Motorun ısınması gerekmiyor

Hava soğuk olduğunda araç sahipleri yola çıkmadan önce motoru birkaç dakika ısıtmak gerektiğine inanır. Fakat modern motorlar anahtar çevrilir çevrilmez yol gitmeye hazırdır. Aracın içini ısıtma gibi bir amacınız yoksa motorun ısınmasını beklemeniz gerekmez.
Eski araçlarda karbüratörlü motorlar kullanılırdı. Bunların ısıtılması gerekiyordu. Fakat 1980’lerde otomobil üreticileri karbüratörden yakıt enjeksiyon sistemine geçiş yaptı. Son dönemlerde ise yakıtı doğrudan silindirlere püskürten direkt enjeksiyon yöntemi kullanılıyor.

Yakıtı ısıtma gibi bir yola başvurmak da gereksiz. Benzinin ılıkken daha iyi aktığı doğru olmakla birlikte, araç harekete geçtikten kısa bir süre sonra yakıt optimum ısıya ulaşacaktır. Sadece ilk kalkışta aşırı hız yapmamaya dikkat etmek gerekir.

Yakıt türü

Yüksek performanslı araçların motoru için gerekebilir ama daha yüksek kalite benzinin düşük oktanlılara kıyasla daha iyi olduğu, motoru temiz tuttuğu, daha çok yol gittiği, aracı güçlü kıldığı doğru değildir.

Gelişmiş ülkelerde kullanılan çoğu yakıt türü zaten motoru temiz tutacak gerekli katkı maddelerini ve deterjanları içerir.

Lastiklerin diş derinliği

Lastik dişlerinin derinliğinin en az 1,6 mm olması gerekir. Peki lastiğiniz ne kadar eski olsa da diş derinliği gerekli seviyede ise kullanmaya devam etmeli misiniz?
Lastiklerin 5-6 yılda bir değiştirilmesi gerekir. Kauçuğun ömrü o kadardır. Diş derinliği iyi olsa da bu süre sonunda kauçuk parçalanmaya başlayabilir. ABD’de trafikten sorumlu kurum, birçok lastik üreticisinin önerdiği 6-10 yıl süreyi tavsiye ediyor. Yedek lastiklerin de bu süre sonunda değiştirilmesi öneriliyor.

Araç kayarsa

Araç tekerlerinin ıslak zeminde yoldan kesilmesi durumunda kontrolü ele geçirmek için ne yapmak gerekir?

Aracın suda ya da buzda kayması halinde frenlere sert basılmaması, kısa vuruşlarla dokunulması gerektiği belirtiliyor. Frene sert basmak aracı yoldan çıkarabilir.
Araçtaki ABS fren sistemi frene pompalamayı otomatik olarak, insan ayağından daha hızlı ve daha etkili bir biçimde yapar. 15-20 yıldır üretilen araçlar bu sistemle donatılmış durumda. Aracın kayması halinde direksiyon hakimiyetini koruyarak frene hafifçe basmak en doğru çözümdür.

Eski alışkanlıklardan kurtulmak zordur. Fakat her yeni teknolojik ilerleme, bir önceki dönem doğru olan bir yöntemi kullanım dışı kılabiliyor.