Cumhurbaşkanı Erdoğan, Tüm Özel Halk Otobüsleri Birliği’nin iftar programında yaptığı konuşmada, “Tıpkı menzile kilitlenen şoför kardeşlerim gibi 16 yıldır gözümüzü bir an olsun yoldan ve ulaşmak istediğimiz hedeflerimizden ayırmadık. Sabrettik, sebat ettik, yeri geldi baldıran zehri içtik, ama hamdolsun sonunda ülkemizi tarihinin en büyük hizmetleriyle buluşturduk” dedi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Özel Halk Otobüsleri Birliği tarafından düzenlenen iftar programına katıldı. Yenikapı’da gerçekleştirilen iftarda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, iftar sofrası vesilesiyle şoför esnafıyla kendisini buluşturan Türkiye Özel Halk Otobüsleri Birliği’ne teşekkür etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyada en zahmetli mesleklerden birisinin şoförlük olduğunu belirterek, ömrü yollarda direksiyon başında geçen otobüs şoförlerinin hikâyesinin, aynı zamanda Türkiye’nin hikâyesi olduğuna işaret etti. “Türkiye’nin kalkınma yolculuğunun nereden nereye geldiğinin en yakın şahidi sizlersiniz. Siz, şehir iç ve şehirlerarası ulaşımda bu ülkenin 16 yılda nasıl büyük bir değişim yaşadığını ilk elden bilenlersiniz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 16 yıl önce ülke yönetimini devraldıklarında ulaşım alt yapısının millete yaraşır bir seviyede olmadığını hatırlattı.
“BÖLÜNMÜŞ YOL UZUNLUĞUNU 26 BİN KİLOMETREYE YÜKSELTTİK”
O dönem toplam bölünmüş yol uzunluğunun sadece 6100 kilometre olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir birine bölünmüş yollarla bağlanan sadece altı ilin olduğunu hatırlattı. Bolu Tüneli’nin patates deposu olarak kullanılmasının bile tartışıldığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, göreve geldiklerinde 93’te ilk kazması vurulan ve 17 bakan eskiten tünelin inşaatının hâlen devam etmekte olduğunu aktardı. Bu kötü manzara karşısında hiç vakit kaybetmeden çalışmaya başladıklarını ve tüneli bitirdiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “94’ten itibaren ulaşım, çevre, trafik ve şehir içi taşımacılığı konusunda İstanbul’da nasıl bir büyük bir değişim gerçekleştirmişsek, aynı şekilde ülkemizin 81 vilayetinde de çok ciddi hamleler yaptık. Şehir içi, şehirlerarası ayrım yapmadan, bize oy versin vermesin hiçbir insanımızı dışlamadan projelerimizi hayata geçirdik. Bölünmüş yol uzunluğumuzu 26 bin kilometreye yükselttik. Otoyol uzunluğumuzu 2657 kilometreye çıkarttık. 70 ilimizi daha birbirine bölünmüş yollarla bağlayarak toplam il sayımızı 76’ya taşıdık.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefet ne derse desin, daima daha modernini, daha kalitesini, daha güzelini ülkeye kazandırmanın mücadelesini verdiklerini belirterek, dünyanın ekonomik olarak gelişmiş ülkelerinde insanlar hangi standartlarda yaşıyorlarsa çok daha iyisini millete sağlamanın çabasını güttüklerini vurguladı.
“ÖNÜMÜZE ÇIKARTILAN ENGELLERDEN DOLAYI PES ETSEYDİK, ÜLKEMİZİ BUGÜNKÜ KONUMUNA GETİREMEZDİK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şayet biz önümüze çıkartılan engellerden dolayı pes etseydik, emin olun ülkemizi bugünkü konumuna asla getiremezdik. Şayet biz içeriden ve dışarıdan gelen saldırılar karşısında boğun eğseydik, merhum Menderes’in akıbetine uğramaktan kendimizi asla kurtaramazdık” diyerek sözlerine şöyle devam etti: “Tıpkı menzile kilitlenen şoför kardeşlerim gibi 16 yıldır gözümüzü bir an olsun yoldan ve ulaşmak istediğimiz hedeflerimizden ayırmadık. Sabrettik, sebat ettik, yeri geldi baldıran zehri içtik, ama hamdolsun sonunda ülkemizi tarihinin en büyük hizmetleriyle buluşturduk. İnşa ettiğimiz yollarla, tünellerle, köprüler ve alt geçitlerle siz şoförlerimizin yükünü hafifletirken, insanlarımızın da çok daha güvenli ve konforlu bir şekilde evlerine, işlerine ulaşmasını sağladık. Şimdi daha tecrübeli, daha azimli, daha heyecanlı bir şekilde yeni döneme hazırlanıyoruz. İnşallah bu dönemde hizmet kervanını çok daha ileriye götüreceğiz. Özelikle şehir içi ve şehirlerarası ulaşım altyapısında ülkemizi gelişmiş ülkelerin ligine taşıyacağız.”
“BİZ İCRAATLARIMIZLA KONUŞURUZ”
Konuşmasında kendilerinin yalanla, dolanla, aldatmayla, iftirayla işlerinin olmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu iş çıraklık işi değil, bu iş ustalık işi, ustalık. Öyle kolay gelmedik buraya. Biz icraatlarımızla konuşuruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının devamında şoför esnafının yükünü hafifletecek bazı müjdeleri paylaştı. İlk olarak şoförlerin Katma Değer Vergisi ödemelerine ilişkin açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Arkadaşlarımız sizlerle bir araya geldiler, sıkıntılarınızı, taleplerinizi tek tek not aldılar. Sizlerin bu sorununa yine sizlerle beraber bir çözüm geliştirdiler. Buna göre, artık her ay yolculardan tahsil ettiğiniz KDV dâhil, hasılatınızın yüzde bir buçuğunu KDV olarak Maliye’ye ödeyeceksiniz. Buna karşılık, fatura konusundaki zorluklardan da kurtulacaksınız. Sizinle Maliye arasında artık daha basit, daha kolay, daha ödenebilir bir vergi ödeme sistemi kurmuş olacağız. Bu sisteme geçmek yine sizin isteğinize bağlı. İster bu sistemle vergi ödersiniz, isterse faturalarınıza göre çıkacak vergiyi ödersiniz.”
ÜCRETSİZ TAŞINAN YOLCULARA KARŞILIK YAPILAN ÖDEME TUTARINDA ARTIŞ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, özel halk otobüslerinin ücretsiz olarak taşıdığı yolculara karşılık her ay kendilerine yapılan ödemeye ilişkin olarak da şunları söyledi: “Hepinizin bildiği gibi, Ankara ve İstanbul illerinde özel halk otobüsü başına aylık bin lira, diğer büyükşehirlerde 750 lira, diğer belediyelerde ise 600 lira sizlere ödeme yapıyoruz. Bu uygulamaya 2015 yılında başladık ve aynı rakamla devam ettik. Şimdi gelecek aydan itibaren bu ödemeleri artıyoruz. Buna göre; Ankara ve İstanbul illerinde aylık bin lira olan ödemeyi 1330 liraya, diğer büyükşehirlerde 750 lira olan ödeme bin lira, diğer belediyelerde ise 600 lira olan ödeme 800 liraya çıkarılacak, yani ödeme tutarlarını yüzde 33 oranında artırıyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan taksici esnafıyla da ilgili önemli bir düzenleme yaptıklarını aktararak, bu konuda şunları söyledi: “D2 yetki belgesine dayalı olarak taksici esnafımıza alternatif hizmet verilmesi mevzuatımız açısından zaten mümkün değildi. Uygulamadaki bu yanlış anlaşılmayı düzeltecek adımları hem Ulaştırma Bakanlığımız, hem İçişleri Bakanlığımız, hem de belediyemiz attı. Taksici esnafımızın da burada durup kendini bir muhasebeye, murakabeye tabi tutması gerekiyor. Hem teknik kalite anlamında, hem de müşteri ilişkileri bakımından hizmet standartlarını yükseltmeyen bir mesleğin varlığını uzun süre devam ettirebilmesi mümkün değildir. Er veya geç bir alternatif gelir, bu sistemi değiştirir. Bunun için taksicilerimizin kendilerine verilen imkânı gereken dönüşümü, değişimi gerçekleştirerek en iyi şekilde değerlendirmeye davet ediyoruz.”
“TAKSİCİLERİMİZİN HAKKINI BİRİLERİNE KAPTIRMAYIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasının devamında kamuoyunu bir süredir meşgul eden alternatif taksi uygulaması UBER ile ilgili de değerlendirmelerde bulundu. “O iş bitti, artık böyle bir şey yok” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu konuda bütün yetkinin Vali’de olduğunu söyleyerek, “Böyle kendine göre yok özel taksicilik sistemini UBER’le, yok böyle bir şey, kusura bakmasınlar. Bunların üzerine trafik gidecek, gereğini yapacak. Çünkü biz taksilerimizin, taksicilerimizin hakkını birilerine kaptırmayız, yedirtemeyiz” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Kaliteli hizmetin, kaliteli ürünün asla müşteri sıkıntısı olmaz. İşini iyi yapan, düzgün yapan, yolcusuna değer veren muhakkak kazanır. Bu açıdan özel halk otobüsçülerimizin başarılı bir imtihan verdiklerine inanıyorum. Kimi zaman basına yansıyan menfi haberlerin de sektörün gerçeğini yansıtmaktan ziyade, bireysel sıkıntılar olduğunu özellikle düşünüyorum.”
Sayısı az da olsa bu tarz kötü örneklerin yaşanmasını istemediklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan “Şoförlerimize düşen görev, bu tür hadiselerin üstüne süratle giderek bir daha tekrarlanmamasını temin etmektir. Unutmayın, siz iyi olursanız, büyümeye, kazanmaya, rakiplerimize fark atmaya devam ederseniz. Siz vatandaşlarımızla bağınızı güçlü tutarsanız, onlar tarafından tercih edilmeyi sürdürürsünüz” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasını, “Güçlü Meclis, güçlü hükûmet, güçlü Türkiye yolunda verdiğimiz mücadeleye desteğiniz için her birinize ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum. ‘Vakit Birlik Vakti, Vakit Türkiye Vakti’ diyerek hepinizi sevgiyle selamlıyorum” sözleriyle tamamladı.