Dokunma duyusu beyinin farklı yeteneklerini bir arada kullanması için gereken karmaşık bir duyudur. Gelişmiş beyinli canlılar, ten yardımıyla cismin hareketini ve cismin tene uyguladığı basıncı algılayabilmesi ile öne çıkarlar. Bu gelişmiş özelliğin uygulanabilirliği Koreli bir grup araştırmacı tarafından ilk kez “elektronik ten” kullanılarak gösterildi. Bu elektronik yapay cilt sayesinde daha önce başarılmış olan basıncın miktarının ölçülmesinin yanı sıra cisimden gelen basıncın yönü de ölçülebilmekte ve bu sayede robotik sistemlerdeki mevcut olarak kullanılan kavrama yeteneği teknolojisi bir adım öteye taşınabilecek. Çalışma, ACS Nano isimli bilimsel dergide özellikle hangi alanlarda etkin olabileceği de belirtilerek yayınlandı.

Araştırmanın başındaki Hyunhyub Ko ve çalışma grubu yeni geliştirilen bu yapay tenirobot ve protez sistemlerinde etkin olarak uygulanabileceğinin yanı sıra insalarda kalbin basınç ve ritm takibini gerçekleştirerek akıllı bir sistem yardımı ile kalp hastalıkları tedavisinde kullanabileceğini açıkladı.

Çalışmanın ilham kaynağını ise bazı canlılarda özellikle böceklerde bulunan ve dokunma hissini arttıran mikroyapı özelliklerindeki eksiklik oluşturuyor. Mevcut durumdaki sensörler bu canlılardaki sistemlere benzer yapay mekanizmalar üzerinden tasarlanmış ve bu canlıların dokunma sonrasında oluşan basıncın yönünü algılayabilmelerine dair henüz yeterli düzeyde bilimsel bir veri olmadığını belirten Ko, bu eksikliği fark ettikten sonra, çalışma arkadaşları ile ellerinde bulunan dokunma sensörlerinin basıncın yönünü algılamadaki eksiklerinin üzerine gitmeye karar vermiş.

Çalışmaları sonucunda ortaya çıkan “elektronik ten” yapay olarak cisme temas sırasında oluşan basıncı üç boyutlu olarak algılayabiliyor. Tenin ilk denemelirini protez ve robotlarda gerçekleştiren araştırmacılar, özellikle cisimleri kavrama yeteneği geliştirilmeye çalışılan protez ve robotik el sistemlerine odaklanıyorlar. Bu sayede araştırma grubu daha önceki sensörlere göre bu sistemlerin daha iyi çalıştığını ve kavrama yeteneğinin arttığını kanıtladılar.

Araştırmacılar bu sistemin temelinde yatan teknolojinin aslında mikroyapıdaki çok sayıdaki kubbe şeklindeki algılayıcıların bir arada çalışarak dokunma sırasında oluşan biçim değiştirmelerin konumunu, yoğunluğunu ve titreşimlerini ölçerek geliştirildiğini belirttiler ve kazanılan bu yeni teknoloji ile yapay duyu sensörlerinin teknolojisini bir adım öteye taşıdıklarını açıkladılar.