Lancet Gastroenteroloji ve Hepatoloji dergisinde yayınlanan makalede, araştırmacıların ‘mezenter’ adı verilen yeni bir organ bulunduğu açıklandı. Mezenter’i ilk olarak 2012 yılında keşfeden İrlandalı bilim insanı J. Calvin Coffey, önceden organın parçalanmış yapıların bir araya gelmesiyle oluştuğunu düşündüklerini ancak şimdi tek parça ve sürekli bir yapı olduğunu kanıtladıklarını açıkladı. Böylece insan vücudundaki organların sayısı 79’a yükselmiş oldu ve yüz yıllık anatomi bilgisinin de yanlış olduğu ortaya çıktı.
Araştırmacılar, mezenterin sanıldığının aksine tek parçadan oluşan bir organ olduğunu bulduklarını duyurdu. Karın zarının ikiye katlanmış hali, karın boşluğunu kaplayan ve her şeyi bir arada tutan yeni bir organ olarak tanımlanan mezenter, vücudumuzun keşfedilen 79. organı olmuş oldu.
Bu organ ilk olarak 2012 yılında İrlandalı bilim insanı J. Calvin Coffey tarafından keşfedildi. Coffey ‘mezenter’in önceki kanının aksine parçalanmış yapıların bir araya gelmesiyle oluşmadığını, tek parça ve sürekli bir yapı olduğunun ispatlandığına dikkat çekti.
Tıp öğrencileri de 2016 yılından itibaren mezenteri yeni bir organ olarak öğrenmeye başladı. Ancak yeni keşfedilen organın ne işe yaradığı henüz bilinmiyor.
‘BAĞIRSAK ASKISI’ DENİYOR
İncebağırsağı karın duvarının arka bölümüne tutturan karın zarı (periton) kıvrımı. İki katmandan oluşur. Bunların arasından bağırsağın kan damarları, lenf damarları ve sinirleri geçer. Mezenter karnın arka duvarına, birinci bel omurunun sol kenarından başlayıp aşağıda sağ böğür boşluğuna uzanan çizgiye göre eğik olarak tutunmuştur. Karna yapışık çizgi yaklaşık 20 cm, bağırsağa yapışık çizgi ise yaklaşık 6 metre uzunluğundadır. Bu nedenle mezenter bir yelpaze gibi açılır; karna yapışık bölümü açık yelpazenin elle tutulan ucu gibidir. İncebağırsağın mezenterle karın arka duvarına çok gevşek biçim de bağlanması, bağırsağa geniş hareket olanağı verir.