Halk arasında 'sarı nokta' olarak bilinen 'makula dejenerasyonu'; 60 yaş üstü insanlarda sık rastlanan bir görme sorunu. Okuma güçlüğü ve kırık, çarpık, dalgalı görme ile kendini belli eden bu rahatsızlığın tedavisinde son yıllarda olumlu gelişmeler yaşanıyor. Kanserin yayılmasını önlemek için kullanılan ilaç, göze enjekte edildiğinde, sarı nokta nedeniyle görme yetisini yitiren pek çok insan görmeye başladı. Esra Tüzün'ün sorularını yanıtlayan Prof. Dr. Halil Bahçecioğlu, açıklamalarda bulundu.
GENÇLERDE DE GÖRÜLÜR
Sarı noktaya karşı enjeksiyon tedavisi olumlu sonuç verdi mi?
Uygun seçilmiş hastalarda, yüzde 80'lere varan başarıdan söz etmek mümkün. Önünü göremeyen hastalarımız enjeksiyon tedavisinden sonra kitap okur, otomobil kullanır hale geldiler. Örneğin; 15 yıl önce hastalığı başlamış, yavaş yavaş görme kaybına uğramış ve sadece bir metreyi gören hastalarımız şimdi görüyor.
Bu tedavi yalnızca yaşlı sarı nokta hastalarında mı uygulanıyor?
Genç hastalarımız da var. Pek çok insan genç yaşta geçirilen bir kaza sonucunda da bu hastalığa yakalanabilir. Enjeksiyon tedavisi mevcut görmeyi korumak amacıyla uygulanıp bu tür hastalarda da başarılı oluyor.
Enjeksiyon uygulaması bir kez mi yapılıyor yoksa birkaç seans gerekiyor mu ?
Duruma göre birden çok yapılması gerekir. Genelde kişiye özel tedavi şeması uygulanıyor. Bu şemada da seans sayısı hastanın durumuna göre değişiyor. Hastaları sürekli takip ediyoruz. Ne zaman gerekirse o zaman enjeksiyon yapıyoruz.
İşlem nasıl yapılıyor?
Enjeksiyon yapılırken göz, uyuşturuluyor. Gözün beyaz alanından camsı sıvısının içine ilaç enjekte ediliyor. Bu ilaç, hem görmeyi azaltan yeni damar oluşumunu engelleniyor, hem de mevcut olan damarlar ortadan kalkıyor. Hastanın merkezi görmesi açılıyor. Hasta bu sırada hiçbir ağrı duymuyor. Gözler kapatılmıyor ve hasta günlük yaşantısına geri dönebiliyor.
BAŞKALARINA BAĞIMLI OLURLAR
Bu tedavi yönteminin riski var mı?
Sarı nokta hastalığı, başka bir hastalık üzerine eklenmezse körlükle neticelenmez. Ancak kişiyi başkalarına bağımlı olarak yaşayan, yarım metre önünü göremeyen bir insana da dönüştürebilir. Bu da yaşam kalitesini oldukça düşürüp kişiyi tüm sosyal yaşantısından uzaklaştırır. Bu tedavinin enfeksiyon riski, diğer kalçadan yapılan iğnelerle aynı orandadır.
Tavuk karası hastalarında da aynı yöntem denenebilir mi?
Tavuk karasının belli formlarında da bu yöntemi kullanıyoruz.