Dün İstanbul Çağlayan Adliye Sarayı'nda akşam saat 20.25'te iki teröristin rehin aldığı Savcı Mehmet Kiraz'ın odasından silah sesi gelmesiyle polis operasyon yapmış, operasyon sonucunda Savcı Kiraz ağır yaralanmış ve kaldırıldığı Florence Nightingale Hastanesi'nde şehit olmuştu.

Şehit düşen İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Memur Suçları Bürosu Savcısı Mehmet Selim Kiraz için adliyede tören düzenlendi.

Törende, Adalet Bakanı Kenan İpek bir konuşma yaptı. Bakan İpek, adalet talep etmenin, adaletle ilgili talepleri dillendirmenin yolu ve usulünün belli olduğunu belirterek, "Bunun dışındaki tüm yollar hukuk dışıdır, ahlak dışıdır. Terörün ahlakı olmaz. Terör, masum insanlara yönelmiş bir yıkım çabası ve insanlık suçudur. Kamu huzuruna yönelen, halkın güvenliğini tehdit eden, insanların can ve malını hedefleyen her şey terörizmdir" dedi.

Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'ndaki terör saldırısında şehit olan 46 yaşındaki İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Memur Suçları Bürosu Savcısı Mehmet Selim Kiraz için adliyenin atrium alanında tören düzenlendi.

Kenan İpek, törende yaptığı konuşmada, Mehmet Selim Kiraz'a Allah'tan rahmet, kederli ailesine sabır dileyerek, "Bu alçak saldırıyı millet olarak, yargı camiası olarak kınıyor ve lanetliyoruz. Bu saldırıyı rahmetli meslektaşımıza değil, tüm Türk adalet sistemine yönelmiş bir saldırı, milletimize çevrilmiş bir silah olarak görüyoruz" diye konuştu.

"Türk milleti, 3-5 aşağılık terörist saldırısına göz yumacak değildir"

Adalet Bakanı Kenan İpek, ülkenin huzuruna ve devletin işleyişine saldırı olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:

"Bu durumda herkes haddini bilecek. 5 bin yıllık devlet geleneği olan Türk milleti, 3-5 aşağılık terörist saldırısına göz yumacak değildir. Tüm kamuoyu da biliyor; devletimiz, bu alçak tetikçilerin arkasındaki gücü, asıl hainleri bulacak güç ve imkana sahiptir. Bu tetikçilerin ölmüş olması, o alçak ve karanlık güçleri rahatlatmasın. Devletimize, milletimize, milletimizin gözbebeği yargımıza yönelen saldırıdan kim ne elde ediyorsa, kim ne amaç taşıyorsa, işte bunu elde edemeyecektir, amaçlarına ulaşamayacaklardır. Kendi kirli hesapları, pazarlıkları ile yeni fırsatlar kollayacaklar, ama bu millet tarih boyunca olduğu gibi bu karanlık alçaklarla mücadeleyi başarıyla sürdürecek, kendi dar inanç ve kör bakışları ile siyasal, ideolojik ve hatta medyatik rant elde etme heveslisi olanları da yüce milletimizin sarsılmaz vicdanına havale ediyorum."

"Hepimiz Mehmet Selimiz' demenin zamanıdır"

Adalet Bakanı Kenan İpek, beyanlar ve söylemlerle ilgili olarak gereğinin yapılacağını belirterek, belli pozisyonda olanları sorumlu şekilde davranmaya, sağduyulu tavır sergilemeye davet etti. İpek, özellikle sosyal medyada, televizyonlarda yapılan yorumlarda özenli olunmasının önem arz ettiğine işaret etti.

"Biz, onun adalet yolundaki mücadelesini en yüksek seviyede yürüteceğiz"

İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu da Savcı Mehmet Selim Kiraz'ın mesaisi başında, akla gelmez menfur saldırıya uğradığını ve şehit olduğunu belirterek, "Ruhu şad olsun. Arkasında binlerce Mehmet Selim olduğunu unutmasın. Biz, onun adalet alanındaki mücadelesini en yüksek seviyede yürüteceğiz, söz veriyoruz" diye konuştu.

Salihoğlu, adaletin gerçekleşmesinde daha dökülecek kanlar da olsa adaletin gerçekleşeceğini dile getirerek, "Hepimize başsağlığı diliyorum, Türk milletine başsağlığı diliyorum. Allah rahmet eylesin" dedi.

Cenaze Eyüp Sultan Camisi'ne getirildi

Mehmet Selim Kiraz'ın cenazesi daha sonra Eyüp Sultan Camisi'ne getirildi.  

Cenazenin polis korteji eşliğinde camiye getirilişi sırasında polis araçları siren çaldı. Şehit savcı Kiraz'ın hakim,savcı ve avukat arkadaşları da cenazeye katılmak üzere camiye geldi. Bazı hakim ve savcıların üzerinde cübbelerinin olduğu görüldü. 

Şehit Savcı Kiraz'ın eşi Yasemin Kiraz ve babası Muhammet Hakkı Kiraz, avluda taziyeleri kabul etti. Kiraz'ın yakınlarının çok üzgün olduğu ve gözyaşlarını tutamadığı gözlendi.  

Kiraz'ın cenazesinin başında Kur'an-ı Kerim okundu.  

Tüm girişlerinde güvenlik kordonu oluşturulan camiye gelen vatandaşlar ile basın mensupları, kontrolden geçirilerek avluya alındı.

Polislerin, caminin minarelerinden alanı gözlediği görüldü.