Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. İlker Belek'in kılık kıyafet yönetmeliğini hatırlattığı 8 öğrenciyle tartışmasının ardından aldığı maaş kesme cezasına bugün itiraz edildi. Kendisini destekleyen 30'a yakın Türk Tabipler Birliği (TTB) üyesiyle Bölge İdare Mahkemesi'ne gelen Doç. Dr. Belek, yürütmenin durdurulmasını istedi.

Doç. Dr. İlker Belek'e 2011 Eylül ayında ders sırasında tartıştığı 2'si türbanlı 8 öğrencinin şikayeti ile YÖK Disiplin Yönetmeliği'ne dayanılarak 'dil, ırk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep ayırımı yapmak' suçlamasıyla 'maaştan kesme cezası' verilmişti.

Öğretim üyelerinin cezalandırılarak gericiliğin önünün açıldığını savunan bir grup TTB üyesi, bugün Antalya Adliyesi'nde bulunan Bölge İdare Mahkemesi önünde basın açıklaması yaptı. Disiplin yönetmeliği uygulanarak maaşından kesinti yapılan Doç. Dr. İlker Belek'in 2'nci Bölge İdare Mahkemesi'ne yaptığı itirazın ardından destek için geldiklerini söyleyen TTB üyeleri, basın açıklamasını okudu.

Grup adına açıklamayı okuyan TTB 2'nci Başkanı Özdemir Akdan, "Tek tip insan yetiştirmek için hükümet her yolu deniyor. Diyanet, YÖK, hükümet ve devletin hemen bütün kurumları bunun için seferber edilmiş. Bu olaylardan biri Akdeniz Üniversitesi'nde yaşandı. Belek, üniversitenin giysi yönergesini uygulamaya çalıştığı için disiplin cezası ile cezalandırılmıştır" diye konuştu.

'İTİRAZDA BULUNDUK'

Avukatının konuyla ilgili 2'nci Bölge İdare Mahkemesi'ne itirazda bulunduğunu ve yürütmenin durdurulmasını istediğini söyleyen Doç. Dr. İlker Belek ise üniversitenin kılık kıyafet yönetmeliğini uyguladığı için resmen cezalandırıldığını söyledi. Doç. Dr. Belek, şunları kaydetti:

"Derse giren türbanlı öğrencilere giysi yönergesini hatırlattım. Yönergede türbanlı olarak derse girilmeyeceği söyleniyordu. Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ile Danıştay'ın bu konudaki kararlarını hatırlattım. Öğrencilerin türbanlı derse girmelerinin mümkün olmadığını dersten çıkmaları gerektiğini söyledim ancak çıkmadılar. Bu şekilde giyinmelerinin hekiminin kendi dini inançlarını açıkça öğrencilerine ve tıp ortamına deklara etmesi anlamına geldiğini ve bunun da hekim hasta ilişkisini bozacağını söyledim. Bu ikinci söylediğim rektörlük tarafından ayrımcılık olarak nitelendirildi ve cezalandırıldım."