Transseksüellerin Ankara’da kurduğu Pembe Hayat Derneği, Nuhoğlu hakkında suç duyurusunda bulunmaya hazırlanıyor. Gezmiş’in arkadaşlarından Mustafa Yalçıner, Nuhoğlu’na katılmadığını söylerken, trans hakları aktivisti Kemal Ördek ve sosyalist feminist hareketten Deniz Umre Tuna, “Bu mücadele edilmesi gereken bir anlayıştır” diyor.

Nuhoğlu’na tepki

Müzisyen Bülent Ersoy, yaptığı bir söyleşide, Deniz Gezmiş ile tanışıp arkadaş olduklarını belirterek “Bir gün bana üç şişe Çamlıca gazozu aldı, ben de ona şarkılar söyledim” dedi. Ersoy’un bu açıklaması üzerine Posta gazetesi tarafından görüşü sorulan Gezmiş’in arkadaşlarından Avukat Bozkurt Nuhoğlu ise sert bir açıklama yaptı. Nuhoğlu’nun tepki çeken açıklamaları nedeniyle Pembe Hayat Derneği suç duyurusunda bulunacağını açıkladı. Nuhoğlu’nun açıklamaları ile ilgili yorumlar şöyle:

Mustafa Yalçıner (Deniz Gezmiş’in arkadaşı): İki taraf da olayı abartıyor. Bülent Ersoy’un dediği doğru mu, yanlış mı bilmiyorum ama cezalandırma filan... böyle bir şey uygun değil. Hem yapılamaz hem de neye dair cezalandırma olacak? Biz hiçbir zaman transseksüellerle ilgili karakteri düşük ya da yüksek gibi değerlendirmede bulunmadık. Kadıncağızın kendisini abartması bir problem teşkil etmez. Keşke herkes Deniz’in arkadaşı olabilseydi.

Kemal Ördek (Trans hakları aktivisti ve Pembe Hayat Derneği Genel Sekreteri): Bülent Ersoy’un şahsında bütün transseksüellerin sosyalistler tarafından hedef haline getirilmesidir bu. “Deniz Gezmiş’in arkadaşları cezalandırır” diye bir ifade geçiyor. Kabul edilemez. Bir toplumsal grubu hedef gösteriyor. Suç duyurusunda bulunacağız. Ben de solcuyum. Kendimi özgürlükçü sosyalist olarak tanımlıyorum. 68 kuşağı eğer böyleyse vah halimize!

Deniz Umre Tuna (Sosyalist Feminist Kolektif üyesi ve avukat): Maalesef, bir kısım sosyalistlerin bakışı budur. Benim hayal ettiğim sosyalizm, bu bakışı reddediyor. Kadının söylediği kötü bir şey değil ki. Gerçeği yansıtmıyorsa başka türde bir cevap verilir. Konunun kadın mı erkek mi olduğuyla ne alakası var? Sosyalizm adına böyle konuşulamaz. Bu, homofobidir.

Aydınlıkçılar da Zeki Müren’i tartışmıştı

1980 öncesinde de Proleter Devrimci Aydınlık (PDA) örgütü bugünküne benzer bir tartışma yürütmüştü. O dönemde PDA’nın ikinci ismi olan Gün Zileli, yazdığı Havariler kitabında bu olayı aktarıyor. Zileli’ye göre örgüt içindeki tartışmanın konusu devrimden sonra ‘Zeki Müren şarkıları TRT’de çalınır mı çalınamaz mı’ üzerineydi. Bir grup Müren’in TRT’ye çıkma hakkı olduğunu savunurken diğer grup onu yoz kültürün temsilcisi olarak görüyordu.