İşte Mehmet Kesim’in duygu ve düşüncelerinin ve anılarının yer aldığı köşe yazısı:
Anılarım Ve SABAH Gazetesindeki Efsane Ekibimiz…
Klavyenin tuşlarına parmaklarımı vurmaya başlarken bir an aklıma eski daktilom geldi.
Her vuruştaki çat çat diye seslerini belli ki çok özlemişim.
Ona cırt cırt diye kâğıt takışımı, çat çat diye her vuruştaki sesini satır bitince bir alta geçerken ki haraketlimi düşünürken yıllar öncesine gittim.
3 Ekim 1992 yılında Antalya’nın ilk bölgesel Radyo ve Televizyonu 07’yi kurmadan önceki yıllara,
87’li, 88’li, 89’lu 90’lı yıllar SABAH gazetesinin Antalya bölge temsilciliğini yaptığım dönem.
Nasıl çalışırdık,
Nasıl bir heyecan içerisindeydik,
Gecemiz, gündüzümüz haberle yatardık haberle kalkardık,
Allah Allah neydi o günler, EFSANE BİR EKİP…
Cep telefonu henüz yok,
Çağrı cihazı daha çıkmamış,
Bilgisayar var ama şu anki teknolojinin yüzde birine sahip değil,
Çekilen resimleri, yapılan haberleri uçak kargo ile İstanbul’a gönderiyoruz,
Çok önemli haberlerde, olaylarda veya hafta sonu oynanan maçlarda çekilen resimleri Anadolu Ajansının tele foto dediğimiz aleti ile ulaştırıyoruz.
Ulaştırıyor derken zannetmeyin ki attım karşı taraf aldı.
Yok, öyle bir şey,
Önce resim eski merdaneli çamaşır makinesi gibi bir aletin merdanelerin arasına konulacak.
Karşı taraf alıcı tarafından sinyal verilecek,
Kaç renkse sarı diyeceğiz bir beş dakika sarı tın tın sesleriyle yavaş yavaş merdaneden geçerek karşıya ulaşacak.
Sonra her renk için aynı ayrı bir işlem tekrar edilecek ve renkli bir resim ortalama 20, 25 dakika da karşı tarafta İstanbul’da olacak.
Sinyal kuvveti az telefon hatlarında problem varsa yandın,
Tekrar et dur tın tın tın…
Gece uyurken kulaklarında hala tın tın sesleri duyarsın.
O yıllarda sabah gazetesi milyon satıyor. EFSANE BİR EKİP VAR.
Sadece Burdur, Isparta, Afyon ve Antalya’da 50,000’in üzerinde tiraj var.
Daha Antalya’da SABAH’ın tesisi falan yok,
İsmet paşa caddesindeki ofisteyiz,
EKİP SAĞLAM
Yanımda Teslime Tosun, Adnan Ay, rahmetli Ceyhan Gezer reklamda Aygül Soydan, Sevim Arıkaya,Derya Güzelbakan ve Belkıs İnce fırtına gibiyiz.
Ben zaten altımda araba, elimde rahmetli babamın hacdan getirdiği son model fotoğraf makinesi belimde polis frekansını alan her dakika dinlediğimiz telsiz alıcısı o haber senin bu haber benim.
Her hafta üçüncü sayfada en az dört, beş Antalya haberi, arka kapakta bir, iki haber ve mutlaka birinci sayfadan giren çok özel haberlerimiz yer alıyor. Hem de Türkiye bakısında
SABAH gazetesinde bir aile sıcaklığı, kardeşlik, birlik, beraberlik var.
Mehmet Kesim'ın Köşe yazısının devamını okumak için tıklayın..
.