Belek'teki Gloria Golf Resorts Otel'de düzenlenen “Düdüğümüz Avrupa’da da Ötüyor” konulu panele Merkez Hakem Kurulu Başkanı Zekeriya Alp, FIFA Hakemleri Cüneyt Çakır, Fırat Aydınus, Bülent Yıldırım ve Mete Kalkavan katıldı. Türk hakemliğinin konuşulduğu panelde yaşanan sorunlar, hakemliğin geleceği ve hakemlerin istekleri dikkat çeken konuşmalar oldu.
“HAKEMLERİMİZLE GURUR DUYUYORUM”
Panelde ilk konuşan MHK Başkanı Zekeriya Alp, böyle bir programda bulunmaktan dolayı mutlu olduğunu ifade ederek, “Hakemlerimizle gurur duyuyorum. Yurtdışındaki maçlarda gösterdikleri performanstan dolayı da kendilerine teşekkür ederim. Hani derler ya ateşten gömlek gerçekten de benim görevim ateşten gömlekmiş. Günün 24 saati bu işin içerisindesiniz. Cuma, Cumartesi, Pazar ve Pazartesi günleri her gün maç var. Bu maçları izlemek zorundasınız. Evinizde bir decoder varsa bunu 3'e çıkartıp kayıt yapıyorsunuz. Eğer bunları yapmazsanız o zaman bu görevi üstlenmeyin. Arkadaşlarımızla güzel işler yaptık. Geçmişe bakıyorum birde bugüne bakıyor çok güzel gelişmeler olduğunu düşünüyorum” dedi.
“BİZİM FİNALLERE YARI FİNALLERE ALIŞMAMIZ GEREKİYOR”
FIFA Hakemi Cüneyt Çakır, 2013 yılının FIFA listelerinin tekrar düzenlendiğini hatırlatarak, “Bu yıl bu listeden çıkan Yunus Yıldırım ve Tolga Özkalfa'yı tebrik ve teşekkür ediyorum. Tolga'nın önünde uzun yıllar var o kokartı yeniden elde edecektir. Bu listeye yeni giren Mete Kalkavan'ı ve Barış arkadaşımı kutluyorum. Şunu söylemek istiyorum. Gerçekten çok uzun ve zor bir yol. Bu listeye yeni giren bu arkadaşlarımız birçok Avrupalı meslektaşlarından 1-0 geri başlayacaklar. Barış ve Mete arkadaşlarımız 1. kategoriden başlıyoruz. Almanlar ise 2. kategoriden başlıyorlar yeni kokart almalarına rağmen. Gerçekten uzun bir yol her gün dünya değişiyor. Bakın 40 yıl sonra bunları seminerde bunları sadece anı olarak konuşmak istemiyorsak daha çok çalışmamız lazım. Bir İspanyol gencinin çektiği kura ile dünya şampiyonasına gitmişiz sonra 2002 yılında gitmişiz. Ben bugüne kadar 5 tane yarı final 1 tane final müsabakası yönettim. Bizim finallere yarı finallere alışmamız gerekiyor. 1970’li yıllarda Doğan Babacan daha sonra Ahmet Çakar'ın yönettiği maçlarda büyük başarılar göstermiş sonra Türk hakemliği olarak durgun bir döneme girmiştik. Tek beklentilerimiz bizi desteklemeniz” diye konuştu.
4 yıl önce Ukrayna’da Bahattin Duran ile yaşadığı bir anıyı anlatan Cüneyt Çakır, “4 yıl önce Ukrayna'da Şampiyonlar Ligi ön eleme müsabakasında yönlendirildim. Şuandaki Olimpiyat stadı değil Dinamo Kiev stadındayız. İsterseniz biraz şehir turu yapalım dedi. Bizi arabaya bindirdi 1 dakika geçmeden durduk size bir yer göstermek istediğini söyledi. Büyük bir alan yeni bir inşaat başlayacak. Polonya ve Ukrayna şampiyona düzenleyecek çok büyük bir stat yapacağız dedi. Yardımcı hakemlerinden bir tanesi Bahattin Duran'dı. Bahattin şuraya iyi bak ne görüyorsun. Buraya iyi bak seninle buraya geleceğiz. Sadece bana bunu söyle varmısın yokmusun? Biz hedefleri koyduk ve başardık” şeklinde konuştu.
“MESLEĞİMİZE PROFESYONELCE YAKLAŞMAK ZORUNDAYIZ”
FIFA Hakemi Fırat Aydınus, paneldeki şu ifadeleri kullandı:
“Ben Cüneyt arkadaşımızın Cüneyt ve Tolga için söylediklerine katılıyorum. Hüseyin, Barış ve Halis'i de katarak bu panele konu olan katkılarını söylemek istiyorum. Hakemliğin belirli sürecini çeşitli kademelerinde yaşıyoruz ve yaşamak zorunda kalıyoruz. Mesleğimize profesyonelce yaklaşmak zorundayız. Bir şekilde mental anlamda koparmak zorunda kalıyorsunuz. Hakemliğin zor kısmı bu olsa gerek. Nasıl ki sizi etkileyen sizi zor durumda bırakan dış etkenler oluyorsa da moralinizi yüksek tutan nedenler onlar oluyor. Ben bu süreçte ailem ve sevdiğim insanlarla moralimi yüksek tuttuğuma inanıyorum. Bu aşamada profesyonelce bakış açısı olarak kabul ettim.”
“UMARIM BAŞARILARIMIZ ARTARAK SÜRECEKTİR”
FIFA Hakemi Bülent Yıldırım, zaman zaman hayatlarında rol çakışmaları olabildiğini kaydederek, “Bunu profesyonelce atlatmanız gerekiyor. Plandan ve stratejiden bahsetmek istiyorum. Cüneyt Çakır Avrupa'da en seçkin hakemlerinden bu uluslararası bir başarı bununla gurur duyuyorum. Fırat Aydınus kardeşimiz Şampiyonlar Ligi’nde mücadele ediyor. Hüseyin Göçek 8 tane uluslararası müsabaka yönetti. Bunu futbol kamuoyu ile paylaşmak istiyoruz. Şenes Erzik ismini açmak istiyorum. Kendisi uluslararası ilişkiler anlamında çok üst düzey bir insan ve Avrupa'da futbolun patronlarının saygı duyduğu bir insan. Umarım başarılarımız artarak sürecektir” ifadelerini kullandı.
“HAKEMLİK PRENSİP GEREKTİRİYOR”
FIFA Hakemi Mete Kalkavan ise böyle bir seminere ilk kez katıldığını aktararak şunları söyledi:
“Abilerim bazı arkadaşlarıma teşekkür ettiler. Bende buradan her ne kadar bireysel spor olmasından yardımcı, dördüncü hakem ve ailelerimize teşekkür ediyorum. Hakemlik prensip gerektiriyor. Hakemlik gönül işi yetenekleriniz marifetleriniz sayesinde sizi bir yerlere getiriyor. Antrenman programlarımız bize haftalık olarak geliyor. Bizde hayatımızı buna göre düzenliyoruz. Ben kendi işimi yaptığım için antrenman programını kendime göre düzenleyebiliyorum. Ticareti belli bir yere kadar yapıp çok sevdiğim hakemliğin içinde olmak istiyorum. Evliliği bu sene yaptınız diye sordunuz ailenizden fedakarlık yapıp belli bir karara imza atıyorsunuz. Bende böyle evlenmeye karar verdim.”
Konuşmaların ardından soru-cevap kısmına geçildi. İletişimde yaşanan sıkıntıyla ilgili bir soru üzerine Cüneyt Çakır, “İletişim konusunda çok büyük ilerlemeler kaydettiğimizi düşünüyorum. Yeterlimi hayır değil. Bizler UEFA, FİFA seminerlerine katılıyoruz. Verdiğimiz kararlar tartışılıyor. Kamuoyunun bilgi eksikliği olduğunu düşünüyorum. Burada iletişimde bir eksiklik var. Bizlerin bunlarla paylaşmamız gerekiyor. Birebir sohbetlerde bunu gerçekleştirebiliyoruz. MHK yoluyla olabilir. Biz başkanımızı çok geç bulduk. Kolay kolay bırakmaya niyetimiz yok. Kendisi çok iyi yönetici ileri görüşlü bir insan. Onun liderliğinde bu eksikliğimizi gidereceğiz. Biz hepimiz bir aileyiz. Biz kendimizi soyutlayamayız. Biz bir bütün olmalıyız. Kişisel başarılarla Türk futbolu bir yere gelemez” cevabını verdi.
Bir gazetecinin “Teknik olaylar futbolun saf halini bozar mı?” şeklindeki sorusuna Çakır, “Kıtalararası kulüpler şampiyonasında FIFA'nın ilk defa denediği topun çizgiyi geçip geçmediğini belirleyen çipli top ve Yokohama da şahin gözü dediğimiz çizgi kamerası uygulaması yapıldı. Bizlerin hakemler olarak yorum yapma şansımız yoktur. Bizler hakemiz yöneticilerimiz ne isterse sahaya çıkar onu uygularız” yorumunda bulundu.
Bir basın mensubunun “3 Temmuz sürecinde futbol ailesinin içinden herkes vardı, bir tek istisna vardı hakemler yoktu. O maçların tamamını hakemler yönetti. Acaba böyle şaibeli maç yönettiğini hisseden düşünen var mı içinizde?” yönündeki soruya MHK Başkanı Zekeriya Alp şu cevabı verdi:
“Böyle bir durum söz konusu olsa zaten raporlarında olacaktır. TFF'ye yansıyacaktır. Böyle bir durum olmadığını zannediyorum inşallah bundan sonra da olmaz.”
“KULÜPLERLE İLGİLİ BİZE MAÇLARDAN ÖNCE YADA SONRA BİZE YANSIYAN HİÇBİR ŞEY OLMAMIŞTIR”
MHK Başkanı Zekeriya Alp, “Halis Özkahya ile ilgili ne söyleyeceksiniz, size bu konuda baskı yapıldı mı?” şeklindeki soruyu, “Disiplin kurulunda verilmiş bir karar var. Yarında Tahkimin verileceği bir karar bunlarla ilgili bir şey söylememiz yanlış olur. Kulüplerle ilgili bize maçlardan önce yada sonra bize yansıyan hiçbir şey olmamıştır. Büyük küçük ayırmadan karar vermek için çalışıyoruz” şeklinde cevapladı.
“VOLKAN BAYARSLAN KONUSUNDA BİZİM DE HATAMIZ VAR”
Zekeriya Alp, “Volkan Bayarslan'ın ataması konusunda hata kimde? Konu abartılıp anlamsız yere kötü olarak mı değerlendirildi?” yönündeki soru şöyle cevapladı:
“Hakemlerin çalıştığı yerleri maçlardan önce bize bildirmek zorunda. Bize mesajı iletmesi gerekmiyordu. Kabahat tabi ki kendisinin değil. Tamamıyla bizimde hatamız vardı. Bizimde bilmemiz gerekiyordu. Kendisi hakkında iş bilgisi kısmında izcilik kampında görevli yazıyordu. Belediyede çalıştığı yazmıyordu.”
PROFESYONEL HAKEMLİK KONUSU
Bir gazetecinin “Profesyonel hakemlik konusunda ne düşünüyorsunuz?” sorusuna Alp, “TFF ile bu konuları konuştuk. Ama hakemlerimiz kendilerine ait işleri var yada bir yerlerde çalışıyorlar. Bundan dolayı yüzde yüz profesyonelliği gerçekleştiremiyoruz. Yarım profesyonellik gibi bir düşüncemiz var. FİFA hakemleri ile ilgili böyle bir çalışmamız var” ifadelerini kullandı.
Aynı soruya Cüneyt Çakır ise, “Dünya hakemliği profesyonelliğe doğru yöneliyor. İnşallah bizde bu düzene geçeceğiz. Bunun kaçarı yok. FIFA Başkanı Sepp Blatter'in bununla ilgili açıklamaları var. 10snliğine şunu düşünmenizi istiyorum. Bir futbolcu bir derbi maçında saatini kurup mesaiye gittiğini düşünün” dedi.
“Sahada aldatmaya yönelik futbolcuların son dönemlerde hareketleri olduğunu görüyorum. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz böyle bir şey var mı?” şeklindeki soruyu Zekeriya Alp, “Yurtdışındaki maçlarda futbolcularımız ve kenar yönetimi o kadar sessiz ve güzel bir maç seyrediyorlar ama Türkiye'deki maçlarda tamamen tersini yapıyorlar. Futbolcularımıza bu konuda daha dikkatli davranmaları konusunda anlatmamız gerekiyor. Maalesef Türkiye'de futbolcularımız bize ayak uyduruyorlar. Öncelikli olarak futbolcu kardeşlerimizi iyi yetiştirmeliyiz. Bazı teknik adamlarımızda yanlış yönlendiriyorlar” diye cevapladı.
“6 HAKEM UYGULAMASI 2013-2014 SEZONUNDA BAŞLAYACAK”
“UEFA kararına göre maçlar 6 hakemle yönetiliyor. Türkiye'de bu uygulama başlayacaktı. Bu uygulama ile Türk futbolu ne kazanacaktır?” sorusuna Zekeriya Alp, “TFF'nin en son yapılan toplantı ile bu uygulama 2013-2014 sezonunda başlayacak. Hakemlerimize büyük katkı sağlayacaktır. Özellikle de dikkat ederseniz saha içindeki futbolcuların birbirleri ile güreşir gibi hal ve tavır almalarının önüne geçecektir. Bence sonuç olarak önümüzdeki yıl başlayacağımız 5 ve 6 ile ilgili olumlu sonuçlar alacağımızı düşünüyoruz” yanıtını verdi.