Önemli olan söylem değil uygulamadır. Adamızın kuzeyine nüfus yığıp tüm eğitim, sağlık, sosyal harcamaları Kıbrıslı Türk toplumun sırtına yıkan, ucuz işgücü sömürüsüne çanak tutup piyasada dönen parayı şube bankaları ile Türkiye’ye transfer eden toplumsal kaynakları kendi yandaşlarına peşkeş çekip, adamızın kuzeyini sömürge haline getiren, ambargo bahanesi ile bir verip on alan Ankara hükümetleri, yarattıkları bağımlılıkla Kıbrıslı Türkler’in siyasi iradelerini ipotek altına almışlardır. Bu bağımlılıktan kurtulmanın tek çaresi Ankara’nın dayatmalarını reddetmekten geçmektedir. Sn. Sibel Siber Hükümeti geçtiğimiz ay sonunda bu dayatmalara boyun eğerek maaşları ödeyebilmiş ve irademizi satmıştır. Kıbrıslı Türkler’in Ankara’nın parasına ihtiyacı yoktur. Biz var olanla yetinmeyi kabul eder, adil paylaşımla ve Ankara’nın dayatmalarını reddederek irademize sahip çıkabileceğimizi biliyoruz. Bu nedenle ay sonuna geldiğimiz bugün hükümete çağrımızı tekrarlıyoruz. Siz Ankara’nın parasını ve dayatmalarını reddedin, biz maaşımızın %60’ını almaya hazırız.