IMF Türkiye ile Program Sonrası İzleme ve 2010 4'üncü Madde Konsültasyon Raporu’nu yayınladı. Raporda kredi kartları ve mortgage kredileri ile ilgili önlemler alınması gerektiğine işaret edildi.
CESUR REFORMLAR YAPIN DIŞ BORCA VE İTHALATA BAĞIMLILIĞI AZALTIN
IMF raporunda istihdam yaratarak büyüme sağlanması açısından rekabet eksikliklerinin giderilmesi gerektiğine işaret edildi. Raporda "IMF direktörleri rekabeti güçlendirecek, istihdam bakımından zengin bir büyümeyi güvence altına alacak, dış tasarrufa bel bağlamayı azaltacak, ithalat bağımlılığını düşürecek cesur yapısal reformlara olan
gereksinimin altını çizmiştir. IMF direktörleri bu bağlamda istihdam maliyetlerinin bölgesel emsalleriyle daha iyi uyum sağlamasını savunmuşlardır” denildi.
İstihdam için iyi haber değil
Raporda bu yıl cari işlemler dengesinin GSYİH'nın yüzde 4.7'si kadar açık vereceği ve 2010’da milli gelirin 1 trilyon lirayı geçeceği öngörüsünde bulunuldu.
İŞLERİNİZ YOLUNDA AMA KARTA DİKKAT
Uluslararası Para Fonu (IMF) Türkiye için ana sorunun, ekonomik toparlanmaya zarar verebilecek dış dengesizlikleri denetim altında tutmak olduğunu bildirdi. Kredi kartlarına denetimin genişletilmesini isteyen IMF, Türkiye’den mortgage kredisi hizmetinde sınırlama yapılmasını ve ölçümlemeler için kapsamlı stres testi senaryolarından yararlanılmasını istedi. IMF "Toparlanmanın yakın vadede, genişleyen dış dengesizliklerin eşliğinde, güçlü kalması bekleniyor" açıklamasını yapan. IMF, Türkiye ile Program Sonrası İzleme ve 2010 Yılı 4'üncü Madde Konsültasyon Raporu'nu yayınladı. Raporda gelecekteki risk oluşumlarının önlenmesi için kredi kartları ve firmalara sınırsız krediler üzerinde makro öngörülü düzenlemeler getirilmesini, mortgage üzerine borç servisi limitleri uygulanmasını, kapsamlı stres testi senaryolarından yararlanılmasını da önerdi.
MALİ DİSİPLİNİN DEVAMI ÖNEMLİ
IMF raporunda İcra Direktörleri Kurulu'nun mali disipline yönelik tavsiyeleri yer aldı. IMF İcra Direktörleri Kurulu'nun Türk yetkilileri, kriz öncesi kırılganlıkları sınırlayan, krize etkin bir karşılık oluşturan ve halen devam eden sağlıklı bir ekonomik toparlanmaya katkıda bulunan kapsamlı reformları ile ekonomi politikalarına ilişkin öngörülü duruşları dolayısıyla övdüğü belirtildi.
Raporda, "Direktörler Türkiye'nin ana zorluğunun, toparlanmaya zarar verebilecek dış dengesizlikleri denetim altında tutmak olduğunu düşünüyorlar. Özellikle, belirsiz küresel görünüm karşısında, ithalata aşırı güvenin dış pozisyonu kötüleştireceğini, büyümeyi potansiyel olarak istikrarsız dış finansmana bağlı kılacağını not ediyorlar" denildi.
İTHALATI SINIRLAMAYA YÖNELİK ÖNLEM ALIN
Mali Kural'da gecikmenin kısa sürmesi umudunun dile getirildiği raporda şu saptamalar yapıldı: “IMF direktörleri dış dengesizlikleri denetim altında tutmak için, kriz bağlantılı teşviklerden çıkış önlemlerinin ortaya konulması, düşük üretim maliyetlerinin bağlı kıldığı ithalatı sınırlamaya yönelik reformlara girişilmesi gerektiğini gözlemlemiştir.”
Raporda ayrıca özel sektör borçlanmasının artırılması gerektiği belirtilirken şu ifadeye yer verildi: “IMF, Türkiye’deki yetkilileri 2010 yılında, kanuni harcamalardan artan bölümleri gelir fazlası olarak tasarruf ederek, mali teşvik önlemlerini gevşetmeye ağırlık vermeleri konusunda teşvik etmiştir. Bu, cari işlem ve enflasyon baskısını denetim altında tutmaya yardımcı olacak, devlet borçlanmasının özel sektör finansmanını daraltma etkisini sınırlayacak ve mali disiplinin etkisini artıracak” denildi.
MALİ KURAL’DA GECİKME UMARIZ KISA SÜRER
IMF yasalaşması geciken Mali Kural ile ilgili de tespitlerde bulundu. IMF direktörleri, politika çerçevesinde önemli güçlenme getireceğini düşündükleri yeni Mali Kural hazırlığını memnuniyetle karşılarken, Mali Kural’ın 2011 bütçesi hazırlıklarının temelini oluşturacağının altını çizdiler. Raporda “Taslağın hızlı bir şekilde onaylanması beklenmekte, üzerindeki gecikmenin kısa süreli olacağı umulmaktadır. Kural'ın başarısının, güçlü siyasi destek ve güçlendirilmiş bir vergi yönetimi ve harcama baskılarının sınırlandırılması dahil yeterli yardımcı koşulların desteğiyle, yetkililerin taahhütlerine sadık kalmasına bağlı olduğu” ifadelerine yer verilmiştir. Makro verilerdeki beklentilerin de yer aldığı Rapora göre Türkiye'de 2010 yılında reel sektörde SYİH yüzde 6.1 büyüyecek. Özel tüketim artışı da aynı oranda olacak. Özel brüt sabit yatırım büyüme oranı yüzde 20.5 olarak tahmin edildi. GSYİH'ya özel iç talebin katkısı yüzde 8.7 olarak hesaplanırken kamu harcamaları yüzde 0.5 azalacak. Net ihracat yüzde 2.1 azalış gösterirken, tahminlere göre GSYİH deflatörü yüzde 8.2 olacak. 12 aylık dönem sonunda tüketici fiyatlarıyla enflasyon yüzde 7.6, satın alma paritesine göre enflasyon ise yüzde 7.1 olarak hesaplandı. Faiz dışı fazlanın bu yıl GSYİH'nın yüzde -0.3'ü kadar olması bekleniyor. Net faiz ödemeleri ise GSYİH'nın yüzde 3.7'si olacak. Genel dengenin GSYİH'nın yüzde -4.1'i düzeyinde gerçekleşeceği tahmin edildi.
Rezerv güçlendirmek için ihalelerde döviz alımı tutarı artırılmalı’
IMF raporunda son dönemde Türkiye’de de tartışmaya neden olan döviz politikası ile ilgili tavsiyelere de yer verildi. Bu konuda özellikle sermaye çıkışlarına hazır olunması için rezerv artırıcı nitelikte döviz alımlarının yapılması önerildi. Kurun seviyesi ile ilgili döviz alımı önerilmezken esnek döviz kuru politikasına da devam edilmesi gerektiğinin altı çizildi.
Raporda şöyle denildi: “Gelişmiş ülkelerdeki faiz oranlarının tarihi düşük düzeylere inmesi ve yurtiçinde ılımlı enflasyon baskısıyla birlikte IMF direktörlerinin çoğunluğu, daha sonra gelebilecek daha keskin ve geniş bir sıkılaşmayı gereksiz kılmak üzere, para politikasında tedrici bir sıkılaşma çağrısında bulunmuştur. Direktörler, Türkiye için uzmanların, enflasyon hedefleme çerçevesinde esnek döviz kuru sistemini muhafaza ederken sermaye hesabı çalkantılarına karşı korunmada daha hızlı rezerv oluşumu için günlük, önceden bildirilmiş döviz satın alımları önerisini onaylamışlardır.” IMF’ye göre gevşeme bitirilmeli
AŞAMALI SON VERİLMELİ
Raporda IMF küresel krize bir karşılık olarak birçok ülkede başlangıçta girişilen finansal sektör düzenlemelerinde gösterilen gevşemenin aşamalı olarak sona erdirilmesini istedi.