Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Töre, Din İşleri Başkanlığı’nın manevi hizmetlerin doruk noktasında olan bir görev olduğunu belirtti.
Maneviyatsız toplumların kaderlerinin yabancı emperyalist güçler tarafından tayin edilebileceğini söyleyen Töre, Kıbrıs Türk halkının her zaman Müslümanlığı yaşadığını ve dini vecibeleri yerine getirmeye özen gösterdiğini kaydederek, din kurslarının ülkede her isteyen insana devlet kontrolünde olmak kaydıyla verilmesinin önemine dikkat çekti.
Çocuklara İslâm dinini öğretmenin gerekli olduğunu ve inançlı insanın bulunduğu duruma şükredip kanaat getirerek geleceğe umutla bakacağını dile getiren Bakan Töre, Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı olarak geleceğe bakıp ona göre çalıştıklarını ve geleceğin daha güzel olacağını belirtti.
ATALAY
Din İşleri Başkanı Doç Dr. Talip Atalay da, Din İşleri Başkanlığı ve yaygın kesimce kullanıldığını ifade ettiği “Müftülük” müessesesinin Kıbrıs’taki geçmişini anlattığı konuşmasında, 1950’li yıllarda Kıbrıs Türk Halkı’nın Özgürlük Mücadelesi Lideri Dr. Fazıl Küçük’ün Kıbrıslı Türklerin ibadetlerini yerine getirme konusundaki sıkıntıları yazıya döktüğü hatırlattı.
Din İşleri Başkanlığı’nın ve diğer tüm kurumların, sağlam birer kurumsal yapıya ulaştırılması ve kendi ayakları üzerinde durması gerektiğini kaydeden Atalay, din işlerini uzmanlar tarafından yönetilen bir kurum haline dönüştürme hedefinde olduklarını ifade etti.
Eleman sayısında yetersizlik bulunduğunu ve personelin eğitim seviyesinin yükseltilmesine önem verdiklerini anlatan Atalay, yazda verilen din kurslarının da devlet kontrolünde din işlerinden uzmanlarla yapılmasıyla daha iyi bir yere geleceğini belirtti.
Din işlerinin temel değerlerin korunması, yozlaşmanın önüne geçilmesi, milli birlik ve beraberliğin devamı adına önemli görevleri bulunduğunu söyleyen Atalay, ahlâklı insan geliştirme ve bunun sürdürülebilir olmasının en büyük arzuları olduğunu sözlerine ekledi.