“Karpaz Özel Çevre Koruma Bölgesi’ndeki kaçak yapılar, katı atık sorunu, Gazimağusa Limanı’ndaki dökme yüklerin yarattığı kirlilik ve taş ocakları” sorunlarına kısa vadede çözüm bulunması için Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı’nı göreve çağıran Platform, geçen yıl 26 Mayıs’ta ilgili bakanlık, daireler ve polis işbirliğiyle mühürlenen kaçak yapıların 30 Nisan 2014’e kadar kaldırılması taahhüdünü hatırlattı.

BESİM: “TURİZM SEZONU BAŞLAMADAN KAÇAK YAPILARA ÖNLEM ALINMALI”

Kuzey Kıbrıs Çevre Platformu, Tabipler Birliği’nde basın toplantısı düzenledi. Platformu oluşturan örgütlerden Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Başkanı Dr. Filiz Besim, yıllardır çözülmeyen sorunlara dikkat çekti ve çevre sorunlarını gündeme getirerek, siyasi iradeye baskı yapılmasını sağlayacaklarını söyledi.

Karpaz bölgesinde kaçak yapıların var olduğunu ve turizm sezonunun başlamasından önce gerekli önlemlerin alınması gerektiğini dile getiren Besim, sorunların çözülmemesi halinde gerekli adımların atılacağını belirtti.

ORTAK BİLDİRİ... “TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ”

Basın toplantısında daha sonra “Karpaz Milli Parkı’nı Koruyalım İnisiyatifi”nden Umut Akçıl ortak bildiriyi okudu.

Bildiride, Çevre Platformu’nun, 24 Eylül 2013’te Çevre Bakanı’yla yaptığı görüşmede bir dosya halinde çevre sorunlarının paylaşıldığı, bu dosyada gerek Hükümet programında yer alan taahhütlerin, gerekse mevcut ve ileride karşılaşılabilecek çevre sorunlarının takipçisi olunacağının bildirildiği kaydedildi.

Gelinen noktada, Çevre Bakanlığı’nın kadro, bina, bütçe sıkıntısı, ilgili dairelere atamaların uzun zaman alması gibi pek çok sorunu aştığının düşünüldüğü belirtilen bildiride, Çevre Bakanı, müsteşarı, müdürleri ve diğer daire müdürleri ile iletişim kopukluğu yaşandığı ifade edildi.

“KISA VADEDE” ÇÖZÜLMESİ BEKLENEN SORUNLAR

Bildiride, kronikleşen ve Çevre Bakanlığı’nın kısa vadede çözümlemesi istenen sorunlar şöyle sıralandı:

“Karpaz Özel Çevre Koruma Bölgeleri içinde bulunan ve sayıları artmaya devam eden kaçak yapılar; katı atık sorunları; çöplerin kara lastiklerle yakılarak imha edilmeye çalışılması; çöp yığınlarının artması ve hava kirliliğinin toplum sağlığını tehdit eder boyutta artması; Gazimağusa Limanı’nda devam eden dökme yüklerin yarattığı kirlilik ve çalışanların sağlığına yönelik tehdidin sürmesi; her geçen gün bir yenisi eklenen veya kapatılanların tekrar açılması planlanan taş ocağı sorunları.”

“KAÇAK YAPILAR ÇEVREYE ZARAR VERİYOR”

Çevre Bakanlığı’nın, halen yok edilmekte olan Karpaz Özel Çevre Koruma Bölgesi’nin yapısını, mevcut yasalara dayandırarak hızlı ve sürdürülebilir adımlarla korumaya gayret edeceğine aksine, kaçak yapılar sorununun hızla büyümesine seyirci kaldığı iddia edilen bildiride, gelinen noktada bugün artık bölge içindeki kaçak yapıların çevreye verdiği zararların hat safhaya ulaştığı kaydedildi.

Bildiride, geçen yıl, Turizm Çevre ve Kültür Bakanlığı, Eski Eserler ve Müzeler Dairesi, Çevre Koruma Dairesi ve Polis işbirliğiyle mühürlenen kaçak yapıların yine 2013 hükümetinin İçişleri ve Yerel Yönetimler Bakanı, Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı ile Turizm Çevre ve Kültür Bakanı tarafından 26 Mayıs 2013’te imzalanan protokolle 2013 turizm sezonu sonundan başlayarak 30 Nisan 2014’e kadar kaldırılması taahhüdünün verildiği belirtildi.

“BAKANLIK MEVCUT YASALARI DAHİ GÖRMEZDEN GELİYOR”

Çevre Platformu bildirisinde, “Çevre Bakanlığı’nın Karpaz Özel Çevre Koruma Bölgesi’nin her geçen saat geri dönüşü olmayan zararlara uğradığını gördüğü ve bildiği halde kaçak yapılar sorununa çözüm getirme adına bir adım atmamasının hayretle izlendiği” belirtilen bildiride, Bakanlığın mevcut çevre yasalarını dahi görmezden gelen bir durumda olduğunu görmenin tüm çevreci kesimleri ve bölge halkını tedirgin ettiği kaydedildi.

“KARAR YASALAR KATINDA GEREKLİ”

Bildiride ayrıca, Devletin üç Bakanı’nın altına imza koyduğu ve ilgili maddesinde son tarih olan 30 Nisan 2014’de bu bölgedeki yapıların başka yere taşınması taahhüdü edilen, “sözde protokol” de göz önünde bulundurularak, sorunun ivedi bir şekilde çözülmesi için Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı ve diğer ilgili bakanlıkların aynı masaya oturmaları ve karar üretmelerinin yasalar katında bir gereklilik olduğu hatırlatıldı.