Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS)’nda bazı sendika yöneticileri ile birlikte basın toplantısı düzenleyen Gökçbel, son günlerde birçok konunun tek gündem olarak yaşanmakta olduğunu kaydederek, “Ülkede ithal dayatma politikalar uygulanmaktadır” dedi.
UBP Hükümeti eliyle hayata geçirilmeye çalışılan bu politikaların hiçbirinin ülkeye, bölge barışına ve Anadolu halkına yararı olmadığını savunan Gökçebel, bu politikaların Kıbrıs Türk halkının “Kıbrıs Cumhuriyeti”nde tescilli eşit ortak olma özelliğini de ortadan kaldırmak, varlığını tehdit edip Kıbrıs Türkü’nü göçe zorlayıcı nitelikte olduğunu ileri sürdü.
ANAYASA VE YASALAR
Haspolat Meslek Lisesi’nde açılmak istenen İlahiyat Bölümü’nün de bu politikaların devamı olduğunu savunan Gökçebel, KKTC Anayasası’nda 18 yaşına kadar örgün eğitimin devlet eliyle verileceğinin zorunlu kılındığını kaydetti.
Gökçebel, Anayasa ve Milli Eğitim Yasası’nda örgün eğitimin, çağdaş, bilimsel, laik ve Atatürk İlkeleri’ne bağlı olacağının da madde madde belirtildiğini ifade etti.
Meslek Lisesi’nde sanki mesleki eğitimmiş gibi ilahiyat bölümü açılmasının sözkonusu olduğuna dikkat çeken Gökçebel, “hükümetin kendileri ile istişare etmeden yasalarda değişiklik yapıp yapmadığını bilmediklerini” söyledi.
İMAM İHTİYACI
Din İşleri Başkanı’nın KKTC’de yaklaşık 300 imama ihtiyaç duyulduğunu söyleyerel, konuyu çarpıtmaya çalıştığını da iddia eden Gökçebel, ilahiyat fakültesi varken ortaokul ve liselerde ilahiyat bölümü açılmasına gerek olmadığını, dünyada da bunun böyle olduğunu kaydetti.
KKTC’de İlahiyat Fakültesi mezunu din öğretmeni bulunmasına ve kamu sınavında 600’ün üzerinde puan almasına rağmen işsiz dolaşırken, TC’den öğretmen getirtilmekte olduğunu ifade ederek bunu eleştiren Gökçebel, “Öğretmenin başının açık olması etken mi bilmiyorum” dedi.
Atatürk’ün Tedrisi Tedrisat Kanunu ile ortadan kaldırdığı durumun bugün 100 sene sonra KKTC’ye getirilmek istendiğini savunan Gökçebel, ilahiyat bölümü açılmasına gerekçe olarak Haspolat Meslek Lisesi’nde öğrenci azlığının gösterildiğini, ancak sene başında planlı olarak öğrencilerin diğer meslek okullarına yönlendirilerek bu okula kayıtlarının yapılmadığını iddia etti.
Gökçebel, Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı’nı “tekrar koltuğa seçilmek için elinden ne geliyorsa yapmakla” suçladı.
Sendika olarak olayı duyar duymaz tepkilerini ortaya koyduklarını kaydeden Gökçebel, okula gidip öğretmenlerle de görüşerek sendikanın yürütme kurulunda değerlendirme yaptıklarını ve sessiz kalamayacaklarını söyledi.
Gökçebel şöyle devam etti:
“Kıbrıs Türk toplumunu asimilasyon politikalarına kurbanı yapmak isteyenler iyi bilmelidir ki, bu toplum kendi çağdaş yapısı içinde dinini de, dilini de, kültürünü de canı pahasına olsa da korumayı başarmıştır. Bu topraklarda yaşayanlar ya kul, köle, açlık, sefalet içerisinde ümmet olmayı tercih etmek zorunda bırakılmak istenmekte ya da göç etmeye zorlanmaktadır. Sessiz kalmak suç ortaklığı olacaktır.”
TAŞKER
KTOEÖS Genel Sekreteri Mehmet Taşker de, KKTC’de yeni insan profili ortaya çıkarmaya ve kul olan bireyler yetiştirilmeye yönelik uygulamalar bulunduğunu savundu.
İlahiyat bölümü açılmak istenmesinin, yakında ilahiyat liselerinin de geleceğinin göstergesi olduğunu ileri süren Taşker, dün okulda öğrenci ve öğretmenlerle görüştüklerini, öğrencilerin de bu konudan rahatsız olduğunu ve bunu kabul edemeyeceklerini söylediklerini kaydetti.
Sendika olarak farklı inanç ve kültürlerin bir arada bulunduğu Kıbrıs’ta bu tür bir eğitime karşı olduklarını vurgulayan Taşker, bunun devlet eliyle yapılması halinde ise, iç huzurun bozulacağı bir döneme girileceğini savundu.
Sendika olarak kültürü koruma programı hazırlamakta olduklarını anlatan Taşker, “Bazı afişler hazırladık. ‘İnancıma dokunma; İnancım yüreğimdedir. Kimse dokunamaz devlet bile’ yazılı afişler, okullarda ve Sendikal Platform içinde asılacaktır” dedi.