Erdoğan :“Türkiye ekonomisi, tehditler ve saldırılarla yıkılmayacak kadar güçlüdür”
|
|
|
|
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) 27. Dönem 2. Yasama Yılı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın genel kurulda yaptığı konuşma ile başladı. |
|
|
|
1 Ekim 2018 Pazartesi - 21:08 |
|
|
|
|
|
|
|
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM 27. Dönem 2. Yasama Yılı açılışında yaptığı konuşmada, “Çin ve Avrupa Birliği başta olmak üzere pek çok ülkeyle adeta bir ticaret savaşına tutuşan Amerika, Türkiye’ye yönelik ekstra uygulamalarıyla güvenilirliğini iyice yitirmiştir. Bizim yaşadıklarımızdan sonra, dünyada hiçbir ülkenin Amerika’yla ilişkilerinin geleceğine güvenle bakması artık mümkün değildir. Türkiye ekonomisi, bu tür tehditler ve saldırılarla yıkılmayacak kadar güçlüdür” dedi.
“YEPYENİ BİR KALKINMA MODELİ ORTAYA KOYDUK”
Başbakan ve Cumhurbaşkanı olarak ülke yönetiminde sorumluluk sahibi olduğu tüm dönemlerde ekonominin hep özel önem verdiği bir konu olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’yi 3,5 kat büyütürken ve zenginleştirirken, bundan milletimizin her kesiminin faydalanmasını sağladık. Çalışan, yatırım yapan, üreten, ihraç eden, istihdam oluşturan bir ülke olarak, adeta yepyeni bir kalkınma modeli ortaya koyduk” dedi.
Türkiye’nin son beş yıldır çok büyük, önemli ve tarihî hadiseleri ardı ardına yaşadığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “İçinden geçtiğimiz bu kesintisiz mücadele dönemi bize, daha güçlü olmamız gerektiğini bir kez daha göstermiştir. Milletimizin çok büyük fedakârlıklar yaparak, gerektiğinde çok büyük cesaret sergileyerek bu mücadeleye verdiği destek, meselenin herkes tarafından kavrandığına işaret ediyor. Bu süreçte, kısır düşünenler, sorumsuzca davrananlar, hırslarının kurbanı olanlar, nefsinin peşinden gidenler milletimiz tarafından tasfiye edilmiştir. Verilen mücadeleye destek olanlar ise, diğer farklılıklara bakılmaksızın, milletimiz tarafından el üstünde tutulmuştur.”
“KURDAKİ YÜKSELİŞİN SEBEP OLDUĞU HADİSELERİN, TÜRKİYE’NİN EKONOMİK GERÇEKLERİYLE İLGİSİ YOK”
Ekonomide içinden geçilen hassas dönemin, herkes açısından çok daha büyük bir imtihan, çok daha büyük bir ayrıştırma vesilesi hâline dönüştüğü değerlendirmesinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin ekonomi konusunda ihtiyacı olan reformların neler olduğunu en iyi kendilerinin bildiğini ifade etti.
Bir süredir yaşanılan ve kurdaki yükselişin sebep olduğu hadiselerin, Türkiye’nin ekonomik gerçekleriyle, eksikleriyle ilgisi olmadığının çok açık olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Amerikan yönetimi, aramızdaki siyasi ve hukuki sorunları diyalog yerine tehdit ve şantaj diliyle çözmeye çalışmak suretiyle bu yanlış yola girmiştir. Güya bize bedel ödetmeyi amaçlayan bu yöntem, aslında en büyük zararı orta ve uzun vadede Amerika’ya vermektedir” ifadesini kullandı.
“PEK ÇOK ÜLKEYLE TİCARET SAVAŞINA TUTUŞAN AMERİKA GÜVENİLİRLİĞİNİ YİTİRMİŞTİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti: “Çin ve Avrupa Birliği başta olmak üzere pek çok ülkeyle adeta bir ticaret savaşına tutuşan Amerika, Türkiye’ye yönelik ekstra uygulamalarıyla güvenilirliğini iyice yitirmiştir. Bizim yaşadıklarımızdan sonra, dünyada hiçbir ülkenin Amerika’yla ilişkilerinin geleceğine güvenle bakması artık mümkün değildir. Türkiye ekonomisi, bu tür tehditler ve saldırılarla yıkılmayacak kadar güçlüdür.”
Kurdaki yükselişin yol açtığı belirsizliğin yavaş yavaş ortadan kalktığını ve bütçe disiplininden en küçük bir taviz vermediklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin uluslararası piyasalardaki görünümünü güçlendirecek adımları birer birer attıklarını kaydetti.
“EKONOMİMİZİN DENGELERİNİ TAHKİM ETMEYE YÖNELİK PROGRAMLARI HAYATA GEÇİRİYORUZ”
“Türkiye kimseden para talep etmiyor, bizim tüm çabamız uluslararası sermayenin ülkemizde yatırım yapmasını sağlamaktır” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunun için gereken her türlü desteği ve her türlü güvenceyi veriyoruz. Ekonomimizin dengelerini, finanstan yatırımlara kadar her alanda tahkim etmeye yönelik programları dikkatle hayata geçiriyoruz. Yeni Ekonomi Programı bunun en önemli adımlarından biridir” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sanayicimizin, tüccarımızın, esnaf ve sanatkârımızın, tarım sektörümüzün, ücretli kesimin, velhasıl milletimizin yaşadığı sıkıntıları biz gayet iyi biliyoruz. Enflasyondan, faizlerden, döviz kurundan bunalan, işini çevirmekte zorlanan herkesin yaşadıklarını yakından takip ediyoruz. Bankacılık sektörünün hareket alanının daralmasından kaynaklanan finans sıkışıklığının yol açtığı zincirleme sorunların öneminin ve aciliyetinin de farkındayız. Tüm bu sıkıntıların çözümüne yönelik hazırlıklarımız, çalışmalarımız var.”
“HİÇBİR KESİMİ TEFECİLERİN, FIRSATÇILARIN İNSAFINA TERK ETMEYECEĞİZ”
Hiçbir sanayiciyi, tüccarı, çalışanı, vatandaşı vicdan ve ahlak yoksunu tefecilerin, iyi günde ortaya çıkıp kötü günde kaybolan fırsatçıların insafına terk etmeyeceklerinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, serbest piyasa ekonomisi kurallarından taviz vermeden, gereken her türlü tedbiri alıp uygulayacaklarını vurguladı.
“Dengeleme, disiplin ve değişim üzerine kurulu yeni bir ekonomik program hazırladık” sözleriyle konuşmasına devam eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kredi imkânlarını genişletip kolaylaştıracak, yatırımları teşvik edecek, üretime, istihdama ve ihracata öncelik verecek bir ekonomi anlayışıyla, Türkiye’yi yeniden yükselişe geçirmekte kararlıyız. Milletimizden biraz daha sabırlı olmasını, ülkesine ve yönetimine güvenmesini istiyorum” şeklinde konuştu.
“MECLİSİMİZLE MÜCADELEYİ BİRLİKTE VERECEK, BAŞARIYI BİRLİKTE YAKALAYACAĞIZ”
En zor dönemi geride bıraktıklarını, bundan sonra her şeyin daha kolay olacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugüne kadar nasıl her sıkıntıyı milletimizle kol kola, omuz omuza vererek aştıysak, bugünleri de inşallah aynı şekilde geride bırakacağız” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı: “Çıktığımız bu uzun ve zorlu yolculukta Meclisimizle, siz değerli milletvekillerimizle birlikte yürüyecek, mücadeleyi birlikte verecek, başarıyı birlikte yakalayacağız. Yeni dönemde Meclisimizin yeni bir anlayışla çalışması, ülkemizin en büyük kazanımı olacaktır. Gerekiyorsa Anayasayı, gerekiyorsa içtüzüğü değiştirerek, Meclisimizin etkinliğini ve itibarını artırmamız, hem demokrasimiz, hem milletimizin morali bakımından çok önemlidir. Bu konuda ben siz değerli milletvekillerine güveniyorum.”
TBMM 27. Dönem 2. Yasama Yılı Açış Konuşması-Tam Metin
|
|
|
|
|
|
|
|
FACEBOOK YORUM |
Yorumlarınızı
Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın... |
|
|
|
|
|
|
|
YORUMLAR |
Onay bekleyen yorum yok. |
|
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din,
ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük
harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Bu haber henüz yorumlanmamış...
|
|
|
|
|
|
|
|
DİĞER HABERLER |
|
|
|
|
|
|
|