“Savaş hiçbir derde derman olmadı. Savaştan çare üretmeye çalışmak çaresizliği daha da derinleştiriyor.Bu beyhude çabaya gencecik canları kurban etmekten bir an önce vazgeçin” çağrısı yapılan bildiri şöyle:
“Savaşın bir sanat olarak sunulduğu ve topluma kabul ettirilmeye çalışıldığı bu günlerde her an acı haberlerle sarsılıyoruz.
Savaş ile sanatın aynı cümle içinde kullanılabilmesine tahammülümüz kalmadı. Oysa sanat, kana kan değil, cana can katan bir çabadır. Bizler, tüm duyarlı kesimleri, bu ülkeyi, bu coğrafyayı daha yaşanılır kılmak isteyen herkesi cana can katmaya, barış umudunu yeşertmeye çağırıyoruz!
Anadolu ve Ortadoğu gibi muazzam değerlerin, insanlığın tarihsel mirasının her yanından fışkırdığı bir coğrafyada canlılığı yok eden savaş ateşini harlatma değil, söndürme zamanıdır. Yangında ilk kurtarılacak olan insan hayatıdır. Gerçek sanat, ölümleri durdurmak, cana can katmaktır!
Biz aşağıda imzası bulunanlar, sanatımızı barışın olduğu bir coğrafyada icra etmek istiyoruz. Şarkımıza, sözümüze, şiirimize, romanımıza, sinemamıza ağıtları değil umutları, mutlulukları katık etmeye çalışıyoruz.
Bu toprakları gençlerin yaşamları, mutluluk ve umutlarıyla yeşeren renkli bir tabloya dönüştürmemiz gerektiğine inaniyoruz.
Savaşın hükmünü sürdürmek isteyenlere itirazımız var!
Savaşı çare veya çözüm olarak sunanlara sesleniyoruz; bu coğrafyadan savaşlar, ölüm ve gözyaşları, ağıtlar hiç eksik olmadı. Savaş hiçbir derde derman olmadı. Savaştan çare üretmeye çalışmak çaresizliği daha da derinleştiriyor. Bu beyhude çabaya gencecik canları kurban etmekten bir an önce vazgeçin!
Barış umudunu sürdüren dostlara ve tüm kamuoyuna sesleniyoruz; biz sanatçılar, barışa dair en ufak umut kırıntılarının izinden gitmeye hazırız! Barış için atılacak her adımı desteklemeyi insani bir vazife olarak görüyoruz. Barışı kurmak bir sanattır ve biz bu sanatın izini sürmek için yola çıkıyoruz.
Çok şey değil ihtiyacımız olanı, barışı istiyoruz!”