TBMM Genel Kurulu, 24. Dönem ikinci yasama yılının başlaması nedeniyle özel gündemle toplandı.
Boykot kararından vazgeçen BDP'li milletvekilleri de Genel Kurul'daki yerini aldı.
İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından Genel Kurul’da Meclis Başkanı Cemil Çiçek'in sunuş konuşması yaptı. Çiçek'in konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Abdullah Gül kürsüye gelerek milletvekillerine seslendi.
Cumhurbaşkanı Gül, 12 Haziran seçimlerinde ilk kez veya yeniden seçilen milletvekillerini tebrik ederek, yeni yasama yılının, ülke ve millet için hayırlı ve verimli olması dileğinde bulunarak başladı.
Bugüne kadar Mecliste Cumhurbaşkanı olarak yaptığı bütün konuşmalarda TBMM'nin anlam ve önemi üzerinde durduğunu hatırlatan Gül, ''TBMM'nin temsil ettiği değerlerin hatırlatılması, hem demokrasimizin niteliklerinin korunması yolunda bugüne kadar sergilenen çabalara sahip çıkmamızı, hem de Meclisin önünde duran sorunlara büyük bir özgüvenle yaklaşmasını sağlayacaktır'' dedi. TBMM'nin; milletin kayıtsız şartsız hakimiyetini temsil eden en kudretli kurum olduğunu belirterek, önemini şöyle ifade etti:
''Meşruiyetini milletimizden alan, onun adına diğer kurumlara meşruiyet veren mercidir. Millet olarak kurtuluşumuzun karargahı, devlet olarak kuruluşumuzun kaynağıdır. Demokrasimizin ocağı, istiklal ve egemenliğimizin nihai teminatıdır. Halkımızın hak, hukuk, özgürlük, adalet, refaha ilişkin talep ve özlemlerinin dile geldiği; yerine getirildiği yüce makamdır. Milletimizin ortak hafızası ve vicdanının tecessüm ettiği çatıdır. Ülkemizi muasır medeniyet düzeyine ve ilerisine taşıyacak irade ve azmin müşahhas ifadesidir. Milletimizin birlik ve beraberliğinin timsali, halkımızın geleceğe yönelik ülkü ve özlemlerinin tezahür ettiği kurumdur. Tüm bu nedenlerle, mesuliyeti çok ağır, ancak, o denli de şerefli bir müessesedir.''
Gül, bir demokrasi şöleni ikliminde gerçekleştirilen 12 Haziran seçimlerinin, halkın tercih ve özlemlerini güçlü bir şekilde yansıtan bir tablo ortaya koyduğunu kaydederek, seçim sonuçlarının hiçbir tereddüte yer bırakmaksızın muazzam bir başarıyla birkaç saat içinde alınmasının takdire şayan olduğunu vurguladı.
Geçen yıl Meclisin açılışında yaptığı konuşmada, demokrasinin hem temsili hem de katılımcı yönüyle birlikte işlemesinin gerektiğine işaret ettiğini hatırlatan Gül, ''Halkımız, 12 Haziran seçimlerinde yüksek katılım oranıyla siyaset kurumunu onurlandırmış, siyasetin tüm renk ve eğilimlerinin büyük ölçüde Mecliste temsil edilmesini sağlamıştır. Yüce Meclise istisnasız bütün sorunların üzerine cesur bir şekilde gitme gücü vermiştir'' dedi.
Cumhurbaşkanı olarak görevinin, halkın verdiği her bir oyun gereğinin yerine getirilmesi çağrısında bulunmak olduğunu belirten Gül, parlamenter demokrasilerde talep ve itiraz yerinin Meclis olduğunu kaydetti.
Gül, ''Yüce Meclise geldikten sonra her siyasi parti, her siyasi çizgi ve her milletvekili, ortak geleceğimiz, sorunlarımız ve umutlarımız adına kendi tezlerini ortaya koyacaktır'' diye konuştu.