Katolik aleminin ruhani lideri Papa Franciscus'un bugün başlayacak Türkiye ziyareti 30 Kasım'a sürecek. Ziyaretin ilk ayağı Ankara olacak. Papa Franciscus'u taşıyan özel uçağın, saat 13.00'te Esenboğa Havalimanı'na inmesi bekleniyor.
İlk ziyaretini Anıtkabir'e gerçekleştirecek olan Papa Franciscus, daha sonra Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşecek. Aynı zamanda Vatikan Devlet Başkanı olan Papa Franciscus'un burada bir konuşma yapması bekleniyor.
Franciscus, daha sonra Başbakan Ahmet Davutoğlu ile bir araya gelecek. Diyanet İşleri Başkanlığı'nı da ziyaret ederek Başkan Mehmet Görmez ile görüşecek olan Papa Franciscus, burada da ortak basın toplantısı düzenleyecek.
Cumartesi ve Pazar İstanbul'da
Papa, Başkent'teki temaslarının tamamladıktan sonra 29 Kasım Cumartesi günü sabah saatlerinde İstanbul'a gidecek. İstanbul'da Aya Sofya Müzesi ve Sultanahmet Camii'ni gezecek olan Papa Franciscus, Şişli'deki Saint Esprit (Kutsal Ruh) Katolik Kilisesi'ndeki ayine katılacak.
Franciscus, aynı gün Fener Rum Patrikhanesi'ni ziyaret edecek ve Patrik Bartholomeos ile özel bir görüşme yapacak. Papa ve Patrik Bartholomeos, daha sonra Aya Yorgi Patrikhane Kilisesi'nde dua edecek.
Papa, ziyaretinin son günü 30 Kasım'da, Fener Rum Patrikhanesi'ne gidecek ve Bartholomeos ile ortak bir deklarasyona imza atacak, birlikte öğle yemeği yiyecek. İstanbul'daki temaslarının ardından Papa Franciscus, Pazar akşam saatlerinde Türkiye'den ayrılacak.
Dinler arası diyalog çağrısı yapacak
Vatikan Devlet Sekreteri (Başbakan) Kardinal Pietro Parolin, Papa Franciscus’un Türkiye seyahatinde, dinler arası diyaloğun ana konulardan biri olduğunu söyledi.
Parolin, Ortadoğu'daki hassas durum ile Türkiye’de ve bölgedeki Hristiyanların durumunun ele alınacak diğer konu başlıkları olduğunu ifade etti.
Papaların ziyaretlerinde ilk adreslerden biri Türkiye Katolik aleminin ruhani lideri ve Vatikan Devlet Başkanı olan papaların seyahat takvimlerinde Türkiye ilk yıllarda gidilen ülkeler arasında yer alıyor.
Her seçilen papanın görev döneminin ilk yıllarında gelenek halini aldığı üzere Türkiye’yi ziyaret etmesinde öne çıkan iki büyük etken söz konusu.
Bunlardan ilki Türkiye’nin Katolik Kilisesi’nin 1054’teki karşılıklı aforozdan sonra "düşman kardeş" olarak gördüğü Ortodoks Kilisesi'nin temel yapı taşlarından Fener Rum Patrikhanesi’ne ev sahipliği yapması ve son 50 yılda papa ve patrikler arasında, özellikle de son bir yılda Papa Franciscus ile Patrik Bartholomeos arasındaki yakınlaşma.
İkincisi ise Türkiye’nin jeostratejik ve jeopolitik konumunun papaların özellikle dinler arası diyalog ve Ortadoğu'ya mesaj vermesi bakımından en uygun ülke olması.
Bu etkenler papaların görevdeki ilk yıllarında neden Müslüman nüfusun en yoğun olduğu ülkelerden biri olan Türkiye’ye programlarında ilk sıralarda yer verdiğini ortaya koyuyor.
"Bu ziyaretler âdet oldu"
Dünya genelinde yaklaşık 1,2 milyar inananı bulunan Katolik aleminin ruhani liderlerinin ilk ziyaretlerinden birini Türkiye’ye yapmasını Türkiye Katolik Ruhani Reisler Kurulu Basın Sözcüsü ve Kültür Ataşesi araştırmacı-yazar Rinaldo Marmara Anadolu Ajansı'na değerlendirdi.
Papaların Türkiye ziyaretleri konusunda uzman olan ve daha önce "Türkiye ile Vatikan Diplomatik İlişkilere Doğru" adlı kitabı derleyen Rinaldo Marmara, papaların seçildikten sonraki ilk yıllarında Türkiye’ye gelmelerinin "Bir alışkanlık haline geldiğini” söyledi. Vatikan kütüphanelerinde yaptığı araştırmalar ve kazandırdığı eserlerle ve iki ülke ilişkilerine yaptığı katkıyla tanınan Marmara, bunda Vatikan’ın doğu kiliselerine verdiği önemin etkili olduğunu belirtti.
Önceki papalardan 16. Benediktus, 2. Ioannes Paulus’un da kasım ayında Ortodoks Kilisesi’nin kurucusu Aziz Andrea yortularına katıldığını ancak Papa Franciscus’un bu ziyaretinin taşıdığı önemin başka olduğunu dile getiren Marmara, şöyle konuştu:
“Çünkü aynı zamanda bu sene Papa 6. Paulus ile Ekümenik Patrik Athenagoras’ın Kudüs’te buluşmasının 50. yılını kutluyoruz. O tarihte kiliselerarası bir diyalog başlamıştı ve bugünlere kadar gelindi. Bu yıl da 50. yıl kutlandığından ayrı bir önem ifade ediyor.”
Rinaldo Marmara, ziyaretin sadece Hristiyanlığın iki büyük mezhebi arasındaki ilişkiye dayanmadığını, aynı zamanda dinlerarası diyalog için de büyük önem taşıdığını vurgulayarak, “Resmi bir ziyaret ama dinlerarası diyalog için bir adımdır. Önemlidir. Tabii bugün Türkiye’nin bulunduğu bölgenin çevresinde hep savaşlar var. İnşallah bu ziyaret bölgeye barışı da getirir” ifadelerini kullandı.