Prof. Dr. Ata Atun Yazdı : Avrupa Birliği Değişime Gebe
|
|
|
|
KKTC Cumhurbaşkanı Politik Danışmanı,Kıbrıs İlim Üniversitesi Dekanı Prof.Dr. Ata Atun gündeme dair özel köşe Yazısında :Avrupa Birliği Değişime Gebe başlığı ile gündemi değelendirdi |
|
|
|
5 Haziran 2024 Çarşamba - 16:35 |
|
|
|
|
|
|
|
KKTC Cumhurbaşkanı Politik Danışmanı,Kıbrıs İlim Üniversitesi Dekanı Prof.Dr. Ata Atunun ilgiyle okunacak gündeme dair özel köşe Yazısı
Avrupa Birliği Değişime Gebe
İngiltere’de ülke genelinde 4 Temmuz’da gerçekleştirilecek genel seçimleri mevcut
Muhafazakâr Parti;nin açık ara fark ile kaybedeceği şimdiden belli oldu gibi.
ABD’de de Kasım ayının ilk haftalarında Cumhurbaşkanı seçimleri yapılacak.
Avrupa Birliğinde ise seçimler bu hafta içinde, Perşembe sabahı başlayacak ve Pazar
akşamı bitecek. Gidişat, Avrupa Birliği’nin oluşum prensiplerine aykırı doğrultuda.
Şöyle biraz gerilere gidelim, sonra sadede geleceğim.
1945 yılında Almanya’nın yenilgisi, ABD’nin zaferi ile sonlanan İkinci Dünya
Savaşı’ndan sonra Avrupa kıtasının önde gelen İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya,
İspanya gibi ülkeleri kalkınabilmek ve eski günlere dönebilmek için ABD’nin siyasi/
ekonomik sömürgesi olmayı kurtuluş olarak görmüşlerdi.
ABD’nin baskısı ile sanayinin iki temel hammadde olan kömür ve çelik sektörünü
güçlendirmek için 1951 yılında Almanya, Fransa, İtalya, Belçika, Lüksemburg ve
Hollanda birleşerek Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu’nu (AKÇT) kurdu. ABD, AKÇT’yi
hem siyasi hem de ekonomik olarak sıkı sıkıya kontrolü altına aldı. Gerekli olan tüm
sermaye ABD’li şirketler tarafından sağlandı.
İkinci adım olarak ABD, kendi ihracat pazarını genişletmek, küresel ekonomiye ve
finans dünyasına hükmetmek için AKTÇ üyeleri ile İngiltere’ye adeta aba altından
sopa göstererek ellerindeki sömürgelerine bağımsızlık vermeye zorladı. Avrupa
ülkelerinin sömürgelerine bağımsızlık vermeleri 1967 yılına kadar sürdü. Fransa, sanki
de sömürgelerine bağımsızlık vermiş gibi kritik madenlere sahip sömürgelerini perde
arkasından yönetmeye günümüze kadar devam etti.
Başa dönersek, İngiltere’de bu hafta içinde başlayacak ve hafta sonuna kadar
sürecek olan seçimlerde Muhafazakarların iktidarı kaybedeceği, ana muhalefet partisi
olan İşçi Partisi'nin de seçimi kazanacağı kesin. Her ne kadar seçimlerin birinci ve
ikinci günü resmi iş günü olsa da, bize yabancı olan “Posta ile oy verme” ve “Arkadaş
ile oy verme (Proxyvoting)” gibi yöntemlerle çalıştığı iş yerinden izin alamayan
seçmenler oylarını kullanabilecek.
Avrupa Birliği seçimlerinde ise milliyetçi ve muhafazakar partiler yükseliş, Liberal ve
Yeşiller partileri ise düşüş yolunda. Milliyetçi ve muhafazakar partiler yükselişe
rağmen kendi içlerinde ikişer gruba ayrılmış durumda. Bir grup ABD taraftarı, diğeri de
ABD karşıtı.
Avrupa Parlamentosunda bazı gruplar sandalye kaybederken bazıları da
teslimiyetlerini arttıracak. Tabi şimdiden hangi grupların güçleneceği belli olmaya
başladı. Özellikle Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un listesinin içinde yer aldığı
Avrupa’yı Yenileme Grubu (Renew Europe) yüzde 17’lik bir kayıp yaşayacak. Buna
karşın milliyetçilerin oluşturduğu Kimlik ve Demokrasi Grubu (Identity and
Democracy) iki sıra birden yükselip 4’üncü sıraya oturacak.
AB’nin ana direklerinden olan Almanya ve Fransa arasında birkaç yıldır ciddi görüş
ayrılıkları sürmesine rağmen Fransa, Almanya ve İtalya Parlamentodaki koltuk
sayısını arttıracak. Bu da ABD’nin AB üzerindeki mutlak etkisinin devam edeceğine
işaret ediyor.
Asıl önemli olan gelişme ise Avrupa Parlamentosu seçiminden sonra yaşanacak.
Avrupa Parlamentosu'nun gündemine “Avrupa Birliği'ndeki veto haklarının sona
erdirilmesi veya oybirliği ile oylama ve karar alma süreçlerine son vermek” konusunun
girecek olması.
Geçtiğimiz 12 ay boyunca Avrupa Birliği vatandaşı on binlerce kişi fikirlerini, Avrupa
Birliği'nin geleceği ve endişelerinin tartışıldığı “Avrupa'nın Geleceği Konferansı”na
iletti. Konferanstan çıkan en önemli sonuç “Avrupa Birliği'nin yarının dünyasında
ayakta kalabilmesi için reform yapması ve Avrupa Birliği'ndeki veto haklarının sona
erdirilmesi ve kararların oyçokluğu ile alınması” oldu.
Bunun sonucunda ne mi olacak? Sözde “Kıbrıs Cumhuriyeti” gibi ülkeler artık “Veto
Hakkı” ile Avrupa Birliğini, kendi siyasi ve mali çıkarları doğrultusunda tepe tepe
kullanamayacak ve Avrupa Birliği’nin arkasına saklanamayacaklar.
Özetle, önümüzdeki yıllarda, özellikle Doğu Akdeniz ve Orta Doğu coğrafyasında farklı gelişmeler yaşanacak gibi…
Prof. Dr. (İnş. Müh.), Doç. Dr. (UA. İliş.) Ata ATUN
KKTC Cumhurbaşkanı Danışma Kurulu Üyesi
KKTC Cumhuriyet Meclisi 1. Dönem MilletvekiliKKTC Cumhurbaşkanı Politik Danışmanı,Kıbrıs İlim Üniversitesi Dekanı
|
|
|
|
|
|
|
FACEBOOK YORUM |
Yorumlarınızı
Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın... |
|
|
|
|
|
|
|
YORUMLAR |
Onay bekleyen yorum yok. |
|
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din,
ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük
harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Bu haber henüz yorumlanmamış...
|
|
|
|
|
|
|
|
DİĞER HABERLER |
|
|
|
|
|
|
|