Süddeutsche Zeitung'daki bir yorumda Türkiye, "deli gömleğindeki bir hukuk devleti" olarak nitelendirildi.
İtalya'nın bütün önde gelen gazeteleri, Türkiyedeki referanduma büyük ilgi gösteriyor. Gazetelerin tamamı dış politika muhabirlerini Türkiye'ye göndererek tam sayfa haber hazırlattı. Bu haberlerden bazıları şöyle:
La Repubblica gazetesi, Orhan Pamuk'un bir cümlesini manşet yaparak konuya tam sayfa yer verdi. Pamuk’un 'Askerlerle darbe riski var, Türkiye anayasası değiştirilmeli' cümlesi tırnak içinde verilmiş. Alt başlıkta yine Pamuk'un 'Ordunun gücünü azaltmak için evet oyu vereceğim' cümlesine yer verilmiş.
Marco Ansaldo imzalı haberde Pamuk, Türkiye'de gerçekleşen darbelerin ‘yazarların hapse atıldığı, rejim karşıtlarının hapiste işkence gördüğü,entellektuellerin takip altına alındığı dönemler’ olduğunu vurguluyor ve ‘evet’ oyunun mevcut hükümeti desteklemek anlamına gelmediğini, anayasanın pek çok bölümünün değışmesi gerektiğini söylüyor.
Referendumdan evet oyu çıkacağını düşünen Pamuk bu sonucun Türkiye için büyük değişimlere yol açmayacağını ancak değişimlerin küçük adımlarla gerçekleşmesi gerektiğini savunuyor.
Pamuk sözlerine “Benim için bugün en önemli şey, Türkıye'de daha fazla demokrasi olması, herkesin ne devletten ne de darbelerden korkmadan özgürce fikrini ifade edebileceği açık bır toplum olması” diyerek son vermiş.
'SONUÇ ERDOĞAN'IN GELECEĞİNİ BELİRLEYECEK'
Corriere Della Sera gazetesinin İstanbul'a yolladığı muhabiriyse 'Sonuç Erdoğan'ın geleceğini belirleyecek' başlığını atarak tam sayfa bir analiz yaptığı yazıda İlter Turan ile bir söyleşiye yer ayırmış.
Turan “Özgürlüklerin genişletilmesine evet ama savcıları kısıtlamaya dikkat' ifadelerini kullanmış. Turan yargının bağımsızlığına dokunulmasından ileri gelen endişelerini belirtmiş.
CHP'nin kampanyasının özünde 'Hayır dersen ülke, evet dersen Erdoğan kurtulacak' fikrinin yattığını yazan gazete Erdoğan'ın bütün kartlarını referendum için oynadığını belirtmiş. Gazete ayrıca referendumda oylanacak maddeleri açıklamış ve alt başlıkta "Erdoğan yargıyı kontrol etmeyi amaçlıyor" cümlesini kullanmış.
La Stampa gazetesinin yine İstanbul'dan geçtiği haberde tam sayfa bir analiz yer alıyor. Başlık 'Erdoğan askerlere karşı, anayasaya kafa tutuyor'. Bruksel ve ABD'nin hükümete destek verdiğini yazan gazete 'hayır' oylarının üstün gelmesinin ülke ekonomisine vereceği zararlarına dikkat çekerek ülkeye sermaye girişlerinin azalacağını, Erdoğan'ın İran politikası başta olmak üzere dış politikada değişime gitmeye zorlanacağını iddia ediyor.
ZEHİRLİ ATMOSFER
Seçim kampanyasının çok zehirli bir atmosferde geçtiğini yazan gazete 'evet' oylarını yüzde 5 gibi az bir farkla üstün geleceğinin düşünüldüğünü yazmış.
Il Sole 24 (il sole ventikuatro) gazetesi, İtalyan iş adamları ve sanayiciler derneğinin (Tüsiad muadili) yayın organı ve Avrupa'nın en çok satan ekonomi gazetesi. Gazete, referandumun Türkiye için hayati bır sınav niteliği taşıdığına dikkat çekerek Erdoğan'ın zaferinin Türkiye'yi Avrupa'ya yakınlaştıracağını yazıyor.
Türklerin AB'nin yavaş tavrı karşısında bıkkın olduğuna dikkat çeken gazete 'hayır' sonucu çıkmasının, artık uluslararası arenada ön saflarda yer aldığı Avrupa tarafından da kabul edilen bir Türkiye'nin Brüksel başta olmak üzere dış dünyada sorun yaratacağını iddia ediyor.
DELİ GÖMLEĞİNDE BİR HUKUK DEVLETİ
Referandum, Alman gazetelerinde de geniş yankı buldu.
Süddeutsche Zeitung’da Kai Strittmacher imzalı yorumda, son yıllarda Türkiye’nin baş döndürücü bir yol kat ettiği, ancak tarihi dönüşümün henüz tamamlanmadığı belirtiliyor ve “Türkiye hala koltuk değneğiyle yürüyen bir demokrasi ve deli gömleği içindeki bir hukuk devleti. Bu deli gömleği ise anayasa” ifadesine yer veriliyor. Yorumun devamında şu satırlar yer alıyor:
“Türkiye Pazar günü ‘hayır’ diyecek olursa, bu ülkeyi geriye götürür. Kürt sorununda, din özgürlüğünde, yeni bir Anayasa çabalarında ve AB üyelik projesinde. Tüm ülkedeki Erdoğan karşıtları sandıktan çıkacak ‘hayır’ sonucunu coşkuyla kutlayacaktır. Ama asıl coşkuyla kutlayacak olanlar, hükümeti devirme ya da siyasi cinayet planları yaptıkları için yargılanmakta olanlardır, on yıllardır halk tarafından seçilmedikleri halde ülkede ipleri ellerinde bulunduranlardır. Referandum bir güvensizlik oylaması olacaksa o zaman bu karanlık güçlere karşı olması daha iyidir.”
TÜRKİYE NE KADAR İSLAMCI OLACAĞINA KARAR VERECEK
Alman Spiegel haber sitesi ise konuyla ilgili haberinde, "Türk devleti ne kadar İslamcı olacağına karar verecek" denildi.
Haberde şu ifadeler yer aldı:
"Milyonlarca insan referandumda geniş bir anayasa değişikliğini oylayacak. Mevzubahis olan ordu, yargı ve Başbakan Erdoğan'ın gücünü koruması açısından en temel yasalar.
DEĞİŞİM ERDOĞAN'IN POPÜLARİTESİNE BAĞLI
İngiliz gazetelerinin de haftasonundan bu yana önemli gündem maddelerinden biri referandum oldu.
Financial Times'da yayınlanan haber-yorumda, Türkiye'deki siyasi değişimin Erdoğan'ın ne kadar popüler olduğuna bağlı olduğu yazıldı ve oylamanın, aynı zamanda Başbakan Erdoğan ve AKP'ye duyulan güvenin de ölçümü olduğu tespitini yapıyor.
"ERDOĞAN'IN EN ZORLU SINAVI"
Financial Times'a göre referandum, Erdoğan ve müesses nizama karşı olan partisinin, seçmenlerin onayı için girdiği en zorlu yarış olabilir.
"Türkiye'nin özgürlükçü olmayan Anayasası'nın" değişmesi gerektiğiyle ilgili pek bir tartışmanın olmadığını belirten gazete, ancak Anayasa değişikliği paketindeki Anayasa Mahkemesi ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu atamalarında meclisin belirleme rolünü artıran düzenlemeler konusunda bir uzlaşma olmadığını ifade ediyor.
Financial Times ayrıca, referandumdan "Evet" çıkmasının Erdoğan'ın üçüncü bir dönem için seçilmesini ve 2012 yılında cumhurbaşkanlığına muhtemelen eğilim göstermesine katkıda bulunabileceğini; "Hayır" çıkması durumunda ise bunun muhalefeti canlandırıp, istikrarsız koalisyon hükümetlerine dönüş korkusu yayabilir.