Katar Emiri Tamim Bin Hamad El Tani'ni taşıyan uçak dün akşam saatlerinde Ankara'ya indi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan sabah saat 10.00'da Katar Emiri'ni Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda resmi törenle karşıladı.
İki lider, Katar ve Türkiye arasında Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi anlaşması imzalayacak. Beraberindeki bakanların da Türk mevkidaşlarıyla ikili görüşmeler yapması planlanıyor.
Enerji önemli gündem maddesi
Katar Emiri’nin ziyaretinde bölgesel konuların yanında enerji de önemli gündem maddesi. İki ülke arasında Eylül ayında bir doğalgaz anlaşması imzalandı. Bu anlaşmaya göre Türkiye, Katar'dan 2014-2015 kış sezonu için dokuz tankerde toplam 1,2 milyar metreküp gaz alacak.
Türkiye'nin yıllık gaz tüketimi yaklaşık yaklaşık 45 milyar metreküp. Yaklaşık 885 trilyon metreküp doğalgaz rezervine sahip Katar, dünyadaki en büyük LNG (sıvı doğalgaz) ihracatçısı.
Afşin-Elbistan'da kurulacak en az 10 milyar dolar değerindeki termik santrallere de Katar Devlet Enerji Şirketi talip olmuş, Erdoğan'ın Başbakan olarak Katar’a Aralık 2013’te yaptığı ziyarette de bununla ilgili bir mutabakat zaptı imzalanmıştı.
‘Bölgesel meselelere bakışımız örtüşüyor’
Erdoğan, Cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından geleneği bozmadı ve ilk iki yurt dışı ziyaretini Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Azerbaycan’a yaptı; ardından resmi ziyaret gerçekleştirdiği ilk ülke Katar oldu.
Erdoğan Katar ziyareti sırasında ekonomik ilişkilerin artacağını, Başbakan olduğu son 11 yıllık dönemde Katar’la kurulan olumlu ilişkilerin daha da gelişeceğini söyledi:
"Katar'la bölgesel meselelere bakışımız büyük ölçüde örtüşüyor. Bölgedeki kaygı verici gelişmelere gelince, bunların aşılması noktasında da barış ve istikrarın korunması hususunda yine Katar'la konulara yaklaşımımız aynı. Katar ve diğer Körfez ülkeleriyle ilişkilerimizi stratejik açıdan da değerlendiriyoruz. Bu konularda hassasiyetlerimiz var. Körfez'in güvenliği ve istikrarı ülkemizin güvenliği ve istikrarı kadar önem arz ediyor."
İki ülkenin tutumu aynı
Katar ve Türkiye, bölgesel sorunlarda çoğunlukla aynı politikayı benimseyen bir tutum izliyor. Suriye konusunda iki ülke de Esed rejiminin devrilmesi ve IŞİD ile savaşırken de Esed’in meşrulaştırılmaması görüşünde. İki ülke, Suriye’de rejimle savaşan muhalifleri destekliyor.
Mısır’da Temmuz 2013’te yaşanan darbeyle Mursi yönetiminin devrilmesinin ardından gelen askeri yönetime iki ülkenin tepkileri de ortak oldu. Ancak Mısır’da darbeden sonra Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturan Sisi’ye yönelik tepkisi, ekonomisi ve dış politikası çoğunlukla Suudi Arabistan ve diğer körfez ülkelerine bağlı olan Katar’ı zor duruma soktu.
Katar’daki Müslüman Kardeşler üyeleri Türkiye’ye geldi
Eylül ayında Katar, ülkeye sığınan Müslüman Kardeşler liderlerinin ülkeyi terk etmesini istedi. Ülkeyi terk eden yöneticilerden bir kısmı Türkiye’ye geldi. Al Jazeera’ye konuşan İhvan lideri, “Katar'ın böyle bir karar almasında bölge ve Körfez ülkelerinden yapılan baskı etkili oldu.” dedi.
Katar’ın çağrısı üzerine körfez ülkeleriyle ilişkiler yumuşadı ve 16 Kasım’da da üç ülkenin büyükelçilerinin Katar’a geri gönderilmesine karar verildi.
İlişkilerin düzelmesiyle birlikte Katar ve Körfez ülkeleri arasındaki ekonomik ve siyasi işbirliği de kaldığı yerden devam ediyor.