Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Hedefimiz 8 ay gibi bir sürede Elazığ’da, Bingöl’de olduğu gibi kalıcı konutları bitirip, sahiplerine teslim etmek. Eğer borçlanma durumu söz konusu olursa 20 yıl gibi bir vadeyle kendilerini konut sahibi yapacağız. Buralarda faiz uygulaması kesinlikle olmayacak. Deprem vergisi diye bir vergi yok. 1999'da böyle bir vergi 1 yıllığına konulmuştur. Bu daha sonra iletişim vergisine dönüşmüştür. Bu vergi ekonomik istikrarın sağlanması için kullanılmıştır. Bunu bazıları sulandırıyor, böyle bir vergi söz konusu değil. Şuan da Milletvekilimiz Fatih Çiftçi ile ilgili soruyu yanlış soruyorsunuz. "Yıkılan binalara ruhsat verdi" diyorsunuz. Burada yapı kontrolü denilen bir kurum vardır. Milletvekilimizin hangi binalara ruhsat verdiği konusunda bilgim yok. Sayın Kılıçdaroğlu acaba CHP'li belediye başkanları için bunu dile getiriyor mu? Eğer yapı kontrolu yapan kurumlar bu işi yapmıyorsa, zemin etüdleri iyi yapılmıyorsa böyle sıkıntılar olur. Bunun için yeni bir yasal düzenleme yapılması gerekiyor."dedi.
ALMAN VAKIFLARI
CHP'nin kendisiyle ilgili verdiği gensoru önergesine de Başbakan Erdoğan'dan yanıt geldi. Başbakan, "Biz artık bu CHP'nin gensorularından bıktık. Çok sulandı. Çok sulandığı için cevap vermeye bile gerek görmüyorum. Ama Alman vakıflarının CHP'ye kâbus olması da manidardır. Benim sözüm sadece Alman vakıflarıyla ilgili değildi. Aynı zamanda kredi kuruluşları da Alman Kalkınma Bankası gibi de vardı sözlerimde. Almanya'da gündeme geldiğinde bunları da konuşacağız" dedi.
BEDELLİ ASKERLİK
Başbakan Erdoğan, bedelli askerlikle ilgili değerlendirmelerde de bulundu. Başbakan, "Yeni bir çalışma değil eski bir çalışma ama süreç itibarıyla 'şu gün olacak' diye bir şey yok. Bizim de tabii gönlümüzde yer alan bir an önce neticelendirip, tüm çerçevesini, içeriğini açıklamak suretiyle bu adımı atmaktır. Tahmini çerçevesi ne olacak, içeriği ne olacak bunun üzerindeki çalışmalarımızı Milli Savunma Bakanlığı vasıtasıyla yapmak suretiyle belli bir noktaya getirdikten sonra zaten açıklarız. Ama şu anda 'içeriğinde şu var, tarih şudur' dememiz yanlış olur. Netice alacağımızı umuyorum" şeklinde konuştu.