KKTC Başbakanı Ersin Tatar Amerika’nın 2020 mali yılına ilişkin tahsisat yasaları uyarınca Rum tarafını Uluslararası Askeri Eğitim ve Talim Programına dahil ettiğini açıklamasının Kıbrıs konusundaki uzlaşmaz Rum tutumunu daha da artıracak yanlış bir karar olduğunu vurguladı.
Başbakan açıklamasında şunları kaydetti:
“Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olarak Doğu Akdeniz’deki haklarımızı koruma kararlılığımızı somut adımlarla ortaya koydukça birileri kendi menfaatlerine dokunulduğu için çeşitli karşı oyunlar içine giriyor.
O yüzdendir ki bizler Kıbrıs konusunda haklarımızın korunması bakımından çok kırılgan, kritik bir döneme girdiğimizi, bu süreçten ancak ve ancak Türkiye ile karşılıklı saygı ve güven esasına dayalı politikalar ortaya koyarak selametle çıkabileceğimizi vurguluyoruz.
İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM ADIMI
O yüzdendir ki, Rum tarafının haklarımızı gasp etmek için girdiği oyunlara ve ittifaklara karşı bizim de Türkiye ile birlikte iki devletli çözüm yönümde adım atmamız, Doğu Akdeniz’deki sondaj çalışmalarını ileri taşımamız, Maraş’ı daha fazla gecikmeden açmamız gerektiğini ifade ediyoruz.
Amerika Birleşik Devletleri’nin 2020 mali yılına ilişkin tahsisat yasaları uyarınca Rum tarafını Uluslararası Askeri Eğitim ve Talim Programına dahil ettiğini açıklaması bize göre Türkiye ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne yönelik haklarımızı korumaktan caydırıcı olacağına inanılan bir yanlış bir karardır.
Böylesi yanlış adımlar bizi haklarımızı korumaktan vazgeçirmez, sadece ve sadece mevcut uzlaşmaz Rum tutumunu daha da artırır.
Amerika Birleşik Devletleri Kıbrıs’ta iki egemen halk, iki Devlet olduğu gerçeğini çok iyi bilmektedir.
Bu gerçek ortadayken siz eğer Kıbrıs’taki iki tarafa eşit muamele yapmazsanız hem Birleşmiş Milletlerin Kıbrıs’la ilgili ilkelerine ters düşmüş olursunuz, hem de Kıbrıs Türk halkının tepkisini toplarsınız.
“ABD İŞ BİRLİĞİ VE BARIŞ İSTİYORSA KARARDAN VAZGEÇMELİ”
Amerika Birleşik Devletleri Doğu Akdeniz’in gerçek bir iş birliği alanı haline gelmesini ve bölgede barışın sağlanmasına katkıda bulunmasını gerçekten istiyorsa aldığı bu son karar ile benzer kararlarından vazgeçmelidir.
Kıbrıs’taki iki ayrı yönetim arasındaki dengeyi göz ardı eden adımların Ada'da mevcut gerçeklere dayalı adil, kalıcı, yaşayabilir bir anlaşma sağlanmasına, ayrıca Doğu Akdeniz’de barış ve istikrarın temin edilmesine yardımcı olmayacağı nettir.”