Lagendijk, Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin davetlisi olarak Gönyeli Belediyesi’nde yaptığı “Türkiye'nin AB'ye Katılım Süreci” konulu sunumda, 2014 yılından önce Kıbrıslı Türkler konusunda AB tarafından herhangi bir beklentisi olmadığını söyledi.
Joost Lagendijk, sunumunda, Türkiye’nin Avrupa Birliği katılım sürecinin 2014 yılının ikinci yarısından itibaren hareketleneceği beklentisinin nedenlerini ve neden ne Türkiye ne de AB’nin bu süreçten yakın gelecekte vazgeçme niyetinde olmadığını anlattı.
Türkiye’nin AB üyelik sürecindeki durağanlığın esas sorumlusunun Türkiye olmadığını, çünkü üyelik müzakerelerindeki 35 fasıldan yarısının ya AB, ya Fransa, ya da Kıbrıs Rum Kesimi tarafından açılmasına izin verilmediğini anlatan Lagendijk, ancak Türkiye’nin de AB’ye girmesi için siyasi alanda yapması gereken değişikliklerde pek istekli görülmediğini söyledi.
Önceleri koşulları yerine getiren ülkelerin AB’a hemen alındığını ancak Türkiye için bu uygulamanın geçerli olmadığını kaydeden Lagendijk, “Türkiye mükafatlandırılıp mükafatlandırılmayacağı kesin olmadığından neden bu reform sürecini uygulasın…” diye sordu.
Joost Lagendijk, Türkiye’nin AB üyeliğine karşı kesin tavır koyan Almanya Devlet Başkanı Angelica Merkel’in seçimlerde Türkiye’nin üyeliğine daha sıcak bakan partilerle koalisyon kurmasının beklenmesi, yine Türkiye’nin üyeliğine karşı olan Sarkozi’nin yerine Fransa Cumhurbaşkanlığına Türkiye’nin üyeliği konusunda muhalif olmayan François Hollande’nin seçilmesi ve AB Dönem Başkanlığını Kıbrıs Rum Kesiminden devralacak olan İrlanda’nın Türkiye’nin üyeliğine sıcak bakmasından dolayı Türkiye’nin AB müzakerelerinin 2014 yılının ikinci yarısında harekelenme beklentisini arttırdığını söyledi.
Cumhurbaşkanı 2013’te Türkiye’yi ziyaret edecek olan Fransa’nın yeni dönemde bazı fasılların önündeki engelleri kaldırabileceğini kaydeden Lagendijk, Almanya’daki seçimlerden dolayı da Berlin’de bazı şeylerin Türkiye lehine değişmesinin beklediğini anlattı.
AB’nin dünya’da söz sahibi olmak isterse Türkiye gibi güçlü bir ülkeyi dışlayamayacağını belirten Lagendijk, diğer taraftan da yüksek teknolojiye olan ihtiyacın ancak AB’den karşılanabileceğini ve Ortadoğu’da sözünün daha geçerli olması için Türkiye’nin de AB üyeliğini tersleyemeyeceğini savundu.
Türkiye’de yeni dönemde Başbakan’ın Abdullah Gül olmasını beklediğini kaydeden Joost Lagendijk, Gül’ün AB üyeliği konusunda çok daha samimi göründüğünü söyledi.
AB’nin 2020’de tek para birimini kullanan çekirdek bir kesim ile tek para birimini kullanmak istemeyen imtiyazlı ortaklar olmak üzere ikiye bölünmesini beklediğini söyleyen Joost Lagendijk, bunun Türkiye için de iyi haber anlamına geldiğini söyledi.
KIBRIS
Türkiye’nin AB müzakerelerinin hareketlenmesi ile birlikte Kıbrıs müzakerelerinde de beklenti artacağını ifade eden Lagendijk, “2014’ün ikinci yarsında Türkiye ve AB, müzakerelerin devamı konusunda karar vermek zorunda kalacak. Benim beklentim her iki taraf da devam edelim diyecek. Bunun Kıbrıs üzerinde de büyük etkisi olacak. Kıbrıs tarihine bakacak olursak; eğer AB’den bir baskı olursa bir şeyler olur. Eğer baskı olmazsa hiç bir şey olmaz” dedi.
Türkiye’nin AB üyeliğine ilgisinin azalmasıyla son birkaç yılda Kıbrıs konusunda bir ilerleme kaydedilemediğini anlatan Joost Lagendijk, “Avrupa Birliği açısından ise, altı büyük üye ülke; Almanya, Fransa, Birleşik Krallık, İtalya, İspanya ve Polonya Kıbrıs’a ‘siz de ciddi olun, mevcut durum bizim işimize gelmez’ derse bence o zaman hareketlenme olur” dedi.
AB’nin çözüm planının referanduma sunulduğu 2004 yılında Kıbrıslı Türklere verdiği sözleri tutmamasının büyük bir hata olduğunu ifade eden Lagendijk, ancak bunun Kıbrıslı Türkler üzerindeki yaptırımların kaldırılması yönünde verilecek mücadele için iyi bir başlangıç noktası olmadığını savundu. Lagendijk, “Bence yeni politikaların belirlenmesinde iyi bir başlangıç noktası değil. Geçmişte haklı olabilirsiniz ama önemli olan geleceği görebilmektir” dedi.
Tarihin detaylarına girerek karşılıklı suçlamaların bir getirisi olmayacağını söyleyen Lagendijk, sorunu çözmek için iyi politikalara ihtiyaç duyulduğunu söyledi.
Kıbrıslı Türklere uygulanan izolasyonlar hakkında erken bir zamanda bir şeyler yapılması gerektiğini ancak 2014’te önce bir şeyler olmasını beklemediğini kaydeden Lagendijk, özellikle Kıbrıslı Rumların Kıbrıs konusu ile ilgili düşüncelerini değiştirme konusunda “Avrupa Birliğinden çok fazla medet umulmaması” gerektiğini söyledi.