İklim Bayraktar'ın “Rızas Yok ”Kitabı 1.Baskısı Hemen Bitti
|
|
|
|
İklim Bayraktar’dan bugüne dek yapılmamış sıradışı bir araştırma; taciz ve tecavüze uğrayan çocuklar anlattığı Rızası Yok kitabının 1.baskısı kısa zamanda tükendi |
|
|
|
19 Ağustos 2023 Cumartesi - 11:30 |
|
|
|
|
|
|
|
İklim Bayraktar’dan bugüne dek yapılmamış sıradışı bir araştırma; taciz ve tecavüze uğrayan çocuklar anlattı!
Yazarın 119 mağdur ve 87 mağdur ebeveyniyle yüzlerce saat görüşmen sonucunda kaleme alınan Rızası Yok, Destek Yayınları’ndan çıktı.
Mağdurların yaşadıklarını ilk ağızdan ve titizlikle aktaran bu çalışmada her şeye rağmen hayata tutunabilmiş özel insanların hikayelerine tanıklık edeceğiniz kitab büyük ilgi görd
Yazar hakkında:
1991 yılında gazeteciliğe başlayan İklim Bayraktar, Güneş, Günaydın, Sabah, Akşam, Bugün gazetelerinde çalıştı. Özel sektörde de görev alan ve bazı siyasetçilere basın müşaviri olarak hizmet veren Bayraktar’ın ilk kitabı “Sıra Bende” 2011’de yayımlandı.
Ergenekon sürecinde yaşadıklarını cesaretle kaleme alan yazar, süregelen davada halkı kin ve nefrete sürüklemek suçundan 17 yıl ceza istemiyle yargılandı ve 2017 yılında, açılan davada herhangi bir suç unsuru bulunmadığından beraat etti.
Uzunca süren sessizliğini “Rızası Yok, Bir Kereden Çok Şey Olur” ile bozan İklim Bayraktar, kendisine dava açılmasına sebep olan taciz ve tecavüz mağduru çocuklara verdiği sözü tuttu.
Mağdur çocuklar ve ebeveynleriyle yüzlerce saat yaptığı görüşmelerin ardından cesaretle kaleme aldığı Rızası Yok için “Tek dileğim bu ağrılı, acılı hikayelerden yükselen korkusuz seslerin doğru yerlere ulaşmasına, güçlü bir farkındalığa ve çözüm hareketine vesile olmaktır” diyen yazar, kitabın yazılma sürecinde uzmanlarla çalıştı, resmi kaynaklardan yararlandı, dava dosyalarını inceledi.
İklim Bayraktar “Salt mahkemeye intikal etmiş, kamuya ve medyaya açık dava dosyalarından okuyup yazılmadı bu kitap; aile içi ensest, taciz veya tecavüze uğrayan ya da otoriter ve baskıcı anne ile ilgisiz, yok hükmündeki babaların yetiştirdiği çocuklarla bire bir konuştum. Tecavüz neticesinde bunu bir kader olarak kabullenip cinsel kimlik bunalımı yaşayan, asosyal, takıntılı, hayata küsen, çoğu kişilik bozukluğuna sahip çocukların gerçek hikayelerini sizlerle paylaştım. Cinsel istismar, duygusal istismar, psikolojik istismar, eğitimde yaşanan büyük sıkıntılar, ailenin ve çevrenin sosyo-kültürel yapısı, akran zorbalığı, devlet ve yargının caydırıcı ve koruyucu sistemlerinin zayıflığı gibi unsurların etkilerini gözlemledim. Ama en büyük rolü kuşkusuz ebeveyn tavrı oynuyordu. Acaba bu çocukları toplumdan önce ailelerinden mi korumak lazım, diye defalarca düşündüm. Ebeveynlerle alakalı çokça olumsuz tespitim olsa da özellikle annelerin tavrı beni çok cesaretlendirdi” cümleleriyle ailelerin evlatları üzerindeki sorumluluklarını da sorguluyor.
|
|
|
|
|
|
|
FACEBOOK YORUM |
Yorumlarınızı
Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın... |
|
|
|
|
|
|
|
YORUMLAR |
Onay bekleyen yorum yok. |
|
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din,
ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük
harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Bu haber henüz yorumlanmamış...
|
|
|
|
|
|
|
|
DİĞER HABERLER |
|
|
|
|
|
|
|