Soyer, Başbakanlık bütçesi görüşmelerinde genel olarak hükümet programı üzerinde eleştirilerini sürdüreceğini ifade ederek, Kıbrıs Türk Hava Yolları (KTHY)’de yaşanan olaylar sonucu işini kaybeden insanların durumuna çözüm bulunmasını istedi.
Soyer, hükümetin göreve geldiği günden itibaren 1752 yeni istihdam yapıldığını anlatarak, bu istihdamlar içinde işsiz kalan KTHY eski çalışanlarının da işe alınmasını istedi. Soyer, KTHY çalışanlarının geleceğinin belirsiz olduğunu, bu nedenle yapılacak istihdamlarda bunların dikkate alınmasının önemli olduğunu kaydetti.
Soyer, Başbakan İrsen Küçük’ün KHTY çalışanlarının sorunlarını kökten çözmek amacıyla “elini masaya vurarak” gereğini yapması gerektiğine işaret ederek, bunun insanlarda güven duygusu için önemli olduğunu vurguladı.
Hükümetin KHTY gibi Lefke Avrupa Üniversitesi (LAÜ)’deki sorunu da ivedilikle çözmesi gerektiğini belirten Soyer, buradaki sorunun aynı üniversitede rekabet halindeki iki sendikadan birinin desteklenmesi nedeniyle ortaya çıktığını iddia etti.
Soyer, LAÜ’nün devletten alması gereken katkıyı almamasının sorunu büyüttüğünü ifade ederek, ivedilikle çözüm istedi.
CTP Genel Başkanı Soyer, Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun Türkiye ile işbirliği protokolüne imza attıktan sonra imzasına sahip çıkmadığını ve “protokolün uygulanmasının sosyal sorunlar yarattığını” söyleyerek çelişkiye düştüğünü de kaydetti.
Soyer, Maliye Bakanı Ersin Tatar’ın 2011 bütçesinde iç borçlanma olmadığını söylemesinin gerçekleri yansıtmadığını ifade ederek, bütçe kitapçığının 469. sayfasında 315 milyon TL iç borçlanma olduğunun yazdığını kaydetti.
Soyer, yaşanan sorunlar nedeniyle “Kıbrıslı Türklerin cezalandırılması gerektiği” konusunda Türkiye Yardım Heyeti Teknik Başkanı’na atıfla yapılan açıklamanın Türkiye’den para talep etmeyi amaçladığını kaydederek, “Bu beni yerin dibine soktu” dedi.
Soyer, hükümet üyelerinin CTP hükümetlerini suçlayarak para istediğini ifade ederek, “asla ülkenin hiçbir siyasi partisini, meclisi veya siyasiyi Türkiye’ye şikayet ederek para talep etmediğini” belirtti.
Soyer, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun başbakanlığı döneminde kasım 2009’da imzalanan ve 5 Ocak 2010 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren protokolde “KİT’ler üretim maliyetlerine negatif etki yapar” tümcesinin yer almasını eleştirdi.
Kendisinin başbakan olması halinde böyle bir tespitin protokole girmesine asla izin vermeyeceğini anlatan Soyer, ülkede KİT’lerin üretime negatif etkisi olmadığını, hatta bazı sınırlı yerlerde pozitif etkisinin olduğunu vurguladı, Binboğa Yem Fabrikası’nı örnek gösterdi.
Soyer, ekonomik sorunları verilerle tartışmak gerektiğini söyledi. “Yabancı diyarda sultan olmaktansa kendi ülkemin dağında eşkiya olmayı yeğlerim” diyen Soyer, hesaplaşmanın kendi arasında yapılması gerektiğini yineledi. Soyer, tüm siyasilerin birbirini yabancı bir ülkeye şikayet etme anlayışından bir bütün olarak uzaklaşmak gerektiğini anlattı.
Soyer, Türkiye’nin Kıbrıslı Türklerin cezalandırılası haberiyle bugün bir gazetede yayımlanan 13’üncü maaşların ödenmesiyle ilgili avans verilmediğine yönelik haberin “sızdırılmış haber” olduğunu da savunarak, buradaki amacın Türkiye ile Kıbrıs Türkü’nü karşı karşıya getirmek olduğunu kaydetti.
Soyer, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun “B planı olmadığı” açıklamasına karşın Türkiye’de Egemen Bağış’ın “Ercan’a uçak indiği anda Hristofyas da aynı anda İstanbul’a gelsin onunla Kapalı Çarşı’da alışveriş yapmayı isterim” diyebildiğini belirterek, “Bunun anlamı Kıbrıs sorununda politikanın merkezinin Lefkoşa olmadığıdır” dedi.
Hatalı politikalarla Kıbrıs Türklerinin maaş alan insanlar olarak gösterildiğini anlatarak, maaş ödemelerinin yüzde 70’inin yerel gelirlerden karşılandığına dikkat çeken Soyer, “Bu konumdaki bir halka kimlik bunalımı yaşatılması doğru değil” dedi.
Soyer, Kıbrıs Türkü’nün bir halk olduğunu; eksikleri, aksaklıkları, yanlışları olabildiğini ancak bunun ortada bir halk olduğu gerçeğini değiştirmediğini belirterek, hiçbir bakanın bu halkı kimliksiz, kişiliksiz göstermeye hakkı olmadığını ifade etti.
CTP Genel Başkanı Soyer, dönemin başbakanı, bugünü Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu tarafından imzalanan ve bugün yürürlükte olan Türkiye ile protokoldeki tespitler konusunda ayrıntılı yorum yaparak, alıntılar yaptı.
UBP muhalefetteyken partisinin milli gelirin 14 bin dolar olduğu açıklamasına karşı çıkarak CTP’nin yalan söylediği ve milli gelirin 7 bin dolar olduğunu ispatlamak istediğini söyleyen Soyer, aynı UBP’nin Türkiye ile imzaladığı yürürlükteki protokolle milli gelirin 20 bin dolar olduğunu kabul ettiğini kaydetti.
Soyer, ülkede 20 bin dolarlık milli gelir olduğunun kabul edilmesine karşı çıkarak, bunun DPÖ’nün yetersizliği ve veri güvenliğinin olmamasından kaynaklandığını ileri sürdü.
Soyer, protokoldeki pek çok değerlendirmeye katılmasa da bütçe açığıyla ilgili tespitinin bilimsel olduğunu, çünkü dünyada bütçe açığının GSMH’ya oranıyla hesaplandığını ve bunun da en gerçekçi hesaplama yöntemi olduğunu söyledi
Soyer, 2010 yılından sonra ekonomiye destek vermenin bir önemi olmayacağını, faiz kurallarında ise ekonomik aklın önemli olduğunu, bu nedenle bu konuda tüm çevreler ve uzmanlardan görüş alınması gerektiğini kaydetti.
Türkiye ile imzalanan ekonomik tedbirler paketinde “2010 yılı başından itibaren vergilendirilmemiş alanların tespit edilmesi, vergilendirilmeye konu edilecek mevzuat düzenlemelerinin yapılması, vergi kaybına neden olan vergi muafiyet ve istisnaların kaldırılması”nın yer aldığını anlatan Soyer, bunun anlamın reel sektöre yeni vergi demek olduğunu belirtti.
Soyer, reel sektörün gelişmesi için teşvik edilmesi, teşvik için de vergi muafiyetlerinin artırılması gerektiğine işaret ederek, bunun tersinin kabul edilmesinin anlaşılabilir bir yanı olmadığını iddia etti.
Ferdi Sabit Soyer, UBP’nin başarısız olduğunu ifade ederek, Başbakan İrsen Küçük’e erken seçim çağrısı yaptı. Seçim konusunun tartışılması ve ciddi programla insanların önüne çıkılması gerekliliği üzerinde duran Soyer, Küçük’e “daha fazla yıpratma” çağrısı yaptı.
Soyer, Küçük’ün destek aldığı kesimlerin tümünden kabinenin değişmesi söylemi varsa, bunlar manşetlere çıkıyorsa yapılması gerekenin seçimin tartışmak olduğunu belirterek, CTP’nin bu deneyimi yaşadığını belirtti. Soyer ayrıca Başbakan İrsen Küçük’ü parti başkanlığına yeniden seçilmesi nedeniyle kutladı.
Soyer, Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Mehmet Çakıcı dahil herkese “CTP üzerinden siyaset yapmama” çağrısı yaparak, “Geçen gün böyle politika yapmaya çalışan birine ‘CTP’nin aldığı oy kadar Araplar koştursun peşinde’ dedim” ifadesini kullandı.