Meşhed kentinde perşembe günü hayat pahalılığı gerekçesiyle başlayan ve hükümet karşıtı protestolara dönüşerek ülkenin birçok bölgesine yayılan protesto gösterileri devam ediyor.

İran Devlet Televizyonu, çıkan olaylarda can kaybının arttığını ve en az 10 kişinin hayatını kaybettiğini aktardı.

Perşembe gününden bu yana artarak devam eden çağrılar ve sokak olaylarının üzerine Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, İran Devlet Televizyonu'ndan halka seslendi.

"Şiddete tolerans göstermeyeceğiz"

Cumhurbaşkanı Ruhani, İranlıların, İran hükümetini protesto etmek ve eleştirmekte özgür olduklarını söyleyerek protestoların, İslam Cumhuriyeti'ndeki durumun iyileşmesine yol açacak bir şekilde yapılması gerektiğini ifade etti.

Ruhani, "Şiddet ve kamusal alanlara zarar vermek eleştiri değildir. hükümet vandallık yapan ve çevreye zarar veren gruplara tolerans göstermeyecektir." şeklinde konuştu.

Gözaltı sayısı 200'ü aştı

Tahran Vali yardımcısı Ali Aşgar Naserbakht, gözaltına alınanların 40'a yakınının eylemcilerin liderleri olduğunu açıkladı.

Fars haber ajansı, Pazar günü protestolara katılımın azaldığını ifade ederek polisin toplanan gruplara tazyikli suyla müdahale ettiğini aktardı.


İran'da sosyal medya kullanıcıları protesto fotoğrafları ve videoları paylaşarak gösterilerin devamı için çağrılar yapmaya devam ediyor. Hükümet ise sosyal medyaya erişim engellerini genişletiyor.

Twitter ve Facebook'a erişimin sadece yetkili (proxy) sunucularla mümkün olduğu ülkede, protestoların başlamasından bu yana mesajlaşma uygulaması Telegram ve Instagram'a da erişim sınırlandırıldı.

İran'daki protestoların 2009 yılından bu yana halkın yönetimle ilgili memnuniyetsizliklerini dile getirdiği en büyük gösteriler olduğunu ifade edilmişti.

Göstericiler ülkenin dış politikası, rejim ve Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani hükümeti aleyhine "Ne Gazze, ne Lübnan canım İran'a feda olsun", "Kahrolsun diktatör", "Kahrolsun Ruhani" şeklinde sloganlar atıyor.

Hayat pahalılığı gerekçesiyle sokağa dökülen halktan, hükümet karşıtı sloganların yanı sıra, siyasi tutukluluların serbest bırakılması ve polis şiddetinin sona ermesiyle ilgili çağrılar da yükseliyor.