Birleşik Krallık'ta dün yapılan referandumda seçmenler ülkenin Avrupa Birliği'nden (AB) ayrılmasına karar verdi.
Birleşik Krallık'ın AB'den çıkıp çıkmamasını belirleyecek referandumda, şu ana kadar yapılan sayımlara göre yaklaşık 33 milyon seçmen toplam 382 seçim bölgesinde sandık başına gitti.
AB'den çıkma yönünde oy kullanan 17 milyon seçmen yüzde 52'lik oy oranını yakaladı. Tercihini birlikte kalmaktan yana kullanan 15 milyon 812 bin seçmenin oy oranı ise yüzde 48'de kaldı. İki taraf arasında 1 milyondan fazla oy farkı oluşurken, kalan 5 seçim bölgesindeki oylar referandumun sonucunu değiştirmeyecek.
KARARIN HUKUKİ BAĞLAYICILIĞI YOK
Sandıktan çıkan kararın hukuki bir bağlayıcılığı yok ancak Başbakan David Cameron liderliğindeki Muhafazakâr Parti hükümetinin, muhtemel bir ayrılma kararını Lizbon Antlaşması'nın 50'nci maddesine bağlı olarak AB Konseyi'ne bildirmesi gerekiyor. Daha sonra başlayacak süreçte AB ile Londra yönetimi, ayrılık üzerinde görüşmeler yürütecek ve iki yıl içerisinde ise AB anlaşmaları İngiltere için bağlayıcılığını yitirecek.
STERLIN DİBE VURDU
Referandumda ortaya çıkan tablonun ardından İngiliz sterlini, 1985'ten bu yana dolar karşısındaki en düşük seviyeye geriledi.
Dolar, dün 2,86 seviyesinden işlem görürken bugün kararın ardından uluslararası piyasalarda 3 liranın üzerine çıktıktan sonra 2,97'nin üzerinde işlem görüyor. Altının ons fiyatı ise 1330 dolara kadar yükseldi.
Sonuçların AB'den ayrılığı işaret etmesiyle birlikte, sterlin-dolar paritesi 1.3525 oldu.
ASYA BORSALARI ÇAKILDI
Japonya dışındaki Asya Pasifik borsalarını takip eden MSCI endeksi yaklaşık yüzde 5 düşerken, Japon Nikkei endeksi yüzde 8'den daha fazla kayıp yaşadı.
BANKALAR BÜYÜK KAYIP YAŞADI
Ayrıca Hong Kong'da işlem gören İngiliz bankaları da büyük kayıplar yaşadı. HSBC yüzde 9 değer kaybederken, Standard Chartered yaklaşık yüzde 10 düştü.
IG piyasa stratejisti Bernard Aw, "Döviz piyasalarındaki kan dökümü, ayrılık yanlılarının arayı açmaya devam etmesi durumunda daha da artabilir" dedi.
BÜYÜK BRİTANYA KÜÇÜLECEK Mİ?
Birleşik Krallık'ta yapılan referandumda Avrupa Birliği'nden ayrılma kararı çıkmasının ardından, İskoçya ve Kuzey İrlanda’dan Büyük Britanya'nın geleceğine dair soru işaretlerine neden olacak açıklamalar geldi.
Çoğunluğu Avrupa Birliği’nde kalma yönünde oy kullanan İskoçya ve Kuzey İrlanda'dan Birleşik Krallık’tan ayrılma yönünde sinyaller geliyor.
On yıllar boyunca Birleşik Krallık’a karşı savaşan IRA'nın siyasi kanadı konumundaki Sinn Fein’in Kuzey İrlanda’daki lideri Declan Kearney, İrlanda’yla birleşme yönünde çağrıda bulundu. Birleşik Krallık’ın Kuzey İrlanda’nın kendilerinden ayrılarak İrlanda’yla birleşmesinin yolunu açacak bir seçime izin vermesi gerektiğini söyledi. “Kuzey’in İngiltere’deki seçimlerin kuyruğuna takılacağı bir durum var. Sinn Fein olarak uzun süredir dillendirdiğimiz talebimiz olan sınır oylaması için baskıda bulunacağız” dedi.
İskoçya Başbakanı Nicola Sturgeon da ülkelerinin geleceğini AB’de gördüklerini söyledi. “İskoçya, yüzde 62’ye 38’le açık ve kesin bir şekilde AB’de kalmak yönünde oy kullandı” dedi.
18 Eylül 2014’te İskoçya'da, Birleşik Krallık'tan bağımsızlık için yapılan referandumda sandıktan 'hayır' kararı çıkmıştı. Bağımsızlığa 'hayır' diyenlerin oranı yüzde 55, 'evet' diyenlerin ise yüzde 45 olmuştu.