Konuyla ilgili İŞAD’tan yapılan açıklamada, Derneğin Türkiye’den gelen su konusunda devletin düzenleyici-denetleyici olacağı; gereken yatırımın ve işletmeciliğin ise özel-kamu ortaklığında yapılacağı bir sistemi savunduğu belirtildi.
 
Bu bağlamda bulunacak formülün öncelikle yasalara uygun olması, halka temiz, kesintisiz ve kullanılabilir suyun tedarikini ve yeraltı kaynaklarının zenginleştirilmesini ve atık suyun geri dönüşümünü içermesi gerektiği belirtilen açıklamada, “kanaatimizce hükümeti oluşturan partilerin bu formüllerde fikir ayrılığı yoktur” denildi. Açıklama şöyle devam etti:
 
“Hükümetimizi temsilen TC-KKTC arasında su ile ilgili çalışmaları yürüten dört bakanımızın gayretleriyle ortaya önemli bir konsensüs çıkmıştır. Lakin ortaya çıkan bu anlaşmada bazı maddelerle ilgili çekinceler de olduğu ortadadır.
 
Bu aşamada yapılması gereken; hükümeti su konusundan dolayı bozmak değil; iki tarafın empati yaparak, ortaya çıkan sorunu çözmesi ve Türkiye ile nihai anlaşmayı imzalamasıdır.”
 
“Su konusunda bir an evvel uzlaşılarak bu yolda ne gerekirse yapmaktan başka çaresi olmadığının bilinciyle bir çare üretilmesi gerektiği” ifade edilen açıklama, “Sessiz çoğunluğun onayını alan hükümetin bu sınavdan başarıyla çıkmasından başka bir formül yoktur” denildi.