Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, borç krizi ve Avrupa konusunda bu akşam Toulon kentinde yaptığı konuşmada, 5 Aralık pazartesi günü Paris'te Almanya Başbakanı Angela Merkel ile görüşeceğini ve görüşme sonrasında iki ülkenin "AB'nin yeniden organize edilmesi için" yürürlükteki AB antlaşmalarında değişiklik yapılması amacıyla önerilerde bulunacaklarını duyurdu. Sarkozy, iki ülkenin ortak önerilerinin 8-9 aralık tarihlerinde yapılacak AB liderler zirvesine taşınacağını söyledi. Sarkozy, Fransa ve Almanya'nın ortaklığın ötesinde "amaç birliği" yolunu seçtiklerini de sözlerine ekledi.
Sarkozy, "Birleşmiş bir Almanya ve Fransa tüm Avrupa'nın birliği ve gücüdür. Birliği bozulmuş bir Almanya ve Fransa ise birliği bozulmuş ve güçsüz kalmış bir Avrupa demektir" ifadelerini kullandı.
KARARLAR OY ÇOKLUĞUYLA ALINSIN
"Avrupa değişmezse krizle süpürülecek" ifadelerini kullanan Sarkozy, Euro bölgesinde kararların oy birliği yerine oy çoğunluğuyla alınmasını savundu. Sarkozy, "Avrupa daha az egemenlik değil, hareket kapasitesini artırdığı için daha fazla egemenliktir" ifadeleriyle de ülkede yükselişte olan AB karşıtlarına yanıt vermeye çalıştı.
Sarkozy, "Avrupa bir seçim değil gereksinimdir. Ancak kriz, zaaflarını ve çelişkilerini ortaya çıkarmıştır. Avrupa yeniden düşünülmeli, yeniden kurulmalıdır. Durum acildir. Dünya Avrupa'yı beklemeyecektir. Avrupa çabuk değişmezse tarih onsuz yazılacaktır. Fransa ve Almanya bu kanıdadır. Avrupa'nın daha fazla dayanışmaya ihtiyacı var ama daha fazla dayanışma daha fazla disiplin gerektiriyor" şeklinde konuştu.
SARKOZY KÜRESELLEŞMEYİ SUÇLADI
Yaşanmakta olan krizi "Fransa'nın kendi kaderinin kontrolünü kaybetme korkusu" olarak tanımlayan Sarkozy, "krizi inkar etmek her türlü gelecek perspektifini reddetmek olur" görüşünü savundu ve yaşanan krizin temelinde "1970'li yılların sonlarından itibaren yerleşen kuralsız küreselleşme"nin olduğunu söyledi.
Sarkozy'nin, konuşmasında Avrupa Merkez Bankası'nın "bağımsız olduğunu ve bağımsız kalacağını söylemesi, Fransız muhalefet partileri tarafından "Almanlara verilmiş taviz" olarak yorumlandı.