Aşırı sağda yer alan ve Berlusconi'nin koalisyon ortağı olan Kuzey Birliği Partisi (KBP) senatörlerden Piergiorgio Stiffonİ, Kaddafi'nin İslam'ın Avrupa'nın dini haline geleceğinden söz etmesini eleştirerek, ''İslam barışı değil, bizi fethetmeyi amaçlıyor ama bunların cüreti, bizim yumuşak davranmamızdan kaynaklanıyor'' dedi.
KBP'nin Avrupa Parlamentosu milletvekili Mario Borghezio ise ''Kaddafi'nin sözleri, onun Avrupa'yı Müslümanlaştırmak gibi tehlikeli bir projenin peşinde olduğunu gösteriyor. Bu tehlikeyi ilk kez bizler işaret etmiştik. Yetkililerimiz, siyasi realizmin yasadışı göçü önlemek gibi muayyen konularla sınırlı olması gerektiğini idrak etmelidir'' diye konuştu.
Hristiyan Demokratlar ve Merkez Demokratlar Birliği'nin Senato Grup Başkanı Gianpiero D'Alia ise KBP Genel Başkanı Umberto Bossi'yi Kaddafi'nin sözleri karşısında sessiz kalmakla suçladı.
Radikal Parti Genel Sekreteri Mario Staderini, Kaddafi'nin parayla tutulmuş hosteslere konuşma yapmasını ''palyaçoluk'' olarak niteleyerek, hükümeti şu sözlerle eleştirdi:
''Diktatör Kaddafi'nin ziyareti çerçevesinde oluşturulan medyatik sirk, İtalya-Libya Dostluk Anlaşmasındaki rahatsız edici gerçekleri örtbas etmeyi amaçlıyor. KBP'nin yabancı düşmanlığı kokan politikaları ve kimi ekonomik grupların çıkarları uğruna, 40 yıldır işkence ve cinayetlerle insan haklarını ihlal eden birine İtalya alenen satılmaktadır.''
Staderini, İtalya'nın dış politikasının, enerji, savunma, silah ve alt yapıyla ilgilenen belirli şirketlerin güdümüne sokulamayacağını söyledi.
Aileden sorumlu Devlet Bakanı Carlo Giovanardi ise ''İster Katolik olsun ister Müslüman, inanan insanın, dünyanın zamanla onun inancını benimsemesini arzulaması doğal bir haktır. Önemli olan bunun için zor kullanılmaması, din özgürlüğünün ihlal edilmemesidir'' demekle yetindi.