Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, ikili görüşmeleri sonrası ortak basın toplantısı düzenledi. Toplantıda konuşan Dışişleri Bakanı Davutoğlu, iki görüşmeleri sırasında ele alınan konuları sıraladı.
İkili görüşmelerinde Ortadoğu barış sürecini iki devletli çözüm bağlamında atılacak adımlar noktasında ele aldıklarını söyleyen Davutoğlu, “Dün de sayın Mahmut Abbas ve sayın Halid Meşal ile telefonla görüştüm. Sayın Kerry, buradan İsrail ve Filistin’e gidecek. Daha önce mutabık kalınan şekilde çalışmaları sürdürecek. Kendisi temaslarını anlattın ben de düşüncelerimi paylaştım. Umarım önümüzdeki dönem Filistin sorununun çözümü konusunda yeni bir süreç başlar ve netice odaklı bir diplomatik etkinliğe dönüşür. Türkiye bu konuda takip ettiği ilkeli politikasını sürdürecek. İki devletli çözüm bağlamında atılacak adımları destekleyeceğiz. Çözüm sürecine katkıda bulunmaya çalışacağız. Sayın Başbakanın ABD’ye yapacağı ziyareti de ele aldık” dedi.
Toplantının ana başlıklarından birinin de Suriye konusu olduğunu söyleyen Davutoğlu, “Suriye’de Mart ayı maalesef iki yılın en kanlı ayı oldu. 7 bine yakın Suriyeli hayatını kaybetti. Esad, uluslararası toplumun tereddüt etmesini zafiyet olarak algılamakta, daha büyük saldırılar yöneltmekte. Küresel bir güç olan ve BM’de etkisi dolayısıyla ABD’nin tutumu önem taşıyor. Türkiye komşu ülke olarak bu konuda özel bir role sahip. Suriye dostları çekirdek grup toplantısının faydalı olacağını düşünüyorum” diye konuştu.
Davutoğlu toplantıda görüşülen konularda birisinin de Irak olduğunu belirterek, Türkiye için Irak’ın toprak bütünlüğünün önemli olduğunu ve Irak hükümetinin bütün kesimleri kapsayacak şekilde yapılandırılması gerektiğini kaydetti.
Kıbrıs’ta yapılan seçimler sonrası çözüm için önemli bir fırsat doğduğuna dikkat çeken Davutoğlu, şunları söyledi:
“Güney Kıbrıs’ta yapılan seçimler sonrası bir fırsat penceresi açılmış durumda. Bu pencere doğru değerlendirilirse psikolojik faktör ya da ekonomik krizlerle göllenmezse kalıcı bir barış içi harekete geçmenin tam vakti olduğu kanaatindeyiz. ABD’nin bu konuyla yakından ilgilenmesini beklediğimi ifade ettim. Kafkasya’daki dengeler, Somali ve Asya’daki bazı konular üzeride de konuştuk. Azerbaycan’ın işgal altındaki toprakları konusunda mesafe alınması konusunu görüştük”.