KTSO'dan yapılan yazılı açıklamada, Maliye Bakanlığı'nın ilgili sivil toplum örgütleri ve Reel Sektör Danışma Kurulu ile istişare etmeden "ekonomik koşulların iyileştirilmesi, piyasanın rahatlatılması ve ürün maliyetlerinin düşürülmesi" gibi gerçeklerle bağdaşmayan "süslü kelimelerle" ithal edilen ürünlerde KDV'nin 60 gün sonra alınması kararını yanlış bulduklarını belirterek, uygulamanın ivedilikle iptal edilmesini talep etti.
Açıklamada, "Kamuda çalışan personelin maaşlarının ödenmesinde sıkıntıların yaşandığı, özel sektörün devletten alacaklarının çok geç ödendiği, devletten KDV alacağı olan yığınla sanayicinin olduğu ve ihracatçıların alacaklarını kaynak yetersizliğinden dolayı alamadığı bir ortamda, ithalatçı lobilerin baskıları altında ithalatçılara devlet kaynaklarından finansman desteği sağlanması, içinde bulunduğumuz koşullarda kesinlikle kabul edilemez" ifadelerine yer verildi.
KARAR KAYIT DIŞI EKONOMİYLE MÜCADELEYE ZARAR VERECEK
Maliye Bakanlığı'nın bir kez daha bazı ithalatçı firmaları finanse edecek bütçeyi kolaylıkla bulurken, üreticiyi destekleyecek, girdi maliyetlerini düşürecek ve istihdam yaratacak kaynakları bir türlü bulamamasının manidar olduğu savunulan açıklamada, ayrıca söz konusu kararın ısrarla savunulan kayıt dışı ekonomi ile mücadeleye de zarar vereceğinin gözden kaçtığı iddia edildi.
Maliye Bakanlığı'nın ekonomiyi bir bütün olarak görmesi ve öncelikle ülkeye girdi sağlayarak istihdamı artıran mal ve hizmet üretimi sektörlerini destekleyecek politikalar üretmesi gerektiği vurgulanan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Kamunun çok kısıtlı olan kaynaklarını ülkedeki paranın direkt olarak yurt dışına çıkarılmasını finanse edecek yapıda kullanmanın ekonomiye hiçbir faydası olmayacağı gibi, devletin ülkede üretim yerine dışa bağımlılığı teşvik etmesi sağlanacak ve KKTC ekonomisinin daha da sürdürülemez bir yapıya bürünmesine neden olacaktır.
Bu kapsamda Başbakan'dan talebimiz, Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı ile Ekonomik Koordinasyon Kurulunu toplaması ve Reel Sektör Danışma Kurulu ile birlikte ekonomiyle ilgili kararların alınmasını sağlamasıdır.
Kamuoyundan saklanarak, şeffaf olmayan bir yapıda, toplumsal çıkar gütmeden alelacele kararlar alınması kabul edilemez. Toplum olarak belirli bir grubun çıkarlarına hizmet eden davranışlardan sakınmadığımız sürece kendi ayaklarımız üzerinde asla duramayız."