Törende konuşan Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Dr. Küçük’ün mücadelesi, fikirleri, halka önderlik yaparken izlediği akılcı, sabırlı tutumun, kendilerine ışık olmaya devam edeceğini vurguladı.
Görüşme masasında, Kıbrıs sorununa çözüm hedefiyle oturmaya devam ettiklerini ancak halkın sabrının taştığına, görüşme masasına ilgisinin de azaldığına işaret eden Cumhurbaşkanı Eroğlu, “Halkımız artık bir sonuca gidilmesini ve kendisine uygulanan haksız ambargoların, izolasyonun kalkmasını beklemektedir” dedi.
Eroğlu, Güney Kıbrıs’ta yapılacak başkanlık seçimleri sonrasındaki dönemde görüşme sürecinde hareketlenme beklenebileceği ancak bunun sonuç getirici bir hareketlenme olabilmesinin belirli koşullarda mümkün olduğu inancını dile getirerek, görüşmelerin artık bir zaman takvimi ile yapılması gerektiği vurguladı.
Eroğlu, “Biz bir al/ver egzersizine ve bunun sonunda yer alacak ve garantörlerin de katılacağı çok taraflı bir toplantının gerçekleşmesine hazırız. Şu an için ileriye dönük yol haritamız budur” şeklinde konuştu.
ANITTEPE’DE TÖREN
Anıttepe’deki tören saat 10.15’te protokol sırasına göre Dr. Fazıl Küçük’ün kabrine çelenklerin konulmasıyla başladı.
Törene, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Hasan Bozer, Başbakan İrsen Küçük, 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, TC Lefkoşa Büyükelçisi Halil İbrahim Akça, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı Korgeneral İsmail Serdar Savaş, Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Baki Kavun, 39. Tümen Komutanı Tümgeneral İbrahim Yılmaz, Yüksek Mahkeme Başkanı Nevvar Nolan, ana muhalefet Cumhuriyetçi Türk Partisi-Birleşik Güçler Başkanı Özkan Yorgancıoğlu, bazı bakanlar ve milletvekilleri, kurum kuruluş, dernek ve okullardan temsilciler ile diğer bazı yetkililer katıldı.
Törende, saygı duruşu ve İstiklal Marşı eşliğinde bayrakların göndere çekilmesi ve yarıya indirilmesinin ardından anıt özel defteri imzalandı. Daha sonra Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun konuşma yaptığı tören, Dr. Fazıl Küçük Müzesi ve fotoğraf sergisinin gezilmesiyle tamamlandı.
EROĞLU: “BİZİ BİZ YAPAN DEĞERLERİMİZE, BİZİM İÇİN MÜCADELE EDENLERE SAHİP ÇIKMALIYIZ”
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Kıbrıs Türk halkının Varoluş ve Özgürlük Mücadelesi Lideri Doktor Fazıl Küçük’ü Anma Töreni’nde yaptığı konuşmada, Doktor Küçük’ün, Kıbrıs Türk halkı için uyanış, direniş, halk olma ve özgürlük demek olduğuna işaret ederek “Rahmetli liderimizi, Doktor Küçük’ü 29’ncü ölüm yıldönümünde, şükranla anıyoruz” dedi.
Pazar günü de Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ı birinci ölüm yıldönümünde kabri başında andıklarını anımsatan Eroğlu, yarınların özgür, aydınlık olması için tarihi gerçeklerin iyi analiz edilmesi, değerlere sahip çıkılması gerektiğini vurguladı.
Eroğlu, şöyle konuştu:
“Altını çizerek bir kez daha vurguluyorum; Eğer yarınların özgür, aydınlık olmasını istiyorsak mutlaka tarihi gerçekleri iyi analiz etmeli, bizi biz yapan değerlerimize, bizim için mücadele edenlere sahip çıkmalıyız.
Mustafa Necati Özkan, Faiz Kaymak, Osman Örek, Doktor Fazıl Küçük, Rauf Denktaş gibi Atatürkçü, Anavatan Türkiye’ye bağlı, özgürlük, egemenlik yanlısı liderlerin önderlikleri olmasaydı bugünlere zor gelirdik.”
“DR. KÜÇÜK’ÜN TARİHTEKİ YERİ ÖNEMLİ VE ÖZEL”
Rahmetli Doktor Fazıl Küçük‘ün Kıbrıs Türk tarihindeki yerinin çok önemli ve özel olduğuna işaret eden Eroğlu, “O bir halk adamının nasıl halkı ile bütünleşerek dava adamına dönüştüğünün nişanesidir. Onun halkla bütünleşen, kaynaşan yapısı davanın ileri götürülmesinde başlıca etkenlerden biri olmuştur” dedi.
“MÜCADELEDE BASININ ÖNEMİ…”
Eroğlu, Dr. Küçük’ün, “Halkın Sesi” gazetesini etkin bir şekilde devreye koyarak Milli Dava’nın yürütülmesine ivme kazandırdığını; bir dava için mücadele edilirken basının ne denli önemli olduğunu gözler önüne serdiğini anlattı.
Doktor Fazıl Küçük’ün, Vakıflar’ın yeniden Kıbrıs Türk halkının idaresine verilmesi için verdiği mücadele ve elde ettiği başarının ise o dönemin koşullarında halk için çok ciddi bir zafer ve dönüm noktası olduğunu vurgulayan Eroğlu, şunları kaydetti:
“Rumlarla ortaklaşa kurduğumuz Kıbrıs Cumhuriyeti Devleti’nde Cumhurbaşkanlığı Muavini olarak görev yapan Doktor Fazıl Küçük’ün gerek 21 Aralık 1963 Rum saldırıları başlayana dek geçen sürede, gerekse Kanlı Noel saldırıları ve ortaklık devletinin yıkılışı sırasında gerekse 18 Şubat 1973’te görevinden ayrılana kadar geçen sürede yaptıkları ve söyledikleri halkının çıkarlarını her şeyin üstünde tuttuğunun en açık göstergeleridir.”
Cumhurbaşkanı Eroğlu, 1940’lı yılların sonundan başlayarak tüm evrelerin içinde yer alan, lider konumuna gelen ve bir süre Kıbrıs Cumhurbaşkanı Muavinliği görevinde bulunan tarihi bir şahsiyet olarak 15 Kasım 1983 günü Cumhuriyetin ilanına verdiği desteğin de çok kıymetli olduğuna dikkat çekerek bunun, dünyanın üzerinde önemle durması gereken bir mesaj olduğunu söyledi.
Eroğlu şöyle devam etti:
“Ağırlaşan sağlık sorunlarına rağmen 15 Kasım 1983’te Cumhuriyet’in ilanı için Meclis’e gelen rahmetli Doktor Küçük’le o gün kısa bir süre de olsa sohbet etme olanağı bulmuştum.
Çok mutlu idi.
Nitekim verdiği beyanatta bu mutluluğunu ifade etmiş ve kurulan Devlet’in ilelebet yaşamasını dilemişti.
“RAHAT UYU… EMANETİN EMİN ELLERDE”
Biz de gelinen noktada kendisine sesleniyor ve şunları belirtiyoruz:
Sevgili Doktor, rahat uyu. Emanetiniz emin ellerdedir. Halkımız Devleti’ni benimsemiştir ve sahip çıkmaktadır.
Bu halk asla boyunduruk altına girmeyecek, kendi kendini yönetme iradesinden, özgürlüğünden, egemenliğinden, devletinden vazgeçmeyecektir.”
“TÜRKİYE’YLE SEVGİ SAYGIYA DAYALI İLİŞKİLERİ GELİŞTİRMEK HER ZAMAN GÖREV”
Cumhurbaşkanı Eroğlu, Türkiye ile karşılıklı sevgi ve saygıya dayalı ilişkileri geliştirmenin her zaman temel görevleri olduğunu vurgulayarak Dr. Küçük’e şöyle seslendi:
“Anavatan Türkiye ile karşılıklı sevgi ve saygıya dayalı ilişkilerimizi geliştirmek her zaman olduğu gibi bugün de temel görevimizdir ve olmaya devam edecektir.
Elbette sorunlarımız vardır ama yarınlardan umutluyuz.
Kıbrıs Türk halkı var olan sorunları aşabilecek yurt sevgisine, bilgi ve donanıma sahiptir.
Görüşme masasında daha fazla gecikmeden Kıbrıs sorununa var olan gerçekler esas alınarak bir antlaşma ile son verilmesi hedefi ile oturmaya devam ediyoruz.
Sizlerden aldığımız ışıkla Kıbrıs Türk halkını 1974 öncesine götürmeyecek bir antlaşma yapabilmeyi hedefliyoruz.”
“GÖRÜŞMELERDE HAREKETLENME BELİRLİ KOŞULLARDA MÜMKÜN”
17 Şubat’ta Güney Kıbrıs’ta Başkanlık seçimi yapılacağını anımsatan Eroğlu, Rum seçimleri sonrasındaki dönemde Kıbrıs görüşmeler sürecinde hareketlenme beklenebileceği ancak bunun sonuç getirici bir hareketlenme olabilmesinin ancak belirli koşullarda mümkün olduğu inancını dile getirerek şunları kaydetti:
“İLERİYE DÖNÜK YOL HARİTAMIZ…”
“Bize göre görüşmeler artık bir zaman takvimi ile yapılmalıdır.
Biz bir al/ver egzersizine ve bunun sonunda yer alacak ve garantörlerin de katılacağı çok taraflı bir toplantının gerçekleşmesine hazırız.
Şu an için ileriye dönük yol haritamız budur.
Yeni seçilecek Kıbrıs Rum liderinin izleyeceği politikalara bağlı olarak bu konularda ilerleme kaydedilmesini umuyor ve bekliyoruz.”
“HALKIMIZIN SABRI TAŞMIŞTIR. GÖRÜŞME MASASINA İLGİSİ AZALMIŞTIR”
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, halkın sabrının taştığı, görüşme masasına ilgisinin de azaldığını belirterek “Halkımız artık bir sonuca gidilmesini ve kendisine uygulanan haksız ambargoların, izolasyonun kalkmasını beklemektedir” dedi.
Gelecek yıl Dr. Küçük’ü anarken Kıbrıs sorununu geride bırakmış olma temennisini dile getiren Eroğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
“Umarız gelecek yıl sizi anarken Kıbrıs sorununu artık geride bırakmış oluruz.
Değerli liderimiz, sevgili Doktor Küçük, Kıbrıs Türk halkı sizi unutmadı, unutmayacak...
Sizin mücadeleniz, fikirleriniz, halkımıza önderlik yaparken izlediğiniz akılcı, sabırlı tutum bize ışık olamaya devam edecek. Sizi rahmetle, saygıyla anıyoruz.”
ANIT ÖZEL DEFTERİNE YAZILANLAR
Törende, devlet yetkilileri anıt özel defterini de imzaladı.
EROĞLU
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, anıt özel defterine şunları kaydetti:
“Aziz Lider Dr. Küçük,
Ebediyete intikalinin 29’uncu yıldönümünde bir kez daha manevi huzurundayız.
Kıbrıs Türkü tarihte eşine az rastlanır sistematik bir zulüm ve zorbalıkla yok edilmeye ve vatanından sürgün edilmeye çalışılırken önderliğinizde başlayan mücadeleyle yok oluş sürecinden kurtulmuş, toprağına ve öz benliğine sahip çıkmıştı.
Kıbrıs Türk halkı, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla sonuçlanan haklı mücadelesindeki öncü rolünüzü her zaman hatırlayacak ve sonsuza dek minnetle anmaya devam edecektir.
Sizi ve Kıbrıs Türk halkının varoluş mücadelesinde emeği geçen tüm dava arkadaşlarınız şükranla anıyor, manevi huzurunuzda saygıyla eğiliyorum.”
AKÇA
Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi Halil İbrahim Akça, anıt özel defterine şunları yazdı:
“Aziz Önder Dr. Fazıl Küçük,
Kıbrıs Türkü’nün haklı davası için özveriyle sürdürdüğü çetin mücadelesindeki dirayetli önderliğinizi bugün, ebediyete intikalinizin 29’uncu yıldönümünde bir kez daha minnet ve şükranla anıyoruz.
Bu vesile ile Türkiye Cumhuriyeti’nin ‘Kıbrıs Türkü’nün barış, huzur, refah ve istikrar içinde yaşaması için her zaman yanında olacağını manevi huzurunuzda teyit ederken, Kıbrıslı Türk kardeşlerimizle beraber geleceğe duyduğumuz güven ve inançla aziz hatıranız önünde saygıyla eğiliyoruz.
Ruhunuz şad olsun.”
KORGENERAL SAVAŞ
Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı Korgeneral İsmail Serdar Savaş, duygu ve düşüncelerini anıt özel defterine şu şekilde aktardı:
“Aziz Lider Dr. Fazıl Küçük,
Kahraman Kıbrıs Türk halkının hayatta kalma onur ve özgürlük mücadelesinin ana fikrini ve ruhunu teşkil eden önderliğinizin aziz hatırasıyla huzurunuzdayız.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bugünkü onurlu ve güçlü durumuna gelmesinde en büyük pay hiç kuşkusuz fedakârlıkların en büyüğünü yapan siz ve dava arkadaşlarınız mücahitlere aittir.
Sizin ve kahraman mücahitlerin fedakarlıkları tüm dünyaya örnek olmuş özgürlük mücadeleleri ve vatan aşkları asla unutulmayacaktır. Yakmış olduğunuz özgürlük meşalesi Kıbrıs Türk halkının kalbinde daime yanacak ve genç nesillere eşsiz bir rehber olacaktır.
Emin olunuz ki sizin önderlik ettiğiniz mücahitlerin kanlarıyla suladıkları vatan toprakları bundan sonra da en değerli emanet olarak muhafaza edilecektir.
Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri, Kıbrıs Türkü’nün şanlı varoluş mücadelesin, bu mücadelenin kahraman şehit ve gazilerini daima saygıyla anarak, barış ve huzurun devamı için üstüne düşen her vazifeyi yapmaya hazır ve muktedirdir.
Özgürlük mücadelesiyle tarihe geçen hatıranız ilelebet yüreğimizde yaşayacaktır. Sizi ve ebediyete intikal etmiş tüm dava arkadaşlarınız minnet, şükran ve özlem duygularıyla anıyor, manevi huzurunuzda saygıyla eğiliyoruz.
Ruhunuz şad olsun.”
TÜMGENERAL KAVUN
Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Baki Kavun ise, anıt özel defterine şunları yazdı:
“Kıbrıs Türk halkının Özgürlük Mücadelesi Lideri Büyük Önder Dr. Fazıl Küçük,
Her şeyinizi ortaya koyarak başlattığınız ve ilerlettiğiniz büyük mücadele, sonuçta başarı ile hedefe ulaşarak özgür ve bağımsız cumhuriyete kavuşmuştur. Kıbrıs Türk halkı şanlı varoluş mücadelesi çizgisinden sapmayarak, hak ve menfaatlerini savunmaya devam etmektedir.
Kıbrıs Türkü’nün Milli Mücadelesine yaptığınız eşsiz katkılar, oynadığınız tarihi rol hafızalarımızdaki yerini halen korumakta ve yaktığınız meşale Kıbrıs Türkü’nün elinde nesilden nesile aynı coşku ve heyecanla taşınmaktadır.
Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı personeli, Kıbrıs Türk halkının haklı mücadelesinin unutulmaz liderini ve özgürlük mücadelesini daima kalbinde yaşatacak ve cumhuriyetin yılmaz bekçileri olmaya devam edecektir.
Yüksek şahsiyetiniz ve ebediyete intikal etmiş tüm dava arkadaşlarınız aramızdan ayrılışınızın 29’uncu yıldönümünde saygı ve minnetle anıyor, manevi huzurunuzda saygıyla eğiliyoruz.
Ruhunuz şad olsun”