“Stir Me Up” şarkısı ve Eurovision’dan öncesine gidelim. Belçika’nın Mol kasabasından Türk kızı Hadise’yi anlatın.
Çok çalışkan, her yere bisikletiyle giden, okulu çok seven bir kız. 35 bin kişinin yaşadığı bir yer Mol. Ailem, arkadaşlarım hâlâ orada.
Şimdi nasıl davranıyorlar? “Bizim Hadise ünlü oldu...” der gibi mi?
Değişmedim, etrafımdakilerin davranışları değişti. İnsanlar ya kenara çekiliyor ya da ünlüyüm diye daha samimi davranıyorlar. Çok rahatsızım bundan.
Anne babanız siz 11 yaşındayken ayrıldı. Ünlü olmanızda bu acının sizi pişirmesinin payı var mı?
Travma yaşadım. Annem zor şartlarda 4 çocuk büyüttü. Daha sert ve güçlü olmak zorunda kaldım. Boşanmaları küçücükken beni olgunlaştırdı. O anlamda olumlu etkiledi.
Çerkez kökenli, Sivaslı, Belçika’da doğup büyüyen ve Belçika adına Eurovision’a katılmayı reddeden Hadise... Ama vergiyi Belçika’da ödediğiniz iddia edildi...
Yalan haberler hep çıkar. Hepsine cevap versem işimi yapamam. Vergi dairelerine gidip sorabilirsiniz nereye ödediğimi. Önce Türk kızıyım, Çerkez adetleriyle büyüdüm. Ailemin öğrettiği her şeyi çocuklarıma öğreteceğim. Ama sevdiğim Amerika’daysa oraya giderim. Yuvadan kopup kendi ailemi kurarım. Gezmeyi, farklı kültürleri seviyorum.
Türkiye’de karşı cinsle ilişki kurmak zor mu?
Bir Belçikalı, bir Japon, bir de Türk... İnsan insandır. Âşık olduktan sonra iş işten geçmiş oluyor zaten.
Sinan Akçıl’la yaşadığınız ilişki iyi kötü geride kaldı ama aynı sektördesiniz. Dost kalmayı tercih eder miydiniz?
Geçmiş geçmiştir! Başka soru...
Ama kolunuzda 27 Aralık 2008 yazan kalıcı bir dövme varmış; Akçıl’da da olanından...
Kim diyor? (Yüzünde sertleşen bir ifadeyle...)
"HAYATIMIN EN ÖNEMLİ ALBÜMÜ"
2 yıl önceki röportajımızda “Benimle ilgili olmayan şarkıyı okuyamam. Ruhumu anlayan tek prodüktör Sinan” demiştiniz. O zamanki albümle yenisi arasında ne fark var?
Beni kim anlıyorsa onunla çalıştım, şimdi de aynı. 2 albüm arasında çok fark var. Bunun kaptanı benim. O çok yanlış bir işti, aceleye geldi, yarışma heyecanı da vardı. Son kararı hep ben verdim. Kimse beğenmese de ben beğendim. “Aşk kaç beden giyer” hayatımın albümü.
İmza gününüzde korumaların hayranlarınıza sert davranması tepki topladı.
Bir kere korumalar bu konudaki net tavrımı biliyor: “Kimseye zarar vermeyeceksiniz.” Yoksa benimle çalışamazlar. O gün izdiham vardı, insanlar sahneye atladı. Gerekeni yaptılar.
Nazara inanıyorsunuz. Önleminiz ne?
Sürekli dua ediyorum. Annemin verdiği bir nazar boncuğunu yanımda taşırım. Nazar boncuklu küpeler takıyorum.
Klip yönetmeni ve menajer abla Hülya, modacı kardeş Derya. Şimdi dünya çapında tanınan birisiniz. Profesyonellerle çalışmak daha iyi olmaz mı?
Vizyonumu anlayanlar, onlar. Bu profesyonlece değil mi? Justin Timberlake’in menajeri annesi, Beyonce’nin babası menajeri, annesi stilisti. Farklı ekiplerle denedim, 50 yaşındakilerle çalıştım. Çok amatördüler. Ailemle çalıştığım, en huzurlu dönemim.
HADİSE BANA GEL
Acun Ilıcalı’nın seçtiği jüri ve yarışmacılarda nokta atışı yaptığını biliyoruz. O Ses Türkiye’de jüri olduğunuzu duyunca “O doğru dürüst konuşamaz” diyenler oldu ama Acun yine haklı çıktı. Orada kendinizi mi buldunuz?
Kaybetmemiştim. İnsanlar sadece sahne ve kliplerde görüyordu. O Ses Türkiye’de gerçek Hadise’yi gösterdim. Ama koltuktan inip bir şarkı söylesem yine öbürü olurum.
“Bana geeeel” repliği televizyon literatürüne girdi.
Geçenlerde Düsseldorf’ta yürüyorum. Herkes ellerini açıp “Hadise bana geeel” diyor. Böyle bir şey olabilir mi? “İnsanlar seninle ilgili ne bilsin istersin” diye sormuşlardı aylar önce. Her şeyi samimiyetle yaptığımı bilmelerini isterim.
“Jüri ama müzikten anlamıyor” diyenlere sözünüz var mı?
Hahahaaaaa...
Belçika’da Pop İdol’e katılıp elendiniz. Elemelerde ağlamanız empati mi?
Elenmek çok kötü bir his. O kadar utanmıştım ki karşımda 4 jüri, havaya bakarak şarkı söylüyorum. Benim gibi hissedenleri çok iyi anlıyorum. Ağlamam bundan.
"İLK HAYALİM OKUMAKTI"
Eve her gece porsiyonlarca suşi getirttiğiniz doğru mu?
Çok yiyen şişman olur. Suşi severim ama o kadar değil.
Suşi deyince aklıma geldi. Geçenlerde Japon başkonsolosuyla bir röportaj yapmıştım. “Gençler artık Barış Manço’yu tanımıyor, yerini Hadise aldı” dedi.
Japonya’yı çok sevmiştim. Demek karşılıklıymış. Sokakta imza istiyorlardı.
Peki ya buralar?
Türkiye’deki en sempatik insanlardansınız ama çok itici bulan da var. Meyve veren ağaç taşlanır. Nefes alsam haber yapacaklar. Çok güzel meyveler veriyorum.
Gülüp geçilmeyecek saldırılar var; Erol Köse’den, Demet Akalın’dan. “Obez ablasıyla milleti Belçika’da dolandırmış” dedi Akalın.
Gülüp geçiyorum ama sağlam avukatlarım da var. Hedeflerim bambaşka, dünya müzik listesinde ilk Türk kızı olarak yer almak hayalim.
Hayalleriniz hep işle mi ilgili?
İlk hayalim okumaktı. Sonra anneme verdiğim sözleri tuttum. Vakti geldiğinde ailemi de kurarım inşallah.
Kadınlar saç renginizi soruyor...
Allah. Tam bilmiyorum. Bu rengi isteyenlere ilk tavsiyem, bakımı ihmal etmesinler. Bu saçta 4 renk var maalesef. Altın, açık kahve, açık sarı ve bir şey daha ve hepsi röfle; düz boya yok. Hepsi de biyo. 6 saat sürüyor. Sakın, sakın evde denemeyin!
Belçika’dan geldiğinizden beri 15 kilo aldığınız doğru mu?
O zamanı hatırlamıyorum. Çok mutlu ve fitim, istediğimi giyiyorum ve kendimi severek izliyorum.
Özgüveniniz mi yüksek yoksa ukala mısınız?
Allah korkusu var bende