Libya'nın üçüncü büyük kenti Musratha'da Muammer Kaddafi'ye sadık kalmış güvenlik güçlerinin Kaddafi karşıtı göstericilere karşı aşırı sert bir müdahalede bulunduğu ve bu müdahalenin çok sayıda can kaybına yol açtığı bildirildi.
Görgü tanıkları AFP'ye yaptığı açıklamada, rejim yanlısı güvenlik güçlerinin silahsız göstericilere makineli tüfek ve roketatarla ateş açtığını ve birçok göstericinin hayatını kaybettiğini söylediler.
Öte yandan, görevinden istifa eden bir Libyalı diplomat, Libya lideri Muammer Kaddafi'nin halka karşı, sarin gazı gibi konvansiyonel olmayan silahlar kullanabileceği yönünde uyarıda bulundu.
Ihab El-Mismari adlı eski diplomat "Toronto Star" adlı Kanada gazetesine yaptığı açıklamada, "Korkuyorum, sarin gazı gibi çok tuhaf silahlardan bahsedildiğini duydum ve Kaddafi'nin bu tarz silahlara başvurmasından endişeliyim" diye konuştu.
Japonya'da Mart 1995 yılında, ülkenin başkenti Tokyo'daki metroda Aum Shinrikyo tarikatının lideri Shoko Asahara tarafından suikast için kullanılan sarin gazı, 12 kişinin ölümüne ve binlerce kişinin de zehirlenmesine yol açmıştı.
SİLAHLARINI TESLİM ETMELERİNİ İSTEDİ
Libya hükümeti, göstericilerden silahlarını teslim etmelerini istedi.
Libya Halk Güvenlik Komitesi tarafından bugün canlı olarak televizyondan okunan bildiride ayrıca protesto göstericilerinin liderleri hakkında bilgi verenlere ödül verileceği duyuruldu.
Libya ordusunda görevli bir subay tarafından okunan bildiride, ''Silahlarını teslim ederek pişmanlık gösterenler kanuni takibata uğramaktan muaf tutulacak. Komite, vatandaşlara işbirliği yapmaları ve para, araç gereç veya sarhoş edici maddeler ve halüsinasyonlara yol açan haplar vererek gençleri ayartan kişiler hakkında bilgi vermeleri çağrısında bulunur. İşbirliği yapanlar ile bu kişiler hakkında bilgi verenlere yüklüce para ödülü verilecektir'' denildi.
OBAMA: BU ŞİDDET DURMALI
ABD Başkanı Barack Obama, Libya'da yaşanan "acı ve katliamın kabul edilemez olduğunu ve şiddetin durmasının şart olduğunu" belirterek, "Libya hükümeti, sorumluluklarını yerine getirmedeki başarısızlığından sorumlu tutulmalı ve devam eden insan hakları ihlallerinin bedeliyle yüzleşmeli" dedi.
Obama, ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ile Libya'da süregelen duruma dair görüşmesinin ardından, Beyaz Saray'da basın açıklaması yaptı.
Obama, son birkaç gündür ulusal güvenlik ekibinin Libya'daki durumu izlemek için tüm gün ve gece çalıştığını ve gidişatla ilgili uluslararası ortaklarıyla koordinasyon halinde olduklarını söyledi.
"Kendisi için en öncelikli konu olan Libya'daki Amerikan vatandaşlarını koruyabilmek için her şeyi yaptıklarını ve tüm ABD vatandaşlarına Libya'dan ayrılma çağrısında bulunduklarını" belirten Obama, Dışişleri Bakanlığının da bu konuda gereken desteği sağladığını kaydetti.
Geçen hafta Libya'da yaşanan şiddeti güçlü biçimde kınadıklarını hatırlatan Obama, "Libya'da yaşanan acı ve katliam çok çirkin ve kabul edilemez" dedi. Obama, barışçıl göstericilere ateş açılması yönündeki tehditler ve talimatların ve Libya halkının daha fazla cezalandırılmasının da kabul edilemez olduğunu vurgulayarak, "Bu eylemler uluslararası normları ve genel ahlaka dair tüm standartları ihlal etmekte. Bu şiddet durmalı" diye konuştu.
TEK SES OLMALIYIZ
Obama, Libya'da yaşananlarla ilgili, dünyadaki tüm ulus ve halkların tek ses halinde konuşmasının zorunlu olduğunu ifade ederek, BM Güvenlik Konseyi, AB, Arap Birliği, Afrika Birliği ve İslam Konferansı Teşkilatı ile birçok ülkenin bu konuda açık bir mesaj verdiğini anımsattı.
Bu bağlamda, ABD Dışişleri Bakanlığının Siyasi İşlerden Sorumlu Müsteşarı Bill Burns'ün, Libya'daki durumla ilgili olarak müttefiklerle istişareleri yoğunlaştırmak için Avrupa ve bölgedeki ülkelere gideceğini bildiren Obama, Clinton'ın da Cenevre'de düzenlenecek BM İnsan Hakları Konseyi toplantısına katılacağını ve Libya konusunda dünyanın tek bir ses halinde konuşması için muhataplarıyla istişarelerde bulunacağını söyledi.
TÜM SEÇENEKLERE HAZIRLANILMALI
Obama, yönetimine, bu krize yanıt vermek noktasında tüm seçeneklere hazırlanılması talimatı verdiğini belirterek, bu adımları hem kendilerinin atabileceğini hem de müttefikleriyle birlikte ya da çok taraflı kurumlar üzerinden hareket edebileceklerini ifade etti.
Libya hükümetinin de diğer tüm hükümetler gibi şiddetten sakınma, ihtiyacı olanlara insani yardım sağlanmasına izin verme ve halkının haklarına saygı gösterme konusunda sorumluluğu bulunduğunu hatırlatan Obama, "Libya hükümeti, sorumluluklarını yerine getirmedeki başarısızlığından sorumlu tutulmalı ve devam eden insan hakları ihlallerinin bedeliyle yüzleşmeli" dedi.
EL KAİDE PROTESTOCULARI DESTEKLEDİ
Libya'nın doğusunda İslami emirlik kurduğu belirtilen terör örgütü El Kaide'nin Mağrib kolu, Libya'daki protestocuları desteklediğini duyurdu.
ABD'de bulunan İnternetteki İslamcı Siteleri İzleme Merkezinin (SITE) verdiği bilgiye göre, Mağrib yayımladığı yazılı açıklamada, "elinden geldiği kadarıyla" Libyalı göstericilerin ülkenin lideri Muammer Kaddafi'yi devirmelerine yardımcı olacağını belirtiyor.
Açıklamada, "Biz, Allah'ın izniyle elimizden geldiği kadarıyla size yardımcı olmaya söz veriyoruz, çünkü sizin mücadeleniz, Allah'ı ve Peygamberini seven her Müslüman'ın mücadelesidir" ifadesi kullanıldı.
42 yıldır iktidarda olan Kaddafi'nin, ülkede devam eden gösteriler ve yer yer askerlerin de göstericilere katılması sonucu, Libya'nın doğusundaki çok sayıda petrol zengini bölgeyi kaybettiği belirtiliyor.
Libya Dışişleri Bakan Yardımcısı Halid Kaym, dün El Kaide'nin ülkenin doğusundaki Derna'da eski bir Guantanamo tutsağı tarafından yönetilen bir İslami emirlik kurduğunu söylemişti.