığı belirtildi.
"GÜVENLİK NEDENİYLE TAŞINDI"
Çalışmaları yakından takip eden Side Müze Müdürü Güner Kozdere, “Bulunan eserler denizde yüzeyde olduğu ve limana da çok yakın olduğu için güvenlik sorunları sebebiyle taşınmasına karar verdik. Bu çalışmalar neticesinde eserleri müzeye taşıyarak kayıtlarımıza geçireceğiz” dedi.
"SİDE ÖNEMLİ BİR TİCARET MERKEZİYDİ"
Anadolu Üniversitesi Arkeoloji Bölümü ve Side Kazı Başkanı Doç.Dr. Hüseyin Alanyalı ise, Side’nın antik dönemde önemli bir ticaret merkezi olmasının yanında önemli bir limana sahip olduğunu belirterek, “Sadece bu 3 eser değil, onun haricinde bir çok lahit parçasının bulunması kentteki zenginliğin ve burada büyük bir ticaretinde yapıldığının göstergesidir. Bu kadar yörede olmayan taş malzemenin dışarıdan getirilmesi, aynı zamanda Doğu Akdeniz deki ticarette Side’nin ne kadar ticaret merkezi olduğunu belirgin olarak göstermektedir. Kumun altında 30’un üzerinde lahit bulunması ve bunun yan yana olması büyük ve tek bir gemiye ait yükün olması Side’de önemli bir ticaretin olduğu açıkça gösteriyor. Side limanı antik dönemde ticaret, sığınma ve kentin varlığı açısından önemli bir limandı. Lahitler Roma dönemine ait ama bulunan eserleri inceledikten sonra karar verip tespit edeceğiz” dedi.
"HER TÜRLÜ GÖRÜNTÜLEME TEKNİĞİ KULLANILIYOR"
Doğu Akdeniz Üniversitesi Sualtı Görüntüleme ve Araştırma Merkezi üyesi sualtı arkeologu Dr. Hakan Öniz ise çalışmalarının 20 gündür devam ettiğini, şu ana kadar Antalya kıyılarında tunç çağından Osmanlı dönemine kadar çok sayıda eser ve gemi batıkları keşfettiklerini söyledi. Dr.Öniz, çalışmalarına Doğu Akdeniz ve Selçuk Üniversitelerinin ekipman ve ekip desteği verdiğini, Side kıyılarında Side Belediyesi ile Side Kültür ve Turizm Derneği, Kemer kıyılarında ise Güney Antalya Turizm Geliştirme ve Altyapı Birliği, Tekirova Belediyesi ve Kemer Turistik Otelciler Birliği, Antalya genelinde Kemer Turkiz Marina ve Türkiz otelleri tarafından da desteklendiklerini söyledi. Antalya kıyılarında gerçekleştirmekte oldukları çalışmalarda başta sualtı robotları ve yan taramalı sonarlar olmak üzere, multibeam sonar ve her türlü görüntüleme teknolojilerini kullandıklarını, bu nedenle bilinmeyen çok sayıda eserin aydınlatıldığını belirtti.