Anma törenine, Cumhurbaşkan Vekili Sibel Siber, Meclis Başkanı Vekili Hüseyin Avkıran Alanlı, Başbakan Vekili Nazım Çavuşoğlu, 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, 3. Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, 28. Tümen Komutanı Tuğgeneral Faruk Yıldırım, 39. Tümen Komutanı Tuğgeneral Erdal Şener, GKK Komutanı Tümgeneral Yılmaz Yıldırım, 14. Zırhlı Tugay Komutanı Tuğgeneral Bülent Tuğrul, Denktaş’ın eşi Aydın Denktaş, LTB Başkanı Mehmet Harmancı, bakanlar, milletvekilleri, muharip dernekler, kurum kuruluş ,okullar, üniversiteler ile ailesi ve sevenleri katıldı. Törende, protokolün yanısıra öğrenciler de hazır bulundu.
 
Protokolün çelenklerinin anıta sunulmasıyla başlayan tören, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla sürdü. Tören, anıt özel defterinin imzalanması ve Cumhurbaşkan Vekili Sibel Siber’in, konuşmasıyla tamamlandı.
 
SİBER
 
Sibel Siber törende yaptığı konuşmada, Kurucu Cumhurbaşkanı ve Kıbrıs Türk halkının lideri Denktaş’ı ölümünün 5. Yılında saygı ve rahmetle andıklarını belirtti.
 
Denktaş’ın zor koşullarda gettolarda, devlet terörüne maruz kalmış bir halka, zekasıyla, cesaretiyle, bilgisiyle önderlik yaptığını ve tüm platformlarda üstün yetenekleriyle halkın sesi olduğunu belirten Siber, “Varlığımızı dünyaya duyurmuştur” dedi.
 
Siber, “Bugün süregelen müzakerelerde amacın, kendi bölgemizde kendi varlığımızla, kendi kimliğimizle güven içerisinde, gelecek endişesi duymadan var olmaktır” diyerek, Kıbrıs Türkü’nün geçmişten bugüne devam eden kendi kimliğiyle varolma mücadelesinin dünyada kendi kimliğiyle varolma mücadelesine dönüştüğünü belirtti.
 
Müzakerelerin halkı mutlu edecek, yaşayabilir bir çözümle sonuçlanmasını arzu ettiklerini söyleyen Siber, toplumun belleğinin bu müzakerelerde en önemli yol gösterici olduğunu vurguladı.
 
Siber, kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş’ı bir kez daha verdiği mücadeleden dolayı şükranlarını sunarak rahmetle andı.
 
ANI ÖZEL DEFTERİ
 
Cumhurbaşkan Vekili Sibel Siber anıt özel defterine şunları yazdı:
 
“Aziz Lider Kurucu Cumhurbaşkanı:

Kıbrıslı Türklerin bu adada kendi kimliği ile verdiği var olma mücadelesinde gösterdiğiniz liderlik hiçbir zaman unutulmayacaktır. Kendi yurdunda gettolara sıkıştırılmış, devlet terörüne maruz kalmış bir halkı o zor koşullarda üstün diplomasi yeteneğiniz ve cesaretiniz ile her platformda temsil ettiniz. Kıbrıslı Türklerin haklı mücadelesini dünyaya duyurdunuz.
Bugün siyasi eşitliğimizin kendi kimliğimizle, kendi bölgemizde varlığımızın ve güvenliğimizin temel alınacağı, Türkiye’nin garantisinde bir çözüm modeli arzulamaktayız. Kıbrıs Türk halkının toplumsal belleği, geçmişte yaşananların tekrarlanmayacağı, yaşayabilir bir çözüm modeline ulaşma yolunda en güçlü yol göstericisidir.
 
Sizi ölümünüzün 5. yılında saygı ve rahmetle anıyorum. Ruhunuz Şad olsun.”