Konuyla ilgili olarak basına açıklamalarda bulunan İrfan Erbarıştıran, yaşamında kendisini gözaltına alan polislerin, savcıların, yargılayan mahkemelerin olduğunu fakat Hanefi Avcı'nın kitabında adının geçmesinden dolayı hiçbir savcının veya polisin kendisine sahip çıkmadığını söyledi. Erbarıştıran, kitabında kendisini deşifre eden Avcı'yı avukatı aracılığıyla suç duyurusunda bulunacağını kaydetti.
Hanefi Avcı'nın kitabında devletin kendisine vermiş olduğu kod ismini 'muhbir' olarak deşifre edildiğini dile getiren Erbarıştıran, "Türkiye Cumhuriyeti'nin bir tane savcısı benim hakkımı savunamıyor mu? Benim aileme ve çocuklarıma zarar, başıma bir iş gelirse bunun hesabını Hanefi Avcı mı verecek?" dedi. Erbarıştıran kitapla ilgili olarak konuşmasına şöyle devam etti:
"Tutturmuşlar kurumlar arası bir kavga 'F tipi' yapılaşma diye. Bu işleri Türkiye'de başlatan 20 sene önce başlatan Mustafa Gülcü'dür. Şimdi Türkiye'de tayinler oluyor da 22 sene evvel olmadı mı hiç? Hiç bir kimse mağdur olmadı mı Mustafa Gülcü zamanında? İstihbarat Daire Başkanlığı parça parça oldu o zaman. Şimdi oturmuş Hanefi Avcı 'İstihbarat Daire Başkanlığında şu yapılıyor' 'Kaçakçılık Daire Başkanlığında bu yapılıyor' diye yazmış. Ne yapılıyormuş ayıptır. Ben organize tarafından göz altına alındım ama buralar iyi kurumlardır. Buraları bölmenin saçma sapan şeyler yapmanın anlamı yok. İstihbarat Daire Başkanlığı ile görüşsem de görüşmesem de benim için cami gibidir, ibadethane gibidir. Ne şimdiki başkanı ne bundan sonraki başkanı değiştiremez.
Ben Hanefi Avcı'yı dürüstlüğe davet ediyorum onurluca bir şey yazsın yazdığı zaman. Bu kelimeyi de burada anmak istemiyorum. Ömer Altıparmak'ın elinde benimle ilgili bir tane imzam ödeneğim varsa çıkarsın ben özür dileyeceğim. İstihbarat teşkilatına eleman alınacağı zaman bir form imzalatılır evrak imzalatılır. İstihbarat elemanına para ödersin. Benim kim olduğumu Hanefi Avcı çok iyi biliyor. Ama amaçları beni yıpratıp dolandırıcı, muhbirdi, tutarsızdı deyip beni dinleyen insanların güvenini düşürmek."