Kılıçdaroğlu, Antalya'da halk şölenine katıldı. 81 ilin il başkanlarıyla yapılan toplantının ardından Antalya Cam Piramit'te halka hitap eden Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı, Suriye için terörist başı olmakla itham etti. Kılıçdaroğlu, daha önce dökülen kanların sorumlusu olduğunu söylediği için Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisi hakkında tazminat davası açtığını hatırlatarak, “Şimdi biliyorum tazminat davası açacağını söyleyecek. Açmazsan namertsin sen. Beni parayla korkutacağını sanıyor, ben yedi düvele karşı mücadele vermiş CHP'nin genel başkanıyım, beni paranla korkutamazsın sen” diye konuştu.
Kimsenin düşüncelerinden dolayı yargılanmaması gerektiğinin altını çizen CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, “Bu önemlidir, insanlığın gelişimi açısından önemlidir. Bir kez daha söyleyeceğim. Orta çağda önce bir kişi çıktı dünya yuvarlaktır dedi, herkes kınadı çünkü dünya düzdür diyorlardı, yuvarlak diyenler kınandı, yargılandı. Bugün kimse dünya düzdür demiyor. Demek ki düşünce özgürlüğünün önündeki engelleri kaldıracağız, buradan iktidara çağrı yapıyorum gel düşünce özgürlüğünün önündeki tüm engelleri kaldıralım, iktidara CHP’nin genel başkanı olarak açık çek veriyorum” dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcıları, Antalya Milletvekilleri, CHP Kadın ve Gençlik Kolları Genel Başkanları, CHP Antalya İl Başkanı Devrim Kök, 81 ilin il başkanları, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın ve ilçe belediye başkanlarının da hazır bulunduğu halk şöleni ve rozet takma töreninde saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından partinin Antalya İl Örgütü tarafından Antalya için hazırlanan film gösterildi.
İL BAŞKANI DEVRİM KÖK: ”19 İLÇEYE VE BÜYÜKŞEHİRE TALİBİZ”
Daha sonra kürsüye gelen İl Başkanı Devrim Kök, salonu, 'Mustafa Kemal’in erkek kadın askerleri' sözüyle selamladı. Bugün Antalya’nın Anadolu’nun her yerinden gelen örgüt başkanlarıyla daha güzel olduğunu söyleyen Devrim Kök, “Öncelikle Antalyalılarla CHP Antalya il başkanı olarak Antalya’da yaşayan yurttaş olarak sizlerle gurur duydum, burası Antalya’nın en büyük salonu, içerisi dışarısı dolu, burada öyle bir mesaj veriyorsunuz ki CHP iktidara geliyor. Sayın Genel Başkanımız Kılıçdaroğlu Başbakan oluyor. Bundan tam 1 yıl önce yapılan il kongresinde sizler bize bir görev verdiniz, göreve gelir gelmez hemen kolları sıvadık çalışmaya başladık. Sayın Genel Başkanımız CHP’nin başına geldikten sonra CHP’de gözle görülen çok olumlu değişiklikler oluyor herkes bunu kabul ediyor artık. CHP insan odaklı siyaset yapıyor, 7 bölgede proje üretiyor. Artık doğu, batı, kuzey, güney diye kimseyi ayırmadan kimsenin inancına etnik kökenine bakmadan herkesi kucaklayan CHP var. Farklılıklarımı ayrılık unsuru gören değil, bir renk olarak gören CHP var, biz de sayın genel başkanımızı örnek alıyoruz, Antalya’da bize verdiğiniz ağır sorumluluğun gereğini yerine getirmeye çalışıyoruz, 650 kilometrelik alanda sıkmadık el çalmadık kapı bırakmıyoruz çünkü Antalya CHP’nin kalesi. Bizler ağzımızın tadını bozmamaya kararlıyız, öyle bir iktidar var ki, önümüzdeki yerel yönetimler seçimi rutin belediye hizmetlerinin yarıştığı bir seçim değil, ülkeyi karanlığa hapseden iktidarın tümüyle ülkenin başında kök salması ya da onları silip atma seçimidir. Herkes kendini bir Kemal Kılıçdaroğlu gibi hissetmeli, herkes Mustafa Kemal Atatürk gibi düşünmeli. Kuruluşta olan CHP, kurtuluşun da başını çekecek motor gücü olacaktır. Köylüleri müşteri zihniyetiyle gören, onlara atasından babasından kalan toprakları satmaya kalkan milli birliğimizin timsali milli bayramlarımızı yasaklamaya kalkanlara Antalya’da geçit vermeyeceğiz” dedi.
19 ilçeye Antalya’da talip olduklarını söyleyen Devrim Kök, “Hem 19 ilçeyi alacağız hem büyükşehiri alacağız. Genel Başkanımız Sayın Kılıçdaroğlu’nu Başbakan yapacağız, kimseyi ayırmadan sakallı başörtülü demeden kimseyi ötekileştirmeden herkesi iktidar yürüyüşümüze ortak edeceğiz. Hacı Bektaş-ı Veli'nin dergahında coşan da bizden Hz. Mevlana’nın dergahına koşan da bizden” diye konuştu.
İl Başkanı Devrim Kök’ün konuşmasının ardından sloganlar ve alkışlar arasında kürsüye gelen Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, il teşkilatına teşekkür etti ve bütün il, ilçe, belde örgütlerinin barış içinde hizmet vermesini istediğini, örgütlerin birbiriyle kavga ettiği ortamı asla kabul etmediğini ve doğru bulmadığını söyledi. Antalya örgütünün bir çıta koyduğunu ve bunun takipçisi olacağını söyleyen Kılıçdaroğlu, “Ne zaman isterlerse halka beraber gideceğiz ve kucaklayacağız, kimsenin endişesi olmasın örgüt çalışsın Kılıçdaroğlu da çalışacak. Çünkü siyaset cebini doldurma aracı değildir, yandaşa iş verme aracı değildir, halka adanmışlıktır, halkın sorunlarını çözmek demektir biz bu anlayışla yola çıktık” dedi.
81 İLE RECEP TAYYİP ERDOĞAN’IN KORUMALARIYLA GİTMİYORUZ
CHP ‘ye oy vermiş vermemiş ayrımı yapmadan bu topraklarda yaşayan ve sorunu olan her yurttaşın sorununun çözümünde baş vuracağı ilk kapının CHP olduğunu söyleyen Genel Başkan Kılıçdaroğlu, “Derlerdi ki CHP sadece eleştirir, CHP‘nin hiçbir önerisi olmaz, öneri getirmez sorun çıktığında nasıl çözüleceğini söylemez, eleştirir ve CHP ilkenin sorunlarına sahip çıkmaz deniyordu. CHP Sivas’ın ötesine geçemez deniyordu. Bugün biz 81 ile Recep Tayyip Erdoğan’ın korumalarıyla gitmiyoruz, 81 ile halkımızla kucaklaşmak için gidiyoruz. 81 ilde yurttaşlarımızın sorunları, kimse unutmasın, bunlar aynı zamanda CHP’nin sorunudur. Sorunu olan yurttaş değil, sorununu gidermiş yurttaş istiyoruz bunun için yola çıktık siyaset yapıyoruz, etnik kimlik ayrımı, inanç ayrımı yapmadan kucaklayacağız, bizim yurttaşımızdır diyeceğiz. CHP, üç büyük devrime imza atmıştır, ÇHP Cumhuriyeti kuran partidir birinci devrimi budur. CHP çok partili yaşamı getirmiştir ikinci devrimi budur, CHP çağdaş uygarlığın gereği olan sosyal demokrasiyi Türkiye’ye getiren partidir bu üçüncü devrimdir. Şimdi dördüncü büyük devrime imza atmak istiyoruz özgürlük ve demokrasiyi ülkemize getireceğiz. Şunu çok iyi biliyoruz, özgürlüğün ve demokrasini olmadığı ülkede barışı, huzuru sağlayamazsınız barış barış diyoruz, CHP barışa karşı diyorlar buradan 81 ile 76 milyon yurttaşa sesleniyorum, çocukların adının barış koyan CHP‘li asla ve asla barışa karşı değildir” dedi.
“12 EYLÜL ASKERİ DARBESİNİN GETİRDİĞİ DARBE YASALARINI SAVUNANLAR BARIŞ GETİREMEZ"
“Barış gelecekse hoş gelecek sefa gelecek, barışın yolunu yine biz öneriyoruz“ diyen Kılıçdaroğlu, “Barışın yolu özgürlük ve demokrasiden geçer diye söylüyoruz. 12 Eylül askeri darbesinin getirdiği darbe yasalarını savunanlar barış getiremezler, biz karşı çıkıyoruz, açıkça söylüyorum yüzde 10 seçim barajını kaldıralım gelecekler mi, salı günü yüzde 10 seçim barajının kaldırılmasıyla ilgili yasa teklifimizi TBMM Genel Kurulu'na getiriyoruz. Kim doğru kim yanlış söylüyor kim darbe yasalarına karşı, kim savunuyor göreceğiz, salı günü hep beraber göreceğiz. Özel yetkili mahkemeler Erdoğan’ın mahkemeleri, özel yetkili mahkemelere karşıyız, mutlaka kaldırılacaktır çünkü biz bağımsız ve tarafsız bir yargı istiyoruz. Türkiye’de basının özgür olduğuna inanan bir vatandaşım el kaldırabilir mi, binlerce kişini bulunduğu bu salonda bir kişi bile basın özgürdür diyemiyor o halde özgürlüğü elinden alınmış medya halkın özgürlüğünü sınırlamak demektir halkın doğru haber alma hakkı ortadan kalkmıştır. Kimse düşüncelerinden ötürü yargılanmamalı, bu önemlidir insanlığın gelişimi açısından önemlidir. Bir kez daha söyleyeceğim Ortaçağ'da önce bir kişi çıktı dünya yuvarlaktır dedi, herkes kınadı dünya düzdür diyorlardı, diyenler yargılandı ama bugün kimse dünya düzdür demiyor demek ki düşünce özgürlüğünün önündeki engelleri kaldıracağız, buradan iktidara çağrı yapıyorum gel düşünce özgürlüğünün önündeki tüm engelleri kaldıralım, iktidara, CHP’nin genel başkanı olarak açık çek veriyorum” şeklinde konuştu.
DİN VE VİCDAN ÖZGÜRLÜĞÜ
Konuşmasında din ve vicdan özgürlüğünün, savundukları diğer bir alan olduğunun altını çizen Kılıçdaroğlu, insanların ibadet ve inançları konusunda özgür bırakılmasını istedi. “Bırakın insanlar nerede ibadet yapacaksa orada yapsınlar insanları bir yere yönlendiremezsiniz, baskı kuramazsınız, kısıtlayamazsınız bunu savunan parti de CHP’dir“ diyen Kılıçdaroğlu, “Bugün gazeteciler içeride avukatlar hapiste öğrenciler milletvekilleri hapiste sahte delilerle askerler hapiste Silivri toplama kampında yargılanıyorlar, demokrasiyi istiyorsak Silivri toplama kampının da değişmesi ve kalkması lazım, bağımsızlığını yitiren tarafsızlığını kaybeden ve sanıklarla aralarında kan davası gibi güdülen davara adalet olmaz. Adalatin yolu bağımsız yargıdan geçer” dedi.
“TÜRKİYE’NİN HER ALANDA BAŞARILI İNSANI VAR ANCAK ULUSLARARASI ALANDA BAŞARILI SİYASETÇİSİ YOK”
Türkiye’nin dünyanın en güzel ülkesi olduğunu, her şeyinin bulunduğunu, uluslararası ödül alan sanatçıların, mimarların, yazarların, cerrahların, gazetecilerin bulunduğunu, her alanda başarıya imza atan insan olmasına rağmen uluslararası alanda başarıya imza atan siyasetçi olmadığını söyleyen CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, “Türkiye’nin sorunu bu, siyasetçi önce halkına doğruları söyleyecek önce halkı için çalışacak, önce halkın sorularına kilitlenecek, Türkiye’nin yaşadığı sorunun temelinde halkına yalan söyleyen siyasetçilerin iktidarda olması vardır. Uludere’de 34 yurttaşımız öldürüldü tek takipçisi var. Kim olursa olsun eğer Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla kalkan uçaklar gidip 34 yurttaşımızı imha ettiyse bunu takip etmek, failleri açığa çıkarmak CHP’nin görevidir. Çünkü biz doğu batı ayırmayız; etnik kimlik inanç ayrımı yapmayız her yurttaşı kucaklar ve terini koklarız, çünkü o Allahın yarattığı en değerli varlıktır ve başımızın üzerine yeri vardır” diye konuştu.
“BAŞBAKAN SURİYE İÇİN TERÖRİST BAŞIDIR"
Konuşmasında Türkiye’nin Suriye ile olan ilişkilerine de değinen CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Başbakan’a seslendi. “Gittiniz Suriye’ye ortak Bakanlar Kurulu yaptınız, ailecek tatil yaptınız, baraj temelleri attınız, vizeleri kaldırdınız, kimse bir şey dedi mi, kardeşim Esad dedi, gayet güzel bir gecede talimat aldılar kardeşim Esad oldu düşmanım Esad. Bedelini bu ülkenin insanları ödüyor, masum insanlar ödüyor. Cilvegözü’nde, Reyhanlı’da hayatını kaybeden vatandaşlarımızın sorumlusu kim, herhalde Reyhanlı’da sen bu işin sorumlusu diye kasabı bulmayacağız, Samsun'daki ayakkabı boyacısını bulmayacağız, Antalya’daki büfe sahibini bulmayacağız, ülkeyi kim yönetiyorsa sorumlu odur, hangi demokrasiye giderseniz gidin siyasi otorite dökülen her kanın sorumlusudur. Ben Recep Tayyip Erdoğan’a bunun sorumlusudur demiştim, hakkımda tazminat davası açmış beni parayla korkutacağını sanıyor. Ben yedi düvele karşı mücadele vermiş CHP'nin Genel Başkanıyım beni paranla korkutamazsın sen” dedi.
Her öldürülen yurttaşın hesabını soracaklarını kaydeden Kılıçdaroğlu, “İnsan hayatı kolay değil, anneler babalar çocukları kolay yetiştirmiyor. Reyhanlı’ya koruma ordusuyla gideceksin, ben gittim arkadaşlarımla birlikte, vatandaşla konuştum acılarını paylaştım. Başbakan oraya gitmiş rüşvet teklif ediyor, olayı unutun para vereceğim diye. Böyle mi kandırıyorsun halkı, AKP yandaşlarını toplamışlar neymiş Recep bey gelmiş acıları paylaşıyor. Sen Reyhanlı'yı bilmezsin, onların dertlerini bilmezsin, orada hayat mücadelesi veren esnafın derdini bilmezsin, sen o bölgede terör örgütlerinin elemanlarını yetiştirip bölgede Suriye’ye gönderen adamsın. Sen Antalya’dan söylüyorum Recep Tayyip Erdogan, sen Suriye için terörist başısın” şeklinde konuştu.
Bu sözleriyle ilgili Başbakan’ın şimdi yine tazminat davası açacağını bildiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, “Açmazsan namertsin” dedi.
“Senin hakimlerin ve savcıların, yedi düvel gelsin üzerime herkes dönsün ben dönmezem yolumdan“ diyen CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin içinde bulunduğu koşulların iyi olmadığını, geçmişte Adalet Partisi, Doğru Yol Partisi, Anavatan Partisi, Demokrat Partilerinin bulunduğunu ve bu partilerin hiçbirisi ile CHP'nin ve Türkiye’nin laiklik ve demokrasi sorunu olmadığını ifade etti. Kılıçdaroğlu, “Mücadele ederdik ama demokratik ölçüler içinde yapardık. Bugün Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’nın Cumhuriyet ile sorunu var. Türkiye Cumhuriyeti’nin adını tabelalardan kaldırmak istiyor. Bedenlerimizi çiğnemeden asla silemezsin. Herkes iyi bilsin CHP'li olmak kolay değildir. CHP'li olmak önce bayrağını sevmek demektir, Cumhuriyeti sevmek demektir, Mustafa Kemal’in devrimlerine inanmak demektir. CHP'li olmak demek çok şey demektir, demokrasiye sahip çıkmaktır, batılılardan bazıları bize üçüncü sınıf demokrasiyi uygun görüyor, bunu asla kabul etmiyoruz, bu ülkenin insanı birinci sınıf demokrosiye layıktır” dedi.
Konuşmasının sonunda CHP Genel Başkanı için kimsenin “Bunu deliğe süpürmeyin bunu kullanın” diyemeyeceğini söyleyen Kılıçdaroğlu, “Söz konusu vatansa gerisi teferruattır, herkesi bu çatının altına bekliyoruz. 81 il başkanımız buradaydı onlarla konuştuk bizim taşıdığımız kaygıları onlar da taşıyor“ diye konuştu. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, konuşmasının ardından partiye yeni katılan üyelere rozetlerini taktı.