Birlikten yapılan yazılı açıklamada, gazetecilerin, gecenin çok geç saatlerinde dahi kamuoyunu bilgilendirmek adına Meclis'te görev yaptığını, Meclis'teki görevli ve basın sorumluları ile diğer bürokratların da sorumluluğunun, gazetecilere en iyi şartlarda görev yapacakları ortamı sağlamak olduğunu vurguladı.
Meclis'te yaşanan olağandışı olan gelişmelerin, arbede ve gerginliğin gazeteciler tarafından yakından takip edilmek istenmesinin son derece normal olduğuna dikkat çekilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Gazetecilerin görev yapmasının engellenmesi ayrıca fiili müdahaleye varan davranışlar, basın özgürlüğünü ortadan kaldırmak yanı sıra anayasal da bir suçtur.
Yaşanan tüm olaylar Meclis Başkanı ve milletvekillerinin önünde cereyan etmiştir.
Meclis Başkanı Sayın Hasan Bozer’in ‘basın mensuplarına dokunmayınız’ şeklinde kürsüden yaptığı uyarıyı dahi dikkate almayan bazı görevlilerin takındıkları tavrı kınar, sorumlular hakkında gerekli soruşturmanın başlatılmasını talep ederiz.”
Gazeteciler Birliği, ayrıca Cumhuriyet Meclisi tarafından başlatılan “Basın Görev Kartı” uygulaması dışında, Basın Kartı Komisyonu'nca verilen “Sarı Basın Kartı” ya da uluslararası IFJ kartlarının da “habere ulaşma konusunda” yasalarca korunan ve en temel kimlik olduğunu belirtti.
Birlik, tüm çalışma alanlarında olduğu gibi Cumhuriyet Meclisi’nde de görev yapan gazetecilerin çalışma koşullarının çok daha iyi bir noktaya getirilmesini de beklediğini belirterek, gazetecilerin bir kamu görevi yaptığını vurguladı.