Avusturya'nın Salzburg kentinde gazetecilerle sohbet toplantısı düzenleyen Gül, temaslarını değerlendirdi ve soruları yanıtladı.
Resmi temaslarında Türkiye'nin AB üyelik süreci, Avusturya'daki Türk toplumuyla ilgili konular, ekonomi ve terörle mücadeleyi geniş biçimde ele aldıklarını belirten Gül, Parlamento'daki görüşmelerinde siyasi partilerin grup temsilcilerince kendisine yöneltilen sorulardan duyduğu şaşkınlığı dile getirdi.
Avusturyalı siyasetçilerin Türkiye ve Türk toplumuyla ilgili yanlış bilgi sahibi olduğunu ifade eden Gül, ''10 sene önceki Türkiye'nin manzarasını anlatıyorlar. Hayret ettim'' dedi. Bu soruların doğruları anlatmak için bir fırsat olduğunu vurgulayan Gül, bu nedenle görüşmelerin faydalı geçtiğini söyledi.
Avusturyalıların Türkiye'nin AB üyeliği konusunda tereddütleri olduğunu, siyasetçilerin de halkın düşüncesini yansıttığını ifade eden Gül, ''Siyasetçilere düşen, halklara liderlik yapmak, doğru şeylere itmek'' diye konuştu.
Gül, Avusturyalı siyasetçilerin yanlış bildiği konulara örnek olarak, ''Türkiye'de hala idam cezası olduğunu, farklı dilde yazılıp çizilemediğini ve televizyon olmadığını, Kürt kökenli vatandaşların bağımsız milletvekilliği dışında milletvekili seçilemediğini zannetmeleri'' olarak sıraladı. Görüşmesinde Türkiye'nin geleneğinde farklılıklara dayalı yaklaşım olmadığını anlattığını aktaran Gül, Kürt kökenli vatandaşlardan cumhurbaşkanı, meclis başkanı, başbakan ve bakanlar çıktığını ifade ettiğini söyledi.
Soruları kötü niyetli olarak görmediğini ve uzun uzun bu konuları anlattığını belirten Gül, ''Böyle soruları hiçbir ülkede görmedim. Demek ki daha çok çalışılması gerekiyor'' dedi.
Avusturyalı siyasetçilerin Türkiye'nin AB müzakere sürecini tamamlaması halinde ülkelerinde referanduma gidilmesi ve ''hayır'' sonucu çıkması halinde Türkiye'nin tepkisini merak ettiğini de anlatan Gül, ''O oyunun bir kuralı. Kuralıysa niye gücenelim? Ama kural dışı hareketlere güceniyoruz. Şu anda yaptıkları dondurmalar, engellemeler kural dışı'' ifadesini kullandı.
TÜRK TOPLUMUNA BAKIŞ
Cumhurbaşkanı Gül, temaslarında Türk toplumuyla ilgili konuların da gündeme geldiğini aktardı. Avusturyalıların geçmişi unuttuğuna dikkati çeken Gül, ''Türkler buraya kendileri gelmedi, davet edildi. Buraların tekrar derlenmesi, toplanması, inşası için elbirliğiyle çalışmışlar. Kolaya kaçıp, 'Almanca bilmiyorlar' diyorlar'' değerlendirmesinde bulundu.
Türklerin bulundukları ülkenin dilini öğrenmesinin herkesin arzusu olduğunu belirten Gül, bunun için de imkan verilmesi gerektiğine işaret etti. Cumhurbaşkanı Gül, sadece Türk vatandaşlarını suçlamanın yanlış olduğunu kaydetti.
Avusturya'da Türkleri sınırlayan bazı yasalar bulunduğunu görüşmelerinde anlattığını ifade eden Gül, Avusturya'da yaşayan Türklerin 21 yaşından önce evlenememesinin yanlışlığını söylediğini ifade etti.
Avusturya ve bazı Avrupa ülkelerinin istatistiklerine göre kıtada yabancı düşmanlığı ve ırkçılığın arttığını belirten Gül, ''Gelişmiş ülkelerin hastalıklarını tedavi etmek zordur. Kalkınmamış ülkeleri eğitirsiniz, biter'' diye konuştu.
YAHUDİ DÜŞMANLIĞI HATIRLATMASI
Bu coğrafyada bir dönem Yahudi düşmanlığı yaşandığını, bugün de İslamofobianın söz konusu olduğunu dile getiren Gül, Avusturya Cumhurbaşkanı Heinz Fischer'in eşinin Musevi olduğunu, kendisi ve kardeşlerinin ikinci dünya savaşı döneminde İsviçre'ye kaçtığını, ailesinin bazı fertlerinin kamplarda öldüğünü anlattı. Gül, ''Ailede bile olunca Avrupa bunu iyi bilir. 'Bu hastalık azdı mı ne tip felaketlerle neticelenir' dediğimde bu mesajı almışlardır. O gün onun için yapmışlar, yarın Allah korusun Müslümanlar için olur. Önü alınmazsa böyle başlar'' ifadesini kullandı.
FISCHER'İN TÜRKÇE KONUŞMASINA ''ENTEGRE'' ESPRİSİ
Cumhurbaşkanı Gül, Avusturya Cumhurbaşkanı Fischer'in Türk toplumunun entegrasyonuna verdiği önemi anlattıktan sonra dün akşamki resepsiyonda Türkçe cümleler kurmasını nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine, ''Entegre oluyor'' diye espri yaptı. Fischer'in Türkçe konuşarak jest yaptığını dile getiren Gül, Avusturyalı mevkidaşının Türklere karşı yapılan haksızlıklardan rahatsız olduğunu ifade etti. Gül, Fischer'in sosyal demokrat olduğunu anımsatarak, Avrupa sosyal demokratlarının insani konularda toleranslı olduğunu söyledi.
Görüşmelerinde terörü de ele aldıklarını belirten Gül, Türkiye'de demokratik haklarla ilgili talepler ve özgürlük sınırlarının genişletilmesiyle terörün ayrı konular olduğunu vurguladı. Terörü asla mazur göremeyeceklerinin altını çizen Gül, muhataplarına bu konuda detaylar verdiğini kaydetti. Cumhurbaşkanı Gül, ''Taksim'de, Ulus'ta, Diyarbakır Meydanı'nda bomba patlatmanın, zor kullanmanın, insanları sindirmenin demokratik haklarla ilgisi yok'' dedi.
BİN LADİN'İN ÖLDÜRÜLMESİ
Cumhurbaşkanı Gül, terör örgütü el Kaide'nin lideri Usame bin Ladin'in öldürülmesinin önemli bir olay olduğunu belirterek, konunun tartışılmasının doğal olduğunu söyledi. Dünyada Müslümanlık ile terörü beraber görmek isteyen çevreler bulunduğuna, el Kaide'nin de buna fırsat verdiğine işaret eden Gül, ''Bu açıdan çok kötü. Müslümanlar dünyanın her yerinde, Amerika'da, Avrupa'da büyük sıkıntılar yaşamaya başladı. Kötü bir 10 yıl geçti. Terör hiçbir zaman Müslümanlara bir şey kazandırmıyor, tam tersine kaybettiriyor. İzole ediyor, hayatlarını adeta cehenneme çeviriyor'' diye konuştu.
Gül, İslami konuları ön plana çıkaranların teröre karışmamasının, terörle Müslümanlığın yan yana gelmesine fırsat verilmemesinin önemini vurgulayarak, ''Ümit ederim bu bundan sonra daha açık anlaşılır ve daha kesin tavır alınır'' yorumunu yaptı.
SURİYE'DEKİ GELİŞMELER
Cumhurbaşkanı Gül, Suriye'deki olaylar karşısında göç dalgası yaşanabileceğinin ifade edilmesi ve bu konuda Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad ile görüşüp görüşmediğinin sorulması üzerine, ''Görüşmedim. Temsilcilerimiz gidiyor, geliyor'' dedi.
Gül, Suriyeli mülteci akını ihtimaliyle ilgili değerlendirmesinin nasıl olduğu sorusunu ise ''Hiçbir ülke başka bir ülkeden mülteci almak istemez. Böyle bir mecburiyet doğmasın. Ne insanların başka bir yerde mülteci olma şartı ortaya çıksın ne de herhangi bir ülke mecbur olup sınırlarını açmak durumunda kalsın. Biz bunları yaşadık. Bunlar çok zor, şakası olmayan işler'' ifadesini kullandı.
BAKAN BAĞIŞ'IN KARDİNAL İLE SOHBETİ
Bu arada Cumhurbaşkanı Gül, Avusturya Cumhurbaşkanı Fischer'in verdiği resmi akşam yemeğinde Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış ile davetli kardinal arasında geçen bir diyaloğu da gazetecilerle paylaştı. Gül, Türkiye'de önümüzdeki ay genel seçim yapılacağını belirterek, Bağış'ın kardinalden kendisi için dua etmesini isteğini belirtti. Hoş bir atmosferde gelişen diyalogda Kardinal de ''İyiler için dua etsem yeterli mi'' diye sordu. Bağış da kardinalin bu sözleri üzerine, esprili şekilde ''Ben kendimi siyasetçi diye bilirdim. Siz siyaseti biliyorsunuz'' dedi.