Her şeyin başı sağlık olduğu bilinse de bazı insanların ruh halinde, dozajı düşmeyen eleştiri ve memnuniyetsizlik sebebiyle salgının başladığı ilk günden itibaren özellikle sosyal medyada ismini duyurmak isteyen medyatik olmak isteyen şahısların lüzumsuz ,kırıcı, üzücü paylaşımları süreçle ilgili yaratmak istedikleri olumsuz hava şu an tam olmasa bile kesilmişe benziyor.
Gelinen noktadaki en önemli konu bu salgının bugün belli bir kontrol altına alınmasına sebep sokağa çıkma yasağı ve ilçeler arası seyahatin kısıtlanması olmuştur.
Elbetteki KKTC bu dönem zarfında ekonomik bir takım sıkıntılarla karşılaşmış ve hala evine ekmek götüremeyen insanlar olduğunu herkes biliyor.
Geçtiğimiz süreç içerisinde gerek hükümet yetkililerinin  gerek  siyasi partilerin gerekse  bazı STK'ların,vatandaşların kırıcı  üzücü sözlerine dönmek istemiyoruz .Ama bilinmeli ki bazı günlerde Makamı mevkisi ne olursa olsun insanın diline hakim olmasını bilmesi gerekir.
Bu arada yaşanan zorlu süreç zarfında hükümetin aldığı tedbirler dışında, başta Girne,Lefkoşa Türk belediyesi olamk üzere tüm belediyelerin katkısı, GAÜ Kurucu Rektörü  Serhat Akpınar'ın eğitimin devamı konusundaki umut dolu söylemleri,Yemyeşil Ticaretin ücretsiz temizlik ürünü ve maske dağıtımı ,İş adamı Mete Özmerter'in kendi özel uçağı ile Türkiye'den tıbbı malzeme getirme konusundaki katkısı,yine otel sahibi Falyalı kardeşlerin bu süreçte gerek gıda gerekse tıbbi malzeme bağışı,Medya patronu İş insanı Ertan Birinci nin kişisel dostluklarını ortaya koyarak sergilediği dostane ve olumlu tutum , Türkiye'nin her zaman olduğu gibi bu süreçtede her türlü konuda KKTC'nin yanında olduğunu gösteren maddi manevi desteği ve sonuçları  unutulmaması gereken önemli konular arasında.
Yaşanılan süreç hükümetin muhalefetin halkın yarattığı değil tüm dünyanın bir salgın yüzünden olduğu ortada.Bu yüzden suçlu aramak yerine şu ana kadar gelinen nokta sonrası Kuzey Kıbrıs'ta KORONA SONRASINI KONUŞMAK gerekiyor.

ÖNCE GERÇEK NÜFUS ORTAYA ÇIKMALIDIR
Bu arada atlanılmaması gereken önemli bir noktada KKTC'DE  KAYIT DIŞI YAŞAYAN YÜZBİNLERCE KİŞİNİN DURUMU....
KKTC'de 2011 yılından beri yapılmayan nüfus sayımı malaesef nüfusun tam olarak bilinmesine imkan vermiyor.
Kimine göre 375 bin kimine göre 600 bin kimine göre 800 bin kişinin yaşadığı konuşulan KKTC'de DEVLET OLARAK CİDDİ BİR NÜFUS SAYIMI YAPILMALIDIR.
Kaçağı.göçeği,oturumu bitmişi,normal vatandaşı, öğrencisi TEK TEK HER EVİN KAPISI BİR ŞEKİLDE AÇILARAK TESPİT EDİLMELİDİR.
Nüfus sayımında torpilli insanlar görevlendirilmeden gerekirse her sayım yapan görevlinin yanınına bir polis verilerek en doğru bilgilere sahip olacak şekilde her evi mutlaka kapısı açtırılarak,depolar ,çiftlikler ,konrolü yapılarak yapılması sağlanmalı nüfsus sayımına katılmayanlara ciddi para cezaları şartı konularak KKTC'de KAÇ KİŞİ YAŞIYOR TESPİT EDİLMELİDİR.
Yani bu testlerdeki oranın 800 bine göremi,600 bine göre mi yoksa 375 bine göremi olduğu o zaman doğru olacaktır.Kayıt dışı ,sigortası olmayan insanlara ulaşılmadan yapılan rutin testlerle alınan sonuçlar şu anda toplumu rahatlatsa da yazdığımız  gerçekleride düşünmemiz , bu yüzden rehavete kapılmamamız  gerektiğini asla unutmamalıyız..
KKTC TARIMI İÇİN SEFERBERLİK İLAN EDİLMELİDİR
Ülkelerin bu dönemde tarımın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anladığı ortada.
KKTC sulama alanlarını genişleterek modern tarım için kolları sıvamalı, ekonomik olarak  geri dönüşü oldukça başarılı Antalya'da turizmle birlikte yıllardır başarıyla uygulanan tarım 
uygulamalarını KKTC'de hayata geçirerek hem ülke ihtiyacı hem ihracat için kolları sıvayacak projeler yapmalı ve uygulamalıdır.(BİZ İSTENDİĞİ TAKTİRDE BYTURCO MEDYA GRUBU OLARAK ANTALYA'DA KONUNUN UZMANLARIYLA KKTC YETKİLİLERİNİ BİR ARAYA GETİREBİLİRİZ )

KORONA SONRASI KUZEY KIBRIS İÇİN TANITIMIN TAM ZAMANI....

Unutulmaması gereken önemli konu dünyada bu salgının yaşamın her alanını etkilediğidir.
Günlük yaşam herşey değişime uğruyor.
Seyahatden ,turizme, eğitime bakış farklılıkları iyi     tanımlanmalıdır.(TA Kİ AŞI VE İLAÇ BULUNUNCAYA KADAR)
Herkes  eskisi gibi  uçakların tıka basa dolu uçmayacağını,yer hizmetlerinin her koltukda yapılmayacağını,bin yataklı bir otelin ağzına kadar dolu  olmacağını,açık büfelerde yanyana yemekler yenilmeceğini,casinoların aynı düzende çalışamayacağını ,üniversitelerde eğitim verilen anfilerde yüzlerce kişinin yanyana oturamayacağını UNUTMAMALIDIR.
  KKTC'nin ekonomisinde en önemli yer alan turizm ve üniversite eğitimi için ciddi tanıtımlar başlanmalıdır.
Kuzey Kıbrıs ta   uygulama tercihi olarak kullanılan ''Baskılama sistemi ''diye adlandırılan belirli tedbir ve yasaklar sonucu kontrol altına alının  Koronavirüs salgını şu anki rakamlara göre bir ülke olarak oldukça başarılı bir tablo göterdiği   KORONASIZ KKTC  'nin turizm ve üniversite öğretimi için en uygun ülkelerden biri olduğu doğası,tarihi,denizi,kumu ,yaşamı dile getirilerek bunun propagandasına geçilmek için hatır gönül sistemiyle değil ciddi profosyenel ekiplerle bu işin startını vermek gerekir.
Kuzey Kıbrıs ta sağlık sisteminde yeniliklerin devam ettiği her türlü hastalığın tedavisinde tıbbi imkanların ve uygulamanın uluslararası seviyede olduğu ön plana çıkarılmalıdır( bu konu çok önemli Türkiye'de Turizmin başkenti Antalya'da yıllardır hep ön plandadır)
Bu yeni bakış açısı ve tanıtım KKTC turizmine ve eğitimine büyük katkı sağlayacaktır.
KKTC'de vakaların çok şükürki giderek sıfırlandığı bir dönemde REHAVETE KAPILMADAN İKİNCİ BİR DALGAYA YAKALANMADAN  aklı başında ayakları yere sağlam basan kararlarla şimdi hazırlıklara başlamak gerekir.
Hükümet yetkilileri kavgasız,suçlamasız, temkinli, rehavete kapılmadan ,şeffaf, kamuoyu ile tek ağızdan açıklanacak ne söylediği anlaşılan, dinlenebilen kişilerce yapılacak açıklamalarla 
KKTC  KORONASIZ GÜNLERE YELKEN AÇMALIDIR.......

[email protected]