Güner, "8'inci Cumhurbaşkanı merhum Turgut Özal'ın Başyaveri" imzasıyla yaptığı yazılı açıklamada, "bugün günlük bir gazetede yer alan bir haberde ve piyasaya bugün çıkan haftalık bir dergide yer alan bir söyleşide, 8. Cumhurbaşkanı merhum Turgut Özal'ın vefatıyla ilgili isminin de geçtiği bazı iddialara yer verildiğini" belirtti.
Güner, açıklamasında şunları kaydetti: "Vefat olayının meydana geldiği 17 Nisan 1993 günü, 8'inci Cumhurbaşkanı merhum Turgut Özal'ın ambulansla Hacettepe Üniversitesi Hastanesine götürülmesi dışında vefat ile ilgili ortaya atılan iddialarla ilgili özel bir bilgiye sahip değilim. Söz konusu haberde ve söyleşide de yer verilen bazı hususlarla ilgili gerçekler şu şekildedir:
a) Halen de geçerli olan Köşk mevzuatı gereği, Sayın Cumhurbaşkanı'nın sağlık hizmetiyle ilgili sorumluluk Başyaver'de değil, Genel Sekreterlik İdari Yardımcılığı'ndadır.
b) Olay olduğunda 8'inci Cumhurbaşkanı, Köşk'ün envanterindeki ambulans ve korumalar eşliğinde hastaneye götürülmüştür.
c) Cumhurbaşkanı, doğrudan Hacettepe Üniversitesi Hastanesinin acil kısmına götürülmüştür. Dolayısıyla önce GATA'ya götürülerek zaman kaybedildiği iddiaları gerçeği yansıtmamaktadır.
ç) Olayın ilk anında 8'inci Cumhurbaşkanı'nın yanında eşi hanımefendi, daha sonrasında da önce hizmetliler ve korumalar, bilahare nöbetçi yaver gelmiştir. Başyaver olay yerine geldiğinde ise Cumhurbaşkanı'nın yanında en az altı kişi bulunmaktaydı."
O gün yaşananlara şahit olan ve olayın görgü tanığı durumundaki birçok görevlinin bugün hayatta olduğuna dikkat çekilen açıklamada, "Soruşturmayı yürüten ilgili ve yetkili makamların daveti halinde hepimizin adalete yardımcı olacağına şüphe bulunmamaktadır" denildi.