Serdar Denktaş’ın kişisel sosyal medya hesabından yaptığı açıklamanın tam metni şöyle:
“Defalarca anlatmış olmamıza karşın hala daha dün akşam yayınlanan televizyon programında farklı partilerden arkadaşların konuyu anlamadıklarını veya bile isteye çarpıttıklarını görüyoruz. Onlar varsın erken seçim hesaplarıyla çarpıtmaya devam etsin, biz de gerçekleri anlatmaya devam edeceğiz.
1- Eğer bir kıyaslama yapılacaksa bu kıyas şahıslar arasında değil, tüm üniversiteler arasında yapılmalıdır ki adaletli bir değerlendirme olsun. Onun rakamları şöyle: (Bunlar sadece Devlet Emlak Malzeme tarafından verilenlerdir.) Lefke Avrupa Üniversitesi 261 dönüm, Girne Amerikan Üniversitesi 97 dönüm, Uluslararası Final Üniversitesi 37 dönüm, Yakın Doğu Üniversitesi 293 dönüm, İstanbul Teknik Üniversitesi 617 dönüm, Özok Üniversitesi 181 dönüm, Türk Eğitim Derneği 30 dönüm, Kıbrıs Türk Bilim ve Araştırma Vakfı 15 dönüm, Doğu Akdeniz Üniversitesi 362 dönüm. Her üniversite yatırımına bu imkan verilirken, başvuru sahibi oğlumdur diye bu talebi dikkate almamak rakamlarda da görüldüğü gibi haksızlık olurdu bu çok açık.
2- Hala daha geri alma kararını görmedik deyenler var. Konuyla ilgili Bakanlar Kurulu kararı resmi gazetede yayınlanmadığı için geri iade diye birşey söz konusu değildir, çünkü ortada henüz bir kira sözleşmesi de yoktur. Buna rağmen anlamamakta ısrar edenlerin maksadı da sadece dedikodu yaparak oy devşirmektir.
3- Denktaş Devlet Üniversitesi fikrini desteklemekle birlikte Devletin böyle bir projenin altından kalkması mali olarak mümkün değildir. Çünkü mesele sadece üniversiteyi kurmak değildir. Devlet üniversitesi olması halinde parasız eğitim de verilmesi gerekir, devlet bu koşullarda bu yükü kaldıramaz.
4- Surlariçi Merkez binası Eylül ayında eğitime başlama hedefi ile kiralanmış ve tamiratı yapılmaktadır. Ayni bina bir basın kuruluşuna verilirken peşkeş değil, Bet ofisi ve gazino işletmecisine verilirken peşkeş değil ama bir üniversiteye verilince mi peşkeş? Biz Lefkoşa Surlariçi’ne verdiğimiz değeri o dönem yine acımasızca bizi eleştirenlere rağmen, Surlariçindeki binayı restore ederek kullanıma açtığımız Turizm Bakanlığı Binası meselesinde gösterdik. Yine ayni şekilde atıl duran, geceleri uyuşturucu bağımlılarının gizlenme yeri olan bir başka binayı, üniversite binası yapıp hayata kazandırmak, eğitim yuvası yapmak mı peşkeş?
5- “Bu ülkede yeterince üniversite var.” diyenler acaba bu kadar üniversite içerisinde bir tek “Denktaş” üniversitesini mi fazlalık olarak gördü? Yoksa bugüne kadar kendilerinin de ders verdikleri üniversitelerin gönüllerindeki yeri ayrı mı?
6- Bu kadar yaygaradan sonra son beş yıl içerisinde verilen tüm üniversite arazileri iptal edilmeli mi? Yoksa onlar kalsın mı?
7- Bu üniversite yarın özel mülkiyete tabi olan, kişiler tarafından satın alınmış bir arazide kurulduğu zaman acaba buna da “Bu işi ticaret olarak yapıyorlar.” diye karşı mı çıkacaklar? Herhangi bir gelir elde etmeden bir üniversiteyi yürütmenin formülünü ortaya koyacak bir klavye şovalyesi var mı acaba?"