KTDD Yönetim Kurulu adına açıklama yapan Caner Arca, bir taraftan yıllardır sürüncemede olan ama hayata geçirilmeyen veya geçirilemeyen sağlıkla ilgili politikaların ve buna bağlı olarak hastanelerde sağlık personelinin istifası ile açılan derin boşlukların, ilaç eksikliklerinin, öte yandan hükümetin istifasının tüm hastaları ama özellikle de diyabetli insanları tedirgin ettiğini kaydetti.
“DURUM VAHİM”
Arca, mağduriyetin giderilmesi için ellerinden gelen çabayı gösterdiklerini ancak gelinen aşamada durumun vahim olduğunu belirterek, “Bizler randevulu sisteme geçilmesi ve Diyabet Merkezi’nin daha efektif çalışmasını beklerken, sanki gizli bir el bunları bozmak için uğraşıyor.
Sağlık Bakanlığı ile doktorların, diyabetlileri de dikkate alarak sorunlara bir an önce çözüm üretmeleri gerekiyor çünkü olan diyabetlilere oluyor. Giden sağlık geri gelmiyor” dedi.
Arca, zaman zaman ilaç ve insülin yokluğu, kalitesiz şeker ölçüm cihazlarının yarattığı tedirginlik ve istifa eden endokrin uzmanlarının yerine başkalarının görevlendirilmemesinin ve doktorların yasal izinlerini kullanma isteklerinin durumun daha da vahimleşmesini teşvik ettiğini anlattı.
“KURUMLAR FEDAKARLIKLA DEĞİL KURALLA ÇALIŞMALI”
Her ne olursa olsun, devlet kurumlarının kişilerin fedakarlıklarıyla değil kurallarla çalışması gerektiğini vurgulayan Arca, istifa eden veya izne ayrılan sağlık personelinin yerine birilerinin görevlendirilmesi gerektiğini belirtti.
Arca, Sağlık Bakanlığı sorumlularının bu konuda hassas davranması ve diyabetlilerin moral değerleri ve sağlıklarıyla oynayacak davranışlardan uzak durmaya itina göstermesi gerektiğini ifade etti.
Bugün ayda 3 binin üzerinde hastaya bakılan Lefkoşa Diyabet Merkezi’nde yaşanan bu durumun devlet hastanelerinin birçok bölümlerinde de yaşandığını söyleyen Arca, Lefkoşa dışında yaşayan insülini kalmamış diyabetlilerin de sabahın erken saatlerinde kalkıp numara almak için hastaneye gittiklerinin unutulmaması gerektiğini ifade etti.
Arca, bu kişilerin sağlıklarının risk altında olduğunu ve çözümsüzlüğün uzaması halinde istenmeyen durumların yaşanabileceğini sorumlulara hatırlatarak, “Sorunu çözümsüz bırakmak kimsenin işine yaramayacaktır” dedi.