Türkçe En İyi İnternet Gazetesi
Günün Haberleri Giriş Sayfam Yap Favorilere Ekle Künye İletişim Son Dakika Ekle RSS
 
 
ANA SAYFA ANTALYA KKTC TÜRKİYE DÜNYA SPOR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
ANTALYA   25/30 °C
 
 
    GAÜ Eğitim Fakültesinden İlginç bir akademik Araştırma  
 
    Antalya Trafiğine Nefes Aldıracak Projelerin Müjdesi En yetkili İsimden geldi.  
 
    Girne Belediye Başkanı Şenkul ,Başkan Erhürmanı Savundu  
 
    Rektör Özkan 'dan Acil Tıp Kongresi’nde Sağlıkta şiddetle mücadele vurgusu  
GÜLEN: 12 Mart Zavallı Bir Zihniyetin İşiydi
GÜLEN: 12 Mart Zavallı Bir Zihniyetin İşiydi
 
Yaklaşan referandum öncesi konuşan Fethullah Gülen, 12 Eylül tarihinde gerçekleştirilecek referandumun milletin istikbalini ilgilendiren birçok maddeyi de içinde barındırdığını, bu yönüyle pakete 'evet' oyu verilmesi gerektiğini söyledi.
 
1 Ağustos 2010 Pazar - 10:25

Referandumun sadece 12 Eylül'ün kirlerini temizlemeye ve darbecilerle hesaplaşmaya vesile gibi gösterilmesini doğru olmadığının altını çizen Gülen, bu sayede darbecilerden intikam alınacağını düşünmenin yanlış olduğunu ifade etti. Gülen, "O paket içinde milletimizin istikbali için çok önemli maddeler var; bu itibarla da değişiklik paketi bu yönüyle desteklenmeli ve 'evet' oyları böyle bir niyetle verilmelidir. İmkan olsa mezardakileri bile kaldırarak referandumda 'Evet' oyu kullandırmak lazım. Ben zannediyorum kalkarlar da…" değerlendirmesinde bulundu.
'herkül.org'a konuşan Fethullah Gülen'in gündemdeki gelişmelere ilişkin yöneltilen sorulara verdiği cevaplar şöyle:
 
BAZI KİMSELER GEMİLERİNİ YÜZDÜRMEK İÇİN KAN SEYLAPLARINA İHTİYAÇ DUYDU
 
-Yakında yapılacak olan referandum ekseriyetle 12 Eylül Darbesi'yle bir hesaplaşma şeklinde değerlendiriliyor? 12 Eylül nasıl bir zihniyetin işidir ve Türkiye'ye neler kaybettirmiştir?
"12 Eylül, 12 Mart ve daha önceki 27 Mayıs darbeleri, hiçbir mantığa dayanmayan ve millet adına hiçbir yarar vadetmeyen bir çeşit sindirme ve herkese haddini bildirme, sonra da iktidarı ele geçirme ve şahsî saltanatları devam ettirme hareketleriydi. Bazı kimseler, gemilerini yüzdürmek için kan seylaplarına ihtiyaç duymuş; bu milletin evladını sağcı ve solcu olarak cephelere ayırmış ve vuruşturmuş; nihayet akıttıkları kan, irin ve gözyaşından istifade ederek kendi otağlarını kurmuşlardı.
Kuvvetin genetiğinde adaletsizlik ve dengesizlik vardır. Kuvvet, hakkın elinde, mantık ve muhakeme rehberliğinde bir kısım problemleri çözebilecek potansiyel bir güç sayılsa da, his yörüngeli kaba düşüncenin elinde her zaman bir tahrip aleti olagelmiştir. Gerçi kuvvetin de bir hikmet-i vücudunun bulunduğu muhakkaktır ama ona dayanılarak çözülmeye çalışılan problemlerde aklın, mantığın, muhakemenin hattâ dehanın değerlendirilemediği de bir gerçektir. Ne acıdır ki, 27 Mayıs, 12 Mart ve 12 Eylül gibi darbe dönemlerinde ülkemizde hak, mantık ve muhakeme, kuvvetin çılgınlığı karşısında yenilgiye uğramış ve âdeta bir esaret yaşamıştır.
 
Kuvvetin genetiğindeki bozukluk, hemen hemen bütün kuvvet temsilcilerine başka insanların tepelerine binme, onları ezme, sindirme ve seslerini kesme hislerini pompalar. Dolayısıyla da, kuvvetin taşkınlığı ve çılgınlığıyla insanları ezip sindirme sadece belli bir kesimin işi değildir. Bazen, siyasi iktidarı güçlenenler de artık kimseyi kâle almamaya başlar ve dediğim dedik düşüncesiyle hareket ederler. Dahası, idarecilerin etrafı danışmanlar, özel kalemler, yakın çevrelerce kuşatılır ve halkın sesinin asıl mercie ulaşmasının önü kesilir. Böylece daha dün herkesin elini öpen kimseler, biraz güçlenince gayrı kimseyi dinlemez olur, bildikleri gibi davranır ve her iyi işin de kendilerine mal edilmesini isterler.
27 Mayıs'ta on binlerce insan zulme uğradı; devletin en zirvesindekinden milletvekillerine ve partinin taşra teşkilatındaki temsilcilere kadar yüzlerce, binlerce insan bir anda tutuklandı. Tutuklananlar da çok uysal davrandılar, tabiri caizse, kuzu kuzu gittiler. Bilmiyorum o kadar kuzu kuzu olma ve aç kurda karşı tahabbub gösterme doğru muydu değil miydi?! Fakat bazı kimselerin bir nezaket ahlakı vardır, namusları gibidir; fedada bulunamazlar. Nitekim, zirvedeki zat, o zalimlerin mahkemelerinde "Reis beyefendi, savcı beyefendi" demede kusur etmedi, centilmence davrandı. Bu onun efendiliğinin gereğiydi; fakat, aç kurda karşı tahabbub göstermek onun iştahını açar, sonra döner dişinin kirasını ister. Herhalde bütün bütün dünyaya kilitlenmiş, yüksek bir mefkuresi olmayan ve elindeki imkanları kaybetmekten korkan kimselere karşı biraz dik durulsaydı, -başkası olsa şöyle derdi- o zibidilerin hepsi defolur giderlerdi…
 
KİTAP OKUMAK İÇİN EVDE TOPLANAN İNSANLAR BİLE 
AYLARCA HAPİSHANELERDE SÜRÜNDÜRÜLDÜ
 
Bütün darbeler gibi 12 Mart da öyle zavallı bir zihniyetin işiydi ki, kitap okumak için bir evde toplanmış bulunan insanlar bile tutuklanıp aylarca hapislerde süründürülmüşlerdi. Hatta, sadece Cenâb-ı Hakk'ın Kuddûs isminin tecellilerini anlatan bir risaleyi okumuş olduklarından dolayı senelerce hapis cezası almakla karşı karşıya bırakılmışlardı…
O gün o kanlı darbeleri yapan ve vatan evladını kamplara bölüp kanlarını dökenlerle, bugün PKK'yı besleyip destekleyen, silah ve uyuşturucu ticareti adına kullanan ve kendilerinin bir kısım isteklerini gerçekleştirmek için onu orada sürekli kanayan bir yara ve bitmeyen bir problem olarak canlı tutan kimseler aynı insanlardır ve mantık aynı mantıktır. ..
12 Mart döneminde hapiste kaldığım süre içerisinde hem ülkücüler arasından hem de sol kesimden çiçeği burnunda tığ gibi delikanlı arkadaşlarım oldu. Oturup konuştuğum zaman hepsinin görüşülüp konuşulabilecek insanlar olduklarını gördüm. Aynı silah ve kurşunla birbirini öldüren her iki taraftan, (hem ülkücüler hem de solcular arasından) bu insanların çoğunu o kadar samimi, o kadar saf ve duru buldum ki, kalblerine bir Allah'la irtibatı ve Efendimiz'e bağlılığı koysanız sahabe gibi samimi insanlardı.. Gönül verdikleri davada başka beklentileri yoktu. Fakat, bu temiz vatan evladı bölüklere ayrılarak senelerce vuruşturulmuştu. Orada gördüğüm öyle manzaralar oldu ki.. Nedim isminde sol kesimden biri vardı. Öyle dövmüş ve öyle işkence yapmışlardı ki, ayağının altından kemik çıkarmışlardı. O tığ gibi delikanlı, o haliyle yürürken benim içimden bir şey kopuyor ve kalbime kan damlıyordu.
27 Mayıs darbesi sadece bir iktidarı yerle bir etmedi; balyoz aynı zamanda Türkiye'deki bütün olumlulukların tepesine de indi. Askerinden üniversite hocasına kadar çok iyi yetişmiş, temiz ve namuslu bir sürü insan emekli edildi. Böylece adeta ülke çadırını ayakta tutabilecek bütün kazıklar koparılıp atıldı, orta direk kırıldı ve ülke bir çöküntü yaşadı. Millet biraz belini doğrultacak gibi olunca bu defa 12 Mart darbesi bir kabus gibi çöktü memleketin üstüne. Vefalı ve samimi millet, "olsun" deyip bir kere daha doğrulmaya çalışırken bu defa da bir balyoz gibi 12 Eylül indi başlarına. Sonra bir de 28 Şubat... Bunlar suyun yüzüne vuran hadiselerdi. Arkada Talat Aydemir vakıası gibi fiyaskoyla neticelenen teşebbüslerin de hadd-ü hesabı yok. Bu açıdan, dünden bugüne mesele sadece bir iktidarın devrilmesinden ibaret değildir; hadise, kuvvetin çılgınlığına kendini kaptırmış bazı kimselerin bir ülkeyi bütün bütün batırma pahasına sadece kendi saltanatlarını devam ettirme mücadelesidir…"
 
REFERANDUMU SİYASİ OLARAK GÖRMEMEK LAZIM
 
-Şimdiye kadar bütün seçimlerde "Her partiye aynı uzaklık ya da yakınlıktayız" prensibine bağlı kaldık. Fakat, referandumda ya 'Evet' ya da 'Hayır' deme söz konusu ve bunların taraftarları da malum. Ülkemizin istikbali adına 'Evet' demek istiyor ama bir partiyi tutuyormuşuz gibi görünmekten de rahatsızlık duyuyoruz. Bu konuda neler buyurursunuz?
"Maalesef, Avrupa Birliği'ne namzet olan ve Orta Doğu'da yeni açılımlar gerçekleştiren ülkemizin ihtiyaç duyduğu şekilde bir Anayasa değişikliği yapılamadı. Fakat, yapılması gerekenlerin yapılamaması açısından 'maalesef' desek de, bir kısım cellatlıkların ve farklı vesayetlerin önünü almaya matuf bir iki maddenin değişikliği bile çok önemlidir…"
Değil sadece kadını erkeğiyle, çoluğu çocuğuyla ve dünyanın dört bir yanına dağılmışıyla hayatta olan insanları, imkan olsa mezardakileri bile kaldırarak o referandumda 'Evet' oyu kullandırmak lazım. Mezardakiler bile kalksın. Ben zannediyorum kalkarlar da.. ben zannediyorum ruhları koşar da. Çünkü demokrasi adına çok önemli bir adımdır…"
Bazı siyasiler referandumu kendi hesaplarına değerlendirmeyi düşünüyor olabilirler. Fakat, ben o meselenin millete yararlı olup olmamasına bakarım. Bu açıdan, referandumu siyasi olarak görmemek ve ona millete kazandıracakları zaviyesinden yaklaşmak lazımdır. Referandum'un sadece 12 Eylül'ün kirlerini temizlemeye ve darbecilerle hesaplaşmaya vesile gibi gösterilmesi de doğru değildir. Bu sayede darbecilerden intikam alınacağını düşünmek yanlıştır; Mü'minler intikam peşinde olamazlar. O paketin içinde milletimizin istikbali için çok önemli maddeler var; bu itibarla da değişiklik paketi bu yönüyle desteklenmeli ve 'Evet' oyları böyle bir niyetle verilmelidir…"
 
Biz hâlâ her partiye karşı aynı mesafede duruyoruz. Hiç kimseye "Falan partiye girin; mitinglerinde boy gösterin; çarşıda pazarda alkışçısı olun!" demedik. Mesafeli durmak, milletimizin kaderi adına isabetli bulduğumuz bir kısım meselelerde bazı kimselere oy vermemize mani değildir. Güzel şeyler sergileyen ve iyi işler yapan kim olursa olsun, bu millet onu desteklemiştir; desteklenen aslında şahıs ya da parti değil, icraattır. "Şeytandan sığındığım gibi siyasetten de Allah'a sığınırım" diyecek kadar politikaya mesafeli ve dünyaya uzak duran Hazreti Bediüzzaman, vakti gelince oyunu kullanmış ve hem de "falan yere kullandım" demiştir. Evet, biz bütün partilere karşı mesafeli duruyoruz; ne var ki, mesafeli durmak başka, oyumuzu Türkiye'nin geleceği adına isabetli işler yapacağına inandığımız bir yere postalamak daha başka bir meseledir.
 
ÜLKEMİZİN İSTİKBALİ ADINA OLUMLU ŞEYLER YAPARLARSA, ONLAR İÇİN FİRDEVSİ GİBİ BİR DESTAN YAZARIM
 
-Okullarda din derslerinin mecburi sayılması konusundaki gayretinden dolayı 12 Eylül Darbesi'nin lideri Kenan Evren'e "cennetlik" dediğiniz ve bu sözünüzle darbeyi övmüş olduğunuz iddia ediliyor. Meselenin aslını lutfeder misiniz?
"Güzellik, hayır ve iyilik adına, ister harekete, ister size, ister Müslümanlığa ve isterse de ülkemizin istikbal ve ikbaline hizmet etmiş herkesi (kim olursa olsun) takdir eder ve hayırla anarım. Merhum Turgut Özal'ın iyiliklerini görmezlikten gelemem. Bülent Ecevit Bey'e 'makamı cennet olsun' diyorum. Sözden anlayanlar bunun ne demek olduğunu bilirler…"
Hazreti Üstad diyor ki; 'Her mü'minin her sıfatı mü'min olmadığı gibi; her kâfirin her sıfatı da kâfir değildir.' (Yanlış anlaşılmasın) Ben kimseye kafir demiyorum. 12 Eylül bir kötülüktür; fakat o darbeyi gerçekleştiren ve kötülük yapan bir insanın da iyi yanları olabilir; ben güzel bulduğum bir davranışı takdir ettim.

Kenan Evren mekteplerde seçmeli olan din ve ahlak derslerini mecburi hale getirdiğinden dolayı, bir röportajda dedim ki; "Eğer bunu gönlünden gelerek samimiyetle yaptıysa, Allah bu yüzden onu affeder." Bugün de şu ya da bu partiden birileri yine ülkemizin istikbali ve ikbali adına olumlu şeyler söyler ve yaparlarsa, ben onlar için de Firdevsî gibi bir destan yazarım. Bu, hakkın hatırınadır; hakkın hatırı ise âlidir. "

Arkadaşına Gönder   Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
 
 
Ecel Konser Dönüşü 'Yakaladı'
 
Antalya’da ‘EVET’ Kampanyası
 
 
FACEBOOK YORUM Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
YORUMLAR     Onay bekleyen yorum yok.
 

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
 
 
 
   
 
Bu haber henüz yorumlanmamış...

 
DİĞER HABERLER
 
Batman'da mayın patladı: 4 ölü
Batman'da sivil aracın mayına çarpması sonucu 4 kişi hayatını kaybetti.
BU NE CÜRRET BAYDEMİR !
Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir'den inanılmaz çıkış. Belediyenin ...
Salihlili Romanlar'dan DARP iddiası
Manisa'nın Salihli ilçesinde düğün sırasında çıkan kavgada polisler tarafından ...
AB Yolunda Geçen 51 Yıl
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, bundan 51 yıl önce bugün ...
 
 
Sürpriz Görüşme Sona Erdi
YAŞ öncesi Cumhurbaşkanı Gül, Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'u Kabul ...
Fermani Altun: Ben EVET Oyu Vereceğim
Dünya Ehli Beyt Vakfı Genel Başkanı Fermani Altun, Anayasa değişikliğinin ...
PKK Halkı Korkutmaya Çalışıyor
Hakkari'nin Şemdinli ilçesinde terör örgütü PKK adına 'Şehit Özgür Roni ...
Konuşmayacağım, full stop!
"Balyoz" yakalama kararlarının ardından yapılacak YAŞ toplantısı öncesinde ...
 
 
THY uçağına bomba ihbarı
Türk Hava Yolları'nın (THY) İstanbul-Trabzon seferini gerçekleştiren "Bingöl" ...
Balyoz'da bir gözaltı daha
Balyoz davasında hakkında yakalama emri bulunan Emekli Albay Ahmet Şentürk, gözaltına alındı.
İstanbul'da rüşvet operasyonu: 75 gözaltı
İstanbul'da düzenlenen rüşvet operasyonunda, 20'si trafik polisi 75 kişi gözaltına alındı
Kaçmaz, Köşk'te Türbana Onay Verdi
"Kamusal alanda türban" konusunda yargı son sözünü söyledi ve 'evet' dedi.
 
 
  GÜNÜN MANŞETLERİ
Antalya Trafiğine Nefes Aldıracak Projelerin Müjdesi En yetkili İsimden geldi.

Antalya Trafiğine Nefes Aldıracak Projelerin Müjdesi En yetkili İsimden geldi.

  ANTALYA,Mehmet Kesim'in SİZ ANTALYAYI HAK EDİYOR MUSUNUZ ? Köşe yazısını Konuşuyor
 
  KKTC'de Ziya Öztürkler'den Beklenen TARİHİ DAVRANIŞ.
  ÇOK OKUNANLAR
www.buyukantalya.com
  YAZARLAR
 
 
KKTC'de Ziya Öztürkler'den Beklenen TARİHİ DAVRANIŞ.
 
Mehmet Kesim
 
 
Erdoğan Hristodulidis Görüşmesi
 
Prof.Dr.Ata Atun
 
 
İnsanlık Hali
 
Hüseyin Kaya
 
 
KKTC'DE YEREL SEÇİM HEYECANI
 
Reşit KESİM
 
 
ANTALYA,Mehmet Kesim'in SİZ ANTALYAYI HAK EDİYOR MUSUNUZ ? Köşe yazısını Konuşuyor
 
Byturco diyor ki...
   
  Alkışlar Turgül Tomgüsehan İçin  
   
  Yılmaz Erdoğan  
  FOTO GALERİ
Güzeller Güzeli Rus Spor Spikeri, Sosyal Medyaya Damga Vuruyor

Güzeller Güzeli Rus Spor Spikeri, Sosyal Medyaya Damga Vuruyor

magazinekibi
   
  BONNE VIE Dergisi  
   
  ​Mehmet Akif Alakurt  
  ÇOK YORUMLANANLAR
 
  Bak Sen Sıla'ya!
  FACEBOOK'TA BYTURCO
  TWITTER'DA BYTURCO
  ANKET
     
 
Düzenli Olarak Spor Yapabiliyor Musunuz?

Evet
Hayır

Sonuçlar Anket arşivi
 
     
 
 
 
  •Künye
  •İletişim
  •Reklam
  •Sitene EKle
 
 
  •Antalya
  •KKTC
  •Türkiye
  •Dünya
  •Spor
  •Özel Röportaj
 
 
  •Siyasiler
  •Yaşam
  •Çeşitli
 
 
  •Spor
  •Magazin
  •Antalya
  •KKTC
  •Türkiye
  •Dünya